Danıştay Kararı 8. Daire 2022/7541 E. 2023/83 K. 20.01.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/7541 E.  ,  2023/83 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/7541
Karar No : 2023/83

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN ÖZETİ :
02/12/2022 tarihinde açıklanan DUS yerleştirme sonuçlarında davacının tercihinin değerlendirme dışı tutulmasına ilişkin işlem ile 03.09.2022 tarih ve 31942 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin 14. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu Yönetmeliğin 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun yetkilerini düzenleyen 369. maddesine dayanılarak hazırlandığı, ilgili maddede TUK’na sadece görüş verme yetkisinin tanındığı, Yönetmeliğin dayandığı Kanun’daki yetki sınırını aştığı, mevzuatta tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık öğrenciliği için üniversitelerde ve eğitim ve araştırma hastanelerinde yabancı uyruklu öğrencilere Türk öğrencilerden farklı olarak kontenjan açılmasını öngören hukuki dayanak olmadığı, dava konusu madde ile yabancı uyruklu adayların Türk öğrencilerle aynı sınava girmesine rağmen, aynı bölüme yerleşmek isteyen Türk öğrencilerle rekabet etmeden ve Türk öğrencilere karşı ciddi derecede haksız avantaj sağlayarak yerleştirildiği, sınava giren adayların yaklaşık %1’inin yabancı uyruklu olmasına rağmen 2022 DUS kontenjanında toplam 1018 kontenjanın 77’sinin yabancı uyruklu adaylara ayrıldığı, toplam kontenjan oranının yaklaşık %8 olduğu, bu durumun yabancı uyruklu adaylara 8 kat avantaj sağladığı, yabancı uyruklu adayların yerleşmek için Türk adaylardan daha yüksek puan alması gereken hiçbir bölüm olmadığı, yabancı uyruklu adayların Türk adaylarla aynı sınava girerek daha düşük puan alsa bile, kendilerine ayrılan kontenjana yerleştiği, daha yüksek puan alan Türk vatandaşı adayın kontenjana yerleşemediği, sınavda başarılı olmak için anadili gibi Türkçe bilme gerekliliğini sağlayacak kadar uzun süredir Türkiye’de yaşayan, diş hekimliği eğitimini veya belki eğitim hayatının bütün kademelerini Türkiye’de okumuş, sadece annesinden veya babasından yabancı pasaportu olan, çoğu Türk vatandaşı olmanın da tüm koşullarına sahip olan ancak Türk vatandaşlığı almamış adaylara büyük bir ayrıcalık tanındığı, Türk vatandaşı olmamanın başka hiçbir şart aranmaksızın yabancı uyruklu kontenjana başvurabilmek için yeterli olduğu, yabancı uyruklu kontenjana başvurabilecek adaylardan, aynı kontenjana yerleşmek isteyen Türk adaylardan daha yüksek puan almış olma şartının aranmadığı, Türk öğrencilerin dünyanın hiçbir ülkesinde o ülkenin kendi vatandaşından daha avantajlı bir durum sağlanarak bir yükseköğretim programına yerleştirilmediği, yabancı uyruklu kontenjandan tercih yapan adayların sadece uzmanlık eğitimi süresince Türk adaylardan farklı olarak maaş almadıkları, ancak 4 sene sonunda verilen uzmanlık belgesi ile Türk vatandaşlarının çalışabildiği gibi özel hastanelerde çalışabildikleri, özel hastanelerin yabancı uyruklu kontenjan mezunu adaylara düşük maaş teklif etmediği, kaldı ki mezuniyetten sonra veya uzmanlık eğitimi aşamasında çoğunun Türk vatandaşlığına geçtiği ve 4 sene alamadıkları maaşı 36 senelik meslek hayatları boyunca Türk vatandaşı adaylarla aynı şekilde aldıkları, uygulamanın hiçbir kamu yararı sağlamadığı, sınava yabancı uyruklu olarak giren adayların tamamına yakınının diş hekimliği eğitimini Türkiye’de aldığı, dava konusu Yönetmeliğin eksik olduğu, kontenjan tablosunun kontenjanları “genel kontenjan” ve “yabancı uyruklu adaylara ayrılan kontenjan” olarak değil, “genel kontenjan” ve “yabancı uyruklu adayların başvurabileceği kontenjan” olarak ilan edilmesi gerektiği, yabancı uyruklu adayların da başvurusuna açılan kontenjana yerleşmek için tercih yapan yabancı uyruklu adayın puanının, aynı kontenjanı tercih eden Türk adayın puanından düşük olması halinde, kontenjana yabancı uyruklu adayın yerleştirmesinin yapılmayıp, o kontenjan için yerleştirme işleminin, artık genel kontenjan gibi yapılması gerektiği iddia edilmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARININ ÖZETİ :
…BAKANLIĞI’NIN SAVUNMASI : 1219 sayılı Kanun ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca verilen yetki ile dava konusu Yönetmeliğin hazırlandığı, dava konusu edilen hükmün 5978 sayılı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun hükümleri göz önünde bulundurularak hazırlandığı, yabancı uyruklu uzmanlık öğrencilerinin sırf eğitim amacıyla Türkiye’ye geldiği, tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitiminin bir lisansüstü eğitim olduğu, yabancı uyrukluların Türkiye’de münhasıran tıpta uzmanlık eğitimi görmek amacıyla “öğrenci” statüsünde geldiği ve bu öğrenimi sebebiyle ve öğrenimin ayrılmaz bir parçası olarak fiilen sağlık hizmetine de katıldığı, tıpta uzmanlık sınavlarının 30 yılı aşkın süredir ÖSYM tarafından yapıldığı, Türk vatandaşları için genel kontenjanların, yabancı uyruklu adaylar için yabancı uyruklu kontenjanların belirlendiği, her grubun sınavda kendi statüsü arasında yarıştığı, eşitliğe aykırı durumun olmadığı, yabancı uyruklu adayların Türk adayların sahip olduğu maaş, kadro hakkına sahip olmadığı savunulmaktadır.
…BAŞKANLIĞI’NIN SAVUNMASI : Davanın süresinde açılmadığı, Sağlık Bakanlığı’nın gönderdiği sayıların birebir yayınlandığı, dava konusu Yönetmelik ve buna bağlı kontenjan düzenlenmesi işlemini kurumlarının tesis etmediği, tercih işlemlerinin nasıl yapılacağının Kılavuz’da belirtildiği, Kılavuz’un tebliğ hükmünde olduğu, kontenjan seçimi adayın uyruk bilgisine uygun olmazsa sistemin hata verdiği ve tercihi kabul etmediği, davacının başarı sırasının 1979 olduğu, 2022 DUS toplam kontenjanının 1020 olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 20/B maddesine göre dava konusu düzenleyici işleme ve uygulama işlemine karşı açılan davada, uygulama işleminin tebliğ tarihinden (17/11/2022) itibaren 10 gün içinde ve en geç 28/11/2022 tarihinde dava açılması gerekirken, bu sürenin geçirilmesinden çok sonra (10/12/2022) düzenleyici ve uygulayıcı işlemin iptali istemiyle açılan davanın, süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığından davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı Kanun’un 14/3 ve 20/B maddeleri uyarınca işin gereği görüşüldü.

HUKUKİ SÜREÇ :
TC uyruklu olan davacı, 15/06/2021 tarihinde İstanbul Medipol Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olmuştur. 16/10/2022 tarihli Diş Hekimliğinde Uzmanlık Sınavı’na (DUS) girmiş ve 53 puan almıştır. 16-22/11/2022 tarihlerinde tercih işlemlerinin gerçekleştirileceği belirtilmiş, davacı 17/11/2022 tarihinde Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi kontenjanını tercih etmek istemiş, ancak ÖSYM sistemi bu işleme, ilgili kontenjanın yabancı uyruklu adaylara ayrıldığı, davacının Türk vatandaşı olduğu gerekçesiyle onay vermemiştir.
Bunun üzerine davacı, 17/11/2022 tarihli ihtarname ile ÖSYM’ye başvurarak, belirttiği 10 yabancı uyruklu kontenjan tercihinin kabul edilmesini istemiştir. 22/11/2022 tarihli ÖSYM cevabında, davacının Türk vatandaşı olduğu için yabancı uyruklu kontenjandan tercih yapamayacağı belirtilmiştir.
02/12/2022 tarihinde tercih sonuçları açıklanmıştır.
Davacı, tercihinin değerlendirme dışı tutulmasına ilişkin işlem ile, ilgili Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde düzenlenen “Kurumlarda yabancı uyruklulara ayrılan kontenjan bulunması,” cümlesinin iptali istemiyle 10/12/2022 tarihinde iş bu davayı açmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Sınavlara İlişkin Hükümler” başlıklı 3. bölümünün “Temel İlkeler” başlıklı 7. maddesinin (5). fıkrasında; “Sınavlarla ilgili her türlü açıklama, başvuru ve sınav sonuçlarının adaylara duyurulması, Başkanlığın internet sayfasında yapılır. İnternet sayfasında yapılan duyurular adaylara tebliğ hükmündedir.” düzenlemesi yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘Dilekçeler üzerine ilk inceleme’ başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından: a) Görev ve yetki, b) İdari merci tecavüzü, c) Ehliyet, d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) Süre aşımı, f) Husumet, g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; ‘İlk inceleme üzerine verilecek karar’ başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, süre aşımı yönünden yapılan incelemede Kanuna aykırılık görülürse davanın reddine karar verileceği hususları hüküm altına alınmıştır.
İdari yargıda davaların tümü aynı usul takip edilmek suretiyle sonuçlandırılmakta iken, bazı davaların niteliği itibarıyla diğerlerinden farklı olması nedeniyle bu tür davaların geciktirilmeksizin karara bağlanması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda, yargı hizmetinin hızlandırılması, etkin ve verimli bir şekilde sunulabilmesi amacıyla 11/09/2014 tarih ve 29116 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda değişiklikler yapılmış ve idari yargıda başvuru, inceleme ve yargılama usulüne ilişkin olarak bazı yenilikler getirilmiştir.
6552 sayılı Kanun’un 96. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 20/B maddesi eklenmiş olup, anılan maddede ise, “Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin yargılama usulünde;
a) Dava açma süresi on gündür.
b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz…” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari işlemlere karşı başvuru yollarının ayrıntılı düzenlemelerde yer alması, başvuru süresinin kısa olması veya olağan başvuru yollarına istisna getirebilmesi nedeniyle işlemlere karşı hangi mercilere ve ne kadar sürede başvurulabileceğinin idarelerce işlemde belirtilmesi hukuk güvenliği ilkesinin gereğidir. Yukarıda belirtilen Anayasa hükmü ile de bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını alabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
Nitekim 2022 DUS Kılavuzu’nda, “Bu kılavuz sınavla ilgili başvuru, sınav ve sınav sonuçlarının değerlendirilmesi ve yerleştirme esaslarını kapsamaktadır. Sınava başvuran adaylar Kılavuzda ve ilgili mevzuatta yer alan düzenlemeleri kabul etmiş sayılırlar. 6114 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 5. fıkrası gereği sınav/yerleştirme ile ilgili açıklama ve duyurular, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığının internet sayfasında yapılır. İnternet sayfasındaki duyurular adaylara tebliğ hükmündedir.” kuralı; “Tercih Bildirimi ve Yerleştirme İşlemleri” başlıklı 5. bölümünde, “5.4. Adayların tercihlerini yaparken, tercih süresince ÖSYM’nin internet sayfasında yayımlanacak olan tercih kılavuzundan yararlanmaları gerekmektedir.
5.7. Tercihler bireysel olarak internet aracılığıyla aday tarafından yapılacaktır. Yanlışlıkla bir program yerine diğer bir programın girilmesi durumunda girilen program tercih edilen program gibi işlem görür. Tercihlerin elektronik ortama yanlış aktarılmasından doğacak sonuçlardan aday sorumludur.
Tercih işlemleri;
1) T.C. uyruklu adaylar ile T.C. uyruğunun yanında yabancı uyruğu da olan adaylar, sadece genel kontenjanları,
2) Yabancı uyruğu olan adaylar, yabancı uyruklu kontenjanları (Uyruğundan biri T.C. olan yabancı uyruklu adaylar, yabancı uyruklular için ayrılmış kontenjanları tercih edemeyeceklerdir.)
SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN ÖNEMLİ UYARI!
Uyruğundan biri T.C. olan çift uyruklu adayların ileride hukuki sorunlarla karşılaşmaması için tercihlerini T.C. vatandaşı olarak yapmaları gerekmektedir.” kuralı düzenlenmiş;
27. sayfasında yer alan “ÖSYM ile yazışmalar” başlıklı 10.3 kısmında; yapılacak her türlü itirazın, adayın dava açabilme hakkı için geçerli 10 günlük dava açma süresini durdurmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, dava konusu Kılavuz’un Sağlık Bakanlığı kararları doğrultusunda hazırlandığı, dava konusu Kılavuzda sınava başvuran adayların kılavuzlarda ve ilgili mevzuatta yer alan düzenlemeleri kabul etmiş sayılacakları, 6114 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 5. fıkrası gereği, sınav ve yerleştirmelerle ilgili açıklama ve duyuruların ÖSYM Başkanlığı’nın internet sayfasında yapılacağı, internet sayfasındaki duyuruların adaylara tebliğ hükmünde olduğu, 2022 DUS Kılavuzu’nun 27. sayfasında yapılacak her türlü itirazın adayın dava açabilme hakkı için geçerli olan 10 günlük dava açma süresini durdurmayacağının belirtildiği görülmektedir.
Somut olayda; dava konusu uygulama işlemine esas alınan Kılavuz’un 26/08/2022 tarihinde ÖSYM’nin internet sitesinde yayımlandığı, sınavın 16/10/2022 tarihinde yapıldığı, sınav sonuçlarının 04/11/2022 tarihinde açıklandığı, tercih işlemlerinin 16-22/11/2022 tarihleri arasında alındığı, davacının 17/11/2022 tarihinde tercihte bulunduğu ve tercihlerinin ÖSYM sistemi tarafından kabul edilmediği, 17/11/2022 tarihli dilekçe ile davacının ÖSYM’ye başvurduğu, 02/12/2022 tarihinde tercih sonuçlarının açıklandığı, 09/12/2022 tarihinde ÖSYM tarafından 2022 DUS Kılavuz hükümlerine göre sadece genel kontenjanları tercih edebileceğinin davacıya bildirildiği ve 10/12/2022 tarihinde Danıştay Başkanlığı kayıtlarına giren dava dilekçesiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve somut olayın birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacının TC uyruklu olarak sadece genel kontenjanlara başvuru hakkının bulunduğundan 2022 DUS Kılavuzu’nun yayınlandığı 26/08/2022 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiği, dolayısıyla en geç 26/08/2022 tarihinden itibaren 10 günlük dava açma süresi içinde (05/09/2022) bakılan davanın açılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; 2577 sayılı Kanunun 20/B maddesine göre 10 günlük dava açma süresinin son gününün 05/09/2022 tarihi olması karşısında, 10/12/2022 tarihinde açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN SÜREAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2. Dava süre yönünden ret ile sonuçlandığından aşağıda dökümü gösterilen …TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
3. Karar verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 20/B maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 5 (beş) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
20/01/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Dava, 02/12/2022 tarihinde açıklanan DUS yerleştirme sonuçlarında tercihinin değerlendirme dışı tutulmasına ilişkin işlem ile 03.09.2022 tarih ve 31942 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin 14. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
6552 sayılı Kanun’un 96. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 20/B maddesi eklenmiş olup, anılan maddede ise, “Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin yargılama usulünde;
a) Dava açma süresi on gündür.
b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz…” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda Kılavuz’un 26/08/2022 tarihinde ÖSYM’nin internet sitesinde yayımlandığı, sınavın 16/10/2022 tarihinde yapıldığı, sınav sonuçlarının 04/11/2022 tarihinde açıklandığı, tercih işlemlerinin 16-22/11/2022 tarihleri arasında alındığı, davacının 17/11/2022 tarihinde tercihte bulunduğu ve tercihlerinin ÖSYM sistemi tarafından kabul edilmediği, 17/11/2022 tarihli dilekçe ile davacının ÖSYM’ye başvurduğu, 02/12/2022 tarihinde tercih sonuçlarının açıklandığı, 09/12/2022 tarihinde ÖSYM tarafından 2022 DUS Kılavuz hükümlerine göre sadece genel kontenjanları tercih edebileceğinin davacıya bildirildiği ve 10/12/2022 tarihinde Danıştay Başkanlığı kayıtlarına giren dava dilekçesiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı düzenleyici işlem ile birlikte uygulama işleminin de iptalini istemektedir.
Bu durumda, davacının ilk tercih başvurusunu 17/11/2022 tarihinde ÖSYM’nin internet sitesi üzerinden yaptığı ancak “uyruk bilginiz nedeniyle Yabancı Uyruklu kontenjanından seçim yapamazsınız. Uyruğundan biri TC olan adaylar yabancı uyruklular için ayrılmış kontenjanları tercih edemeyeceklerdir.” uyarısı ile karşılaştığı, dolayısıyla hiç tercih yapamadığı ve tercih yapamama sebebini de 17/11/2022 tarihinde öğrendiği, her ne kadar aynı tarihte ÖSYM’ne başvuruda bulunduysa da 2577 sayılı Kanun’un 20/B maddesinin açık kuralı gereğince başvurunun dava açma süresini durdurmadığı, dolayısıyla davacının uygulama işlemini öğrendiği 17/11/2022 tarihinden itibaren 10 gün içinde ve en geç 28/11/2022 tarihinde dava açması gerekirken, 10/12/2022 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı düşüncesiyle çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.