Danıştay Kararı 8. Daire 2022/7466 E. 2023/288 K. 02.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/7466 E.  ,  2023/288 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/7466
Karar No : 2023/288

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI)… Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muş ili, Bulanık ilçesi, … Köyünde güvenlik korucusu olarak görev yapan davacı tarafından, Güvenlik Korucuları Yönetmeliğinin 17/1-(ç) maddesinin 11. alt bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin Muş Valiliği’nin 16/11/2020 tarihli işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; görevli askeri personellerce davacının da aralarında bulunduğu güvenlik korucularına kendilerine emanet edilen silah ve teçhizatlarını karakol nizamiye girişi önüne bırakıp gitmemeleri yönünde defaatle emir ve ikaz edilmelerine rağmen davacının emre itaat etmediği ve emir 3 kere tekrarlanmasına rağmen emre itaatsizlikte ısrarcı olunduğu, davacının emre itaatsizlikte ısrarcı olduğunun tutulan tutanak ve görüntü kayıtlarıyla sabit olduğu, davalı idare tarafından da yukarıda yer verilen Yönetmeliğe uygun olarak disiplin soruşturması yapılmak suretiyle davacının usulüne uygun savunmasının alındığı ve yetkili makamca davacının görevine son verildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, dava konusu göreve son verilmesine ilişkin disiplin cezasının ölçülülük ilkesine aykırı olup olmadığı değerlendirildiğinde; davacının eyleminin gerekçesinin … Köyü Güvenlik Korucusu … ‘ın “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak ve Nitelikli Hırsızlık” suçlaması nedeniyle … Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanması ve görevine son verilmesine tepki ve göreve iade edilmesi için olduğu, özlük hakları, çalışma koşulları gibi mesleki hususlara yönelik bir eylem olmadığı, bu tepki ve talep için ise kamu kurumları tarafından kendisine verilen korumak ve gözetmekle yükümlü olduğu silah ve teçhizatı kullandığı, silah ve teçhizatı yola bırakmak suretiyle koruma ve gözetim yükümlülüğünü de yerine getirmediği, neticeten davacının silah ve teçhizat bırakma eylemi ile yargı organlarınca tutuklanmasına karar verilen bir korucunun göreve iade edilmesi için kamu kurumunu zorlamaya çalıştığı ve ifa ettiği güvenlik görevinden kaynaklı kendisine verilen teçhizatı görevini kötüye kullanarak eyleminde kullandığı, davacının gerçekleştirdiği eylem ve eyleminde kullandığı araçların bölgenin güvenlik açısından sıkıntılı olması nedeniyle ayrı bir önem ifa eden güvenlik görevinde zaafiyet yaratması nedeniyle dava konusu göreve son verilmesine ilişkin işlemin ölçülülük ilkesini ihlal etmediği, diğer yandan; dava konusu işlem hukuka uygun görüldüğünden, bu işlemden dolayı yoksun kalınan parasal hakların tazmini talebinin de kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararıyla; bir Kanun ya da KHK’nın uygulanması nedeniyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasanın 153. maddesi uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin de, hak veya menfaatlerini ihlal eden kuralın iptal davası veya itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması halinde iptal hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerektiği, aksi halde Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararının uygulama tarihinin ayrıca belirlenmesi halinde iptal edilen yasa kuralının uygulanmasının sürdürülmesi nedeniyle bu uygulamaya karşı dava yoluna başvuracakların iptal kararının hukuki sonuçlarından yararlanamayacaklarının kabulü; bir yandan dava yoluna başvuran herkes için Anayasa ile tanınmış olan itiraz hakkının bunlar için fiilen işlemez hale getirilerek ortadan kalkması ve iptal kararının uygulanamaması, öte yandan Anayasa’ya aykırılığı hükmen saptanmış olan bir yasa kuralının uygulanmasının hukuken korunması gibi bir sonuca neden olacağı, bu durumun, Anayasanın üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkesine aykırılık teşkil edeceği, öte yandan, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal hakların Anayasanın 125. maddesinin son fıkrası uyarınca davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, işlem sebebiyle davacının yoksun kaldığı parasal hakların normalde ödenmesi gerektiği tarihlerden itibaren hesaplanacak yasal faizleriyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 21. maddesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 3.890,00 TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, dosyaları bakımından 03/09/2022 tarih ve 31942 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin uygulanması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin kanun ve yönetmeliğe uygun olarak idarelerine verilen yetkiye dayalı olarak tesis edildiği, hukuka aykırılık bulunmadığı, Anayasa Mahkemesi kararının sadece hükmünün esas alınıp ertelenmeye ilişkin kısmının dikkate alınmamasının hukuken kabul edilemeyeceği, bu durumun kamu yararına olumsuz etkisi olacağı, hukuki bir boşluk doğuracağı, dava konusu işlemin işlem tarihi itibarıyla hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davacı vekili tarafından savunma verilmemiştir. Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının esas ve vekalet ücreti yönünden gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
I-) Davalı idarenin temyiz isteminin incelenmesi:
Her ne kadar Bölge İdare Mahkemesi tarafından, 24/03/2022 tarihli 31788 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 24/02/2022 tarihli E:2021/2, K:2022/20 sayılı 442 sayılı Köy Kanununun ek 18. maddesinde yer alan “…uygulanacak disiplin cezaları…” ibaresinin iptaline ilişkin kararına dayanılarak iptal kararının uygulanması gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü yolunda karar verilmiş olsa da; Dairemizin bu husustaki içtihadı; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihe kadar Güvenlik Korucuları Yönetmeliğinin dayanağı olan 442 sayılı Köy Kanunun ek 18. maddesinde yer alan “…uygulanacak disiplin cezaları…” ibaresi yürürlükte olduğundan, uyuşmazlığın dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki mevzuat dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği yönündedir.
Ancak Anayasa Mahkemesi tarafından iptal kararının yürürlüğünün 9 ay ertelenmesine ilişkin süre dolmadan, 30/11/2022 tarih ve 32029 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7422 sayılı Kanun ile 442 sayılı Köy Kanunu’na “Güvenlik korucularına verilecek disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller” başlıklı 74/A, “Ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenler” başlıklı 74/B, “Uygulanacak hükümler” başlıklı 74/C maddelerinin eklendiği görülmüştür.
Bu durumda kanun koyucu tarafından Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı erteleme süresi içerisinde kanuni düzenleme yapıldığından, Bölge İdare Mahkemesi kararı neticesi itibarıyla hukuka uygun bulunmuştur.
II- Davacı tarafın vekalet ücretine ilişkin temyiz isteminin incelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Yargılama giderlerinden sorumluluk’ başlıklı 326. maddesinde; yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına, ‘Vekâlet ücretinin taraf lehine hükmedilmesi’ başlıklı 330. maddesinde; vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği, ‘Yargılama giderlerinin kapsamı’ başlıklı 323. maddesinde ise; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un ‘Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar’ başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı, hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun ‘Avukatlık ücreti’ başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade ettiği açıkça düzenlenmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan ve Türkiye Barolar Birliğince 03/09/2022 tarih ve 31942 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Amaç ve Kapsam” başlığını taşıyan 1. maddesinde; “Mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda… Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır….”; 3. maddesinin 1. fıkrasında; “Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek… ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası… göz önünde tutulur.” denilerek avukatlık ücretine hak kazanabilmek için hukuki yardımda bulunmuş olmak esas alınmaktadır. Tarifenin ”Danıştayda, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret” başlığını taşıyan 15. maddesinde; ”(1) Danıştayda ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde birinci savunma dilekçesi süresinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda bu Tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir. (2) Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz.” düzenlemesine, “Uygulanacak tarife” başlığını taşıyan 21. maddesinde; “(1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan Tarife esas alınır.” kuralına yer verilmiş, Tarifenin 2. kısmının 2. Bölümünde; İdare ve Vergi Mahkemelerinde takip edilen davalar için, duruşmalı ise 11.000,00 TL vekalet ücretine hükmedileceği kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı duruşmalı olarak verdiği ret kararının davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesinin incelemekte olduğumuz … tarih ve E:… , K:… sayılı, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptali ile parasal hakların yasal faiziyle ödenmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 21. maddesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 3.890,00 TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesi yolundaki kararının verildiği görülmektedir.
Bölge İdare Mahkemesinin karar verdiği tarihte yürürlükte bulunan 03/09/2022 tarih
ve 31942 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin duruşmalı işler için belirlenen vekalet ücreti 11.000,00 TL olduğundan; Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 21. maddesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 3.890,00 TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine” kısmının, “karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 11.000,00 TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 21. maddesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen …. TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine” kısmının hüküm fıkrasında “karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen … TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine” şeklinde düzeltilerek, esasa ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından varsa artan tutarın Mahkeme tarafından ilgili tarafa iadesine,
4. Kesin olarak, 02/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.