Danıştay Kararı 8. Daire 2022/7386 E. 2023/1308 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/7386 E.  ,  2023/1308 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/7386
Karar No : 2023/1308

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kaymakamlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ordu İli, Çaybaşı İlçesi, … Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, kuruma giren-çıkanların kaydının tutulup saklanması gereken kayıt cihazındaki 26/02/2021 tarihinden önceki günlere ait olan kamera kayıtlarına ulaşılamadığından bahisle başlatılan soruşturma neticesinde, görüntüleme sistemindeki kayıtları yok etmek/silmek eyleminin faili durumunda olduğu gerekçesiyle kurumdaki çalışma izni iptal edilerek görevine son verilmesine ilişkin Çaybaşı Kaymakamlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin idari yönden olan kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; kurum müdürleri hakkında çalışma izninin iptal edilerek göreve son verilmesi şeklinde idari karar alma konusunda yasal düzenlemenin bulunmadığı, düzenlenen normlarda karşılığı bulunmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları Ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanun’un 1. maddesinin 1. fıkrasında gerçek ve tüzel kişiler tarafından yemekli ve yemeksiz öğrenci yurtları ve buna benzer kurumların açılması ve işletilmesinin ortaokul ve ortaöğrenim düzeyinde Millî Eğitim Bakanlığının, yükseköğrenim düzeyinde Gençlik ve Spor Bakanlığının iznine bağlı olduğu, ilgili Bakanlıkların bu yurt ve kurumları tespit edecekleri esaslara göre denetleyeceği hükmü bulunmakatadır.
25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13. maddesinde “10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen izin veya ruhsatlara ilişkin hükümler, öğrencilere özel barınma hizmeti veren kurumlar hakkında uygulanmaz. Öğrencilere özel barınma hizmeti veren kurumlara iş yeri açma ve çalışma ruhsatı ortaokul ve ortaöğrenim düzeyinde Millî Eğitim Bakanlığınca, yükseköğrenim düzeyinde Gençlik ve Spor Bakanlığınca verilir. Bakanlıklar bu yetkilerini valiliklere devredebilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 02/07/2020 tarih ve 31173 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05/07/2020 tarihinde yürürlüğe giren Mülga Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği’nin 1. maddesinde bu Yönetmeliğin amacının, yükseköğrenim öğrencilerine barınma hizmeti sunmak amacıyla gerçek veya tüzel kişiler tarafından özel barınma kurumu açılmasına, işletilmesine ve denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu, 2. maddesinde ise bu Yönetmeliğin, yükseköğrenim öğrencilerine her ne ad altında olursa olsun barınma hizmeti sunmak amacıyla açılan ve işletilen kurumlar ve bu kurumlarda çalışan personel ile barınan öğrencilere ilişkin iş ve işlemleri kapsadığı, 3. maddesinde ise bu Yönetmeliğin 24/3/1950 tarihli ve 5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanunun 1 inci maddesi ile 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesine dayanılarak hazırlandığı kuralına yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Davranış ve işbirliği” başlıklı 8. maddesinde; “Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlariyle göstermek zorundadırlar. Devlet memurlarının işbirliği içinde çalışmaları esastır. “Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları” başlıklı 10. maddesinde; “Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar. Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır. Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez ve maiyetindeki memurdan hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, idarece kurumda görevli personel hakkında idari yönden görevde kalmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda sakınca görülen durumlarda eylemlerinin kesin somut delillerle sübuta erdiğinin tespitinin yapılması halinde genel hükümlerin uygulanması suretiyle her zaman görevine son verilebileceği açıktır.
Ayrıca; özel barınma hizmeti veren kurumlarında görev alan personel hakkında başlatılan soruşturma neticesinde muhakkik tarafından idari yönden getirilen teklif uyarınca tesis edilen işlemlerin disiplin hukuku bağlamında tesis edilen işlemler olmadığı, bu haliyle disiplin hukuka ilişkin hükümlerin anılan işlemler yönünden işletilemeyeceği izahtan varestedir.
Dosyanın incelenmesinden; Ordu İli, Çaybaşı İlçesi’nde meydana gelen koronavirüs vakalarının çocuklarda yaygın görülmesi üzerine Covid-19 döneminde yasak olmasına rağmen davacının sorumlu olduğu yurtta öğrencilerin barındırılıp barındırılmadığının araştırılması maksadıyla Çaybaşı Kaymakamlığı’nın 19/02/2021 tarihli talimatıyla oluşturulan denetim ekibinin 26/02/2021 tarihinde yaptığı denetimde kuruma giren çıkanların kamerayla kayıt altına alınıp kayıtların saklanması gerekirken 26/02/2021 tarihinden önceki görüntülere ulaşılamadığı gerekçesiyle başlatılan soruşturma neticesinde hazırlanan 31/05/2021 tarihli raporda, kuruma kimlerin girip çıktığının, kurumda öğrenci ya da öğrenci dışında barındırılan kimse olup olmadığının tespitinde delil niteliğinde olan görüntüleme sistemindeki kayıtlara ulaşılamadığı, davacının bu kayıtları yok ettiğinden bahisle Ortaokul ve Ortaöğretim Kurumları Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliğinin 44/(1)-ç/6 maddesi uyarınca disiplin yönünden ”Görevine son verme (Kurumdaki çalışma izninin iptal edilmesi)” cezası ile tecziyesinin teklif edildiği, aynı Yönetmeliğin 33/3 maddesine göre yönetmekle görevli ve sorumlu olduğu kurumdaki çalışma izninin iptal edilerek görevine son verilmesi yönünde idari yönden teklifte bulunulduğu, Çaybaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemiyle davacıdan savunmasının istenildiği, verilen savunmanın yetersiz görülmesi üzerine eylemin sübuta erdiği gerekçesiyle hakkında idari yönden kurumdaki çalışma izni iptal edilerek görevine son verilmesi yönünde karar verildiği, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; soruşturma kapsamında alınana davacının ifadesinde; 2021 Şubat ayı içerisinde kuruma denetime gelindiğinde kurumun kapalı olduğu, Mart ayı içerisinde ikinci kez denetime gelindiği, denetim elemanlarının yurtta bulunan kamera kayıt sistemini incelediği ve geriye dönük kayıt alamadıkları, bu durumun arızadan kaynaklandığı, kamera kayıt sisteminin yurdun uzun süre kapalı kalmasından dolayı elektriksel ve doğa olayları nedeniyle arızalandığını, denetimden sonra kamera kayıt cihazını tamir ettirdiğini, kayıtları silmesinin söz konusu olmadığını ifade etmiştir.
Uyuşmalığa konu olayın süreci dikkate alındığında; davacı hakkında isnat edilen fiillerin görevine son vermeyi gerektirecek nitelik ve ağırlıkta olmadığı görülmekte olup; yukarıda yer alan açıklamalar ışığında davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın sonucu itibariyle usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı görülmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda yer alan gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 21/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.