Danıştay Kararı 8. Daire 2022/719 E. 2022/706 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/719 E.  ,  2022/706 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/719
Karar No : 2022/706

DAVACI : …

DAVALILAR : 1) … Bakanlığı
2) … Müdürlüğü
3) … Başkanlığı

DAVANIN ÖZETİ : Davacı tarafından, 28. dönem POMEM giriş sınavı aday belirleme ön başvuruda sıralamaya girememe işlemi ile Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin tümden veyahut bu yerinde görülmezse Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile birlikte 6 Haziran 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 7. maddesinin 3. fıkrasında yapılan değişikliğin iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ:
Dava; davacı tarafından, 28. dönem POMEM giriş sınavı aday belirleme ön başvuruda sıralamaya girememe işlemi ile Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin tümden veyahut bu yerinde görülmezse Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile birlikte 6 Haziran 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 7. maddesinin 3. fıkrasında yapılan değişikliğin iptali istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı’ başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında; “İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.” hükmü ile ‘İdari davaların açılması’ başlıklı 3. maddesinde; “İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır. Dilekçelerde; a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller, c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi, d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin dava-larla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar, e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, gösterilir. Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur.” hükmüne yer verilmiş; ‘Dilekçeler üzerine ilk inceleme’ başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde, dilekçelerin, 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları yönünden de inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, 14. maddenin 3. fıkrasının (g) bendinde yazılı hallerde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği hususları hüküm altına alınmıştır.
İdari Yargılama Usulünde geçerli olan resen araştırma ve yazılılık ilkeleri gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanunda belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, başka bir ifadeyle, idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istenildiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ile idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
Dava dosyasının incelenmesinden; dava dilekçesinde, 28. dönem POMEM giriş sınavı aday belirleme ön başvuruda sıralamaya girememe işlemi ile Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin tümden veyahut bu yerinde görülmezse Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile birlikte 6 Haziran 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 7. maddesinin 3. fıkrasında yapılan değişikliğin iptalinin istenildiği görülmekle birlikte; “…Yönetmeliğin tümden veyahut bu yerinde görülmezse…” şeklindeki ifadenin terditli istem olduğu, ancak mevzuat hükümleri uyarınca terditli yani biri olmazsa öteki istemin incelenmesine imkan veren çok seçenekli dava müessesesine yer verilmediği, dava konusu edilen Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin hangi maddesinin iptalinin istenildiği, iptali istenilen maddeler yönünden tek tek, tamamının iptali isteniliyorsa tamamı yönünden hukuka aykırılık sebepleri ve iptali istenilen maddeler yönünden menfaatin ne şekilde etkilendiği hususlarının açıkça ortaya konulamadığı anlaşıldığından, dava dilekçesi bu haliyle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun bulunmamıştır.
Bu durumda; dava dilekçesinde terditli istemlere yer verilmeksizin, Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin hangi maddesinin iptalinin istenildiği, iptali istenilen maddeler yönünden tek tek, tamamının iptali isteniliyorsa tamamı yönünden hukuka aykırılık sebepleri ve iptali istenilen maddeler yönünden menfaatin ne şekilde etkilendiği hususlarının açıkça ortaya konularak, 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olarak yeniden dava açılması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan DAVA DİLEKÇESİNİN aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde usulüne uygun biçimde düzenlenecek dilekçe ile yeniden dava açılabilmek üzere REDDİNE,
2. Yeniden açılacak dava için ayrıca harç alınmayacağının ve aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddine karar verileceğinin davacıya bildirilerek, dilekçenin bir örneğinin gönderilmesine,
3. Davanın yenilenmemesi durumunda kullanılmayan posta gideri ile …-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,
10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.