Danıştay Kararı 8. Daire 2022/6089 E. 2023/462 K. 08.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/6089 E.  ,  2023/462 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/6089
Karar No : 2023/462

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2012 yılı İlkbahar Dönemi Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS) sonucunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu iddiasıyla yapılan incelemede bu sınava kendi yerine başkasının girdiğinin tespit edildiğinden bahisle 2012 KPDS İlkbahar Dönemi sınav sonucunun geçersiz sayılmasına ilişkin Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı işleminin ve bu işlemin bildirimine ilişkin 04.03.2022 tarihli işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında; uyuşmazlıkta, davalı idarece Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğüne hem görüntü hem de el yazısı ve imza incelemesi talebinde bulunulduğu, el yazısı ve imza incelemesine ilişkin talebin; davacının başkaca/bolca mukayase yazı ve imzalarına ihtiyaç duyulduğu, huzurda alınacak el yazısı ve imza ile 2012 yılına yakın belgelerdeki imzaların gönderilmesi neticesinde rapor düzenleneceğinin belirtildiği, görüntüye ilişkin yaptırılan kriminal inceleme raporu incelendiğinde ise; mukayese konusu şahsa ait fotoğraflar ile tetkik konusu fotoğraf arasında morfolojik yöntemler kullanılarak yapılan karşılaştırmalı incelemede fotoğraflar arası farklılık görüldüğü, söz konusu görüntülerin mümkün derecesinde farklı şahıslara ait olduğu kanaatine varıldığı, buna göre, davalı idarenin sınavları iptal etme yetkisinin bulunduğu noktasında tereddüt bulunmadığı, idarece Kriminal Laboratuvara yaptırılan inceleme neticesinde görüntüye ilişkin mümkün derece farklılık olduğu tespit edilmiş ise de; daha kesin bir yol olan el yazısı ve imza incelemesinin neticelendirilemediği, eksiklerin idarece giderilmediği, bir adayın sınavı iptal edilirken tüm yönlerden bu hususun tespit imkanı var ise bunun kullanılması gerektiği, ancak davalı idarece bu eksikliklerin tamamlanmadığı ve eksik incelemeye dayanılarak işlem tesis edildiği, ayrıca bu hususta yürütülen ceza soruşturmasının da derdest olduğu anlaşıldığından işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, usule ilişkin olarak davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği; esasa ilişkin olarak, dosyaya sunulan fotoğraflar, kriminal rapor ve sınavlar arası karşılaştırmalar incelendiğinde bahsi geçen sınava davacı yerine bir başkasının girdiği hususunun sübuta erdiği, dosyaya sunulan belgeler üzerinde Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, davacıdan yazı ve imza örnekleri alınarak uzman görüşünün alınması suretiyle eksiklerin ikmal edilebileceği, temyize konu kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/B maddesi uyarınca işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idarece savunma dilekçesinde, davacı ile kendisi yerine 2012 KPDS İlkbahar Dönemi sınavına giren joker aday hakkında suç duyurusunda bulunulduğu belirtildiğinden, Dairemizin 20.10.2022 tarih ve E:2022/6089 sayılı ara kararı ile Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığından, soruşturmanın akıbeti ile şüpheliler hakkında iddianame düzenlenip düzenlenmediği ve kamu davası açılıp açılmadığı hususları sorularak iddianame düzenlenmiş ise onaylı bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesine karar verildiği, söz konusu ara karara yanıt mahiyetinde …tarih ve “…CBS Soruşturma Dosyası” sayılı üst yazı ekinde yer verilen … tarih ve Soruşturma No:…K:…sayılı kararda; “şüphelilere isnat edilen mezkur suçun kanunda gösterilen üst sınırının 4 yıl olduğu, TCK66/1.e maddesinde belirtildiği üzere müsnet suça ilişkin dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, şüphelinin işlediği iddia edilen suç tarihinden soruşturmanın başladığı tarihe kadar kanunda gösterilen dava zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu, bu haliyle dosya konusu olaya ilişkin kovuşturma yapılması imkanının bulunmadığı” gerekçesiyle davacı hakkında iddia konusu suç nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, söz konusu karara yapılan itirazın ise …Sulh Ceza Hakimliğinin …tarih ve …D.İş sayılı kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığa konu olayda ise, davalı idare tarafından Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünden uzmanlık raporu alınmak üzere fotoğraf ve el yazısı/imza incelemesi yapılabilmesi için tetkik ve mukayese konusu bilgi ve belgeler gönderilmiş, fotoğraf incelemesinde, genel yüz görünümleri, göz, burun ve kulak yapıları itibariyle farklılık görüldüğü, söz konusu görüntünün “mümkün” derecede farklı şahıslara ait olduğu kanaatine varıldığı; el yazısı ve imza incelemesinin ise, davacının 2012 yılına yakın tetkike konu belgenin içeriğine uygun tarzda tamamı küçük harflerle ve rakamları içerecek şekilde yazı ve imzalarını içeren belge asıllarından bol miktarda temin edilmesi durumunda yeniden inceleme yapılabileceği gerekçeleriyle neticelendirilemediği görülmekte olup davalı idarece söz konusu eksiklik giderilmeden dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla İdare Mahkemesince, daha kesin bir yol olan el yazısı ve imza incelemesi neticelendirilmeden eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yönünde verilen kararda hukuki isabetsizlik görülmemiş olup davalı idarece belirtilen eksiklik giderilerek alınacak uzman görüşü doğrultusunda yeniden işlem tesis edilebileceği tabiidir.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2 …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. Posta giderleri avansından artan tutarın istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/B maddesi uyarınca kesin olarak 08/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Dava, 2012 yılı İlkbahar Dönemi Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS) sonucunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu iddiasıyla yapılan incelemede bu sınava kendi yerine başkasının girdiğinin tespit edildiğinden bahisle 2012 KPDS İlkbahar Dönemi sınav sonucunun geçersiz sayılmasına ilişkin Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Yönetim Kurulunun …tarih ve …sayılı işleminin ve bu işlemin bildirimine ilişkin 04.03.2022 tarihli işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Hizmetleri Hakkında Kanunun “Ceza hükümleri” başlıklı 10. maddesinin 3. fıkrasında, “Başkanlık tarafından yapılan sınavlarda; a) Ses veya görüntü nakleden cihaz kullanmak suretiyle kopya çeken veya bu suretle kopya çekilmesine aracılık eden, b) Başka bir adayın yerine sınava giren veya kendi yerine bir başkasının sınava girmesine katkı sağlayan, c) Bireysel veya toplu olarak kopya çeken veya kopya çektirilmesine imkan sağlayan, kişi; fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”; 5. fıkrasında, “Sınavda kopya çektiği veya bu yönde fiiller işlediği tespit edilen adayın sınavı ile çok oturumlu sınavlarda oturumların herhangi birinde kopya çektiği veya bu yönde fiiller işlediği tespit edilen adayın bu oturumlardan oluşan sınavı iptal edilir. Bu aday ve başkasının yerine sınava giren kişi, sınavın yapıldığı tarihten itibaren iki yıl süreyle Başkanlık tarafından yapılan hiçbir sınava ve yerleştirmeye aday olarak başvuramaz ve giremez. Sınavı iptal edilenlerin, iptal kararı verilmeden önce, bu sınavdaki veya yasaklılık süresi içinde girmiş olduğu Başkanlıkça yapılan bir sınavdaki başarısına dayalı olarak bir kamu görevine atanmış veya sair bir hak iktisap etmiş olması halinde, ilgili kurum yetkilileri tarafından görevine derhal son verilir ve kendisine sağlanan hak geri alınır. Bu fıkrada yer alan hükümler ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarda yer alan fiilleri işleyen adaylar hakkında da uygulanır.”
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece kurum içi sınav sonuç ve fotoğraf analizleri kapsamında yürütülen çalışmada, davacının 2010 ÜDS İlkbahar Dönemi sınav sonucu (46,25 puan) ile 2012 KPDS İlkbahar Dönemi sınav sonucu (90,00 puan) arasında hayatın olağan akışına aykırı bir fark gözlemlenmesi ve İhbar Değerlendirme Komisyonunca yapılan ön incelemede, adayın 2012 KPDS İlkbahar Dönemi sınavına ait cevap kağıdındaki yazı ve imzalarının, diğer sınavlarına ait cevap kağıtlarındaki yazı ve imzaları ile benzerlik göstermediği, adayın söz konusu sınavda yer alan fotoğrafının da kurum fotoğraf arşivinde yer alan diğer fotoğraflarla farklılık gösterdiği kanaatinin oluşması üzerine 2012 KPDS İlkbahar Dönemi sınavına giren adayın farklı bir şahıs olup olmadığının tespitine yönelik olarak 02.12.2021 tarih ve 75035 sayılı yazı ile kriminal inceleme yapılması talebinde bulunulduğu, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün uzmanlık raporunda, tetkike konu 20 Mayıs 2012 tarihli KPDS İlkbahar Dönemi cevap kağıdı üzerindeki yazı ve imzalar ile Mehmet Sait Cengiz’e ait olduğu belirtilen yazı ve imzalar arasında gerekli incelemeler yapılmış ise de adı geçenin başkaca ve bolca yazı ve imzalarına ihtiyaç duyulduğunun belirtildiği, fotoğraf incelemesinde ise, genel yüz görünümleri, göz, burun, kulak yapıları itibariyle farklılık görüldüğü, söz konusu görüntünün “mümkün” derecesinde farklı şahıslara ait olduğu kanaatine varıldığının ifade edildiği, söz konusu bilgi ve belgeler kapsamında 2012 KPDS sınavına kimlik bilgisi tespit edilemeyen başka bir şahsın girdiğinin tespit edildiğinden bahisle 6114 sayılı Kanunun 10/5. maddesi uyarınca …tarih ve …sayılı ÖSYM Yönetim Kurulu kararı ile ilgili sınavın iptaline karar verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
6114 sayılı Kanunun “Sınav güvenliği” başlıklı 9. maddesinin 7. fıkrası gereği, davalı idarenin, sınav güvenliğinin sağlanması amacıyla sınav sırasında veya sonrasında kopya amaçlı kullanıldığı yolunda şüpheler üzerine ses ve kamera görüntü çözümleri ile yazı, imza, ifade ve sınav evrakında her türlü tespit, işleme, karşılaştırma, analiz ve inceleme yapma/yaptırma yetkisine sahip olduğu, işbu yetki kapsamında davacının 2010 ÜDS İlkbahar Dönemi sınav sonucu ile 2012 KPDS İlkbahar Dönemi sınav sonucu arasında hayatın olağan akışına uygun olmayan bir artış gözlemlenmesi nedeniyle kurum içi fotoğraf ve yazı/imza analizi yapıldığı, bu incelemede gerek fotoğraf arşivi gerekse davacının sonradan katılım sağladığı sınavlara ait cevap kağıtlarında yer alan yazı ve imzaları arasında farklılık gözlemlenmesi üzerine kriminal inceleme talep edildiği, söz konusu kriminal inceleme raporlarında, idarece sunulan tetkik ve mukayese konusu fotoğrafların genel yüz görünümleri, göz, burun ve kulak yapıları itibariyle farklı olduğu ve söz konusu görüntülerin “mümkün” derecede farklı şahıslara ait olduğu kanaatine varıldığı görülmektedir.
İdare Mahkemesince, Kriminal inceleme sonucu davacının 2012 yılına yakın yazı ve imzalarını içeren belge asıllarının sunulması durumunda yeniden inceleme yapılabileceği belirtilmiş olmasına karşın söz konusu eksiklik giderilmeden işlem tesis edildiği gerekçesiyle iptal kararı verilmiş ise de; esasen mevzuatta analiz ve inceleme çalışmalarının kurum tarafından da yapılabileceği ifade edilmesine karşın ÖSYM İhbar Değerlendirme Komisyonu kararında daha sağlıklı bir sonucun alınabilmesi adına kriminal inceleme yaptırıldığı, burada da söz konusu inceleme sonucu tetkik ve mukayese konusu fotoğrafların mümkün derecede farklı şahıslara ait olduğuna yönelik analiz sonucunun davalı idarenin İhbar Değerlendirme Raporu ile uyumlu olduğu, dosyada mevcut Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün …tarih ve …sayılı yazı ekinde muhafazasına lüzum görülmeyerek imhasına karar verilen belgeler arasında 2012 KPDS İlkbahar Dönemi sınav salon tutanağının da yer aldığı, dolayısıyla davalı idarenin kayıtlarında 2012 yılına ait davacının yazı ve imzasını havi sadece 20 Mayıs 2012 KPDS İlkbahar Dönemi cevap kağıdının bulunduğunun anlaşıldığı, davacının sonradan katılım sağladığı 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait DGS soru kitapçığı ve cevap kağıtlarının da kriminal incelemeye gönderildiği dikkate alındığında, sınavların güvenliğinden sorumlu bulunan davalı idarece yapılan inceleme ve analiz çalışmalarının eksik incelemeye dayandığının söylenemeyeceği, bu itibarla 2012 KPDS İlkbahar Dönemi sınavına davacı yerine bir başkasının girdiğinin sübuta erdiğinden bahisle tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyorum.