Danıştay Kararı 8. Daire 2022/574 E. 2022/720 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/574 E.  ,  2022/720 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/574
Karar No : 2022/720

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Birliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Veteriner hekim olarak görev yapan davacı tarafından, çıkar sağlamak amacıyla usule uygun olmayan tedavi yapmak suçunu işlediğinden bahisle Türk Veteriner Hekimleri Birliği Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Uygulama Yönetmeliği’nin 116. maddesinin 3. fıkrasının c bendinin 2. alt bendi gereğince “3 ay meslekten men” cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Türk …Birliği Yüksek Haysiyet Divanı’nın … tarihli ve … karar sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı kararda; … Birliği Yüksek Haysiyet Divanı’nın … tarihli ve …. karar sayılı dava konusu işlemi tesis ederken “Muhakkik raporunda ve Prof. Dr. …’nin ifadesinde iki bacağında vida uygulandığı beyan edilmesine rağmen necropsi raporunda sadece sağ bacakta ve femurda vida tespit edilmiş olması, bu beyanların doğru olmadığını göstermektedir.” gerekçesiyle sadece nekropsi raporuna dayandığı, kediye ait olduğu iddia edilen operasyon öncesi ve sonrası röntgenlerin ve diğer belgelerin incelenmediği, röntgenlerin gerçekliği ve aidiyetine dair bir inceleme yapılmadığı, muhakkik raporunda söylenen nekropsi raporunda hata olabileceği ihtimalinin ve nekropsi raporunda operasyon yapılan ilium (kalça kemiği) bölgesinden farklı olarak femurda (uyluk kemiği) vida tespit edildiği şeklindeki ifadenin değerlendirilmeyip eksik incelemede bulunulduğu sonucuna varıldığından eksik inceleme yapılarak tesis edilen davacının “3 ay meslekten men” cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmişir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı İdare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının savunmasında ve muhakkik raporunda hastanın iki bacağına da vida uygulandığı beyan edilmesine karşın nekropsi raporunda sadece sağ bacakta ve femurda vida tespit edildiği, nekropsi raporu hastanın doğrudan muayenesi ve vücut dokularının açılması ile fiziki olarak gözle görülmek suretiyle hazırlanmış olduğundan bu rapora itibar edilerek davacı hakkında ceza tesis edildiği, öte yandan … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyasında, davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş ise de; mala zarar verme suçu yönünden “şüphelinin uyguladığı tedavi sonucu müştekiye ait kedinin eks olması olayında şüphelinin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı sonucu kedinin eks olduğu, bu itibarla şüphelinin eylemini taksirle gerçekleştirdiği, …” ifadelerine yer verildiği, sonuç olarak, davacının çıkar sağlamak amacıyla bilerek usule uygun olmayan tedavi uyguladığından bahisle Uygulama Yönetmeliğinin 116/3/c-2 maddesi uyarınca 3 ay süreyle meslek icrasından geçici men cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında verilen kararların Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararları dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, “3 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma” disiplin cezasının iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyiz kanun yoluna başvurulabilecek davaların tahdidi olarak sayıldığı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davası” olarak nitelendirilemeyeceği, nitekim 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun’un 6. maddesinde belirtilen ve veteriner hekimlik mesleğinin icrasına mani teşkil eden hallerin dava konusu olayda mevcut olmadığı, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Yüksek Haysiyet Divanınca davacıya verilen 3 ay süreli geçici mesleki faaliyetten alıkoyma cezasının, davacının veteriner hekimlikten çıkarılması sonucunu doğuran bir işlem niteliğine sahip olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlarından olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- Temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
Kesin olarak, 10/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.