Danıştay Kararı 8. Daire 2022/564 E. 2022/714 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/564 E.  ,  2022/714 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/564
Karar No : 2022/714

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Birliği Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …’nun staj listesine yazılma talebinin kabulüne ….Barosu Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararına karşı …. Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itirazın reddedilmesi üzerine Adalet Bakanlığınca kararın bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmesi üzerine ilk ısrar edilmesine ilişkin …. tarih ve E:…, K:… sayılı Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; avukatlık mesleğinin serbest meslek olması sebebiyle müdahilin kamu görevlisi olmamasına rağmen icra edeceği mesleğin kamu hizmeti olduğu ve avukatların yargının kurucu unsuru olduğu düzenlendiğinden, müdahilin baro levhasına yazılma müracaatının idarece değerlendirilirken üzerine atılı “terör örgütüne üye olmak” suçundan bulunan kovuşturmanın dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiği, idare tarafından hakkında kesinleşmiş ceza mahkumiyeti bulunmadığı gerekçesine dayanılmışsa da avukatlık mesleğine vermiş olduğu yetkilerin genişliği dikkate alındığında, müdahilin staj listesine yazılması halinde, idareler nezdinde birçok belgeyi inceleyebileceği gibi mahkeme dosyalarına erişim hakkına sahip olacağı açık olup, “terör örgütü üyesi olmak” suçundan kovuşturmanın ağırlığı nazara alındığında, idarenin müdahilin staj listesine yazılma talebinin kovuşturmanın sonuna kadar bekletici mesele yapması gerekirken, doğrudan staj listesine yazılmasına karar vererek, takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun kullanmadığı sonucuna ulaşıldığından
dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince; UYAP kayıtlarının incelenmesinden; … hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan dolayı … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… esasına kayden açılan davada, adı geçenin mahkumiyetine karar verildiğinin görüldüğü, Anayasa Mahkemesi’nin … Başvuru Numaralı ve … tarihli Genel Kurul Kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda davacının KHK ile ihraç edilmiş olması dava konusu işlem için bir sebep unsuru teşkil etmemekte ise de dava konusu işlemin diğer bir sebebi olan davacı hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı açılmış olan ceza davasının ve bu dava sonucunda verilen kararın ayrıca değerlendirilmesi gerektiği; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 5. maddenin 3. fıkrasında, adayın 5/1-a maddesinde yazılı cezalardan birini gerektiren kovuşturma altında bulunması halinde avukatlığa alınma isteği hakkında kararın bu kovuşturma sonuna kadar bekletilmesine karar verileceği hükme bağlanmış olmasına karşın, kovuşturmanın kapsamı ile ilgili açık bir düzenlemeye yer verilmediği ve bu konuda idareye takdir yetkisi tanındığı, aynı Kanunun 16. maddesi uyarınca 5. maddedeki engellerin staj yapmaya da engel olacağı konusunda tereddüt bulunmadığı, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 5. maddesinin (a) bendi kapsamında hakkında kovuşturma bulunanlar hakkında idareye takdir yetkisi tanınmış ise de, bu yetkinin kullanımının kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu; buna göre, …hakkında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmak suçundan dolayı … Ağır Ceza Mahkemesinin E:…. esasına kayden yürütülen ceza davasında mahkumiyet kararı verildiği, adı geçene isnat edilen fiillerin niteliği, avukatlık mesleğinin önemi ve özelliği dikkate alındığında ceza kovuşturmasının sonucunun beklenmesinin yerinde olacağı sonucuna varıldığından, adı geçenin bu aşamada staj listesine yazılmasında ısrar edilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İlgili hakkında her ne kadar ceza kovuşturması mevcut ise de Avukatlık Kanununun 5. maddesi uyarınca kesinleşmiş mahkumiyetinin bulunmadığı, bu nedenle ilgilinin durumunun avukatlığa engel hallerden olmadığı, kovuşturma sonuna kadar beklenilmesi hususunda idareye takdir hakkı tanınmış ise de bu hakkın ceza davası açılması nedeniyle çalışma hakkını engelleyecek ve masumiyet karinesini ortadan kaldıracak biçimde yargılama sonunda ceza alabileceği varsayımıyla ilgili aleyhinde kullanılmaması gerektiği, konuya ilişkin emsal kararların da bulunduğu belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmü yer almış; aynı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde ise; “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir: (…) c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları,” (…) hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin tek hakim sınırı dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.

Uyuşmazlık, …’nun staj listesine yazılma talebinin kabulüne ilişkin Bursa Barosu Yönetim Kurulu kararına karşı Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itirazın reddedilmesi üzerine Adalet Bakanlığınca kararın bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmesi üzerine ilk ısrar edilmesine ilişkin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararının iptali isteminden kaynaklanmaktadır.

Buna göre,
davaya konu edilen işlemin, davalı yanında davaya katılanın meslekten çıkarılması sonucunu doğuran bir yönü bulunmadığı gibi uyuşmazlığın henüz staj listesine yazılma aşamasında doğduğu da dikkate alındığında temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlarından olduğu sonucuna varılmakta olup temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;
1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
Kesin olarak, 10/02/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

(X)- 2577 sayılı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46’ncı maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında bölge idare mahkemelerince verilen kararların Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.
Uyuşmazlık, mesleğin icrası için yapılan zorunlu staj başvurusuna ilişkin aşamada ortaya çıkmış ise de; ilgilinin meslek icra edebilmesi, mevzuat gereği meslek odasına kayıtlı olmasını zorunlu kıldığından, dava konusu işlemin mahiyeti nedeniyle belli bir meslekten çıkarılma sonucunu doğuran işlemlerden olduğunun kabulü ile dava konusu işleme karşı açılan dava hakkında bölge idare mahkemelerince verilen kararın Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken Bölge İdare Mahkemesi kararının kesin olduğu gerekçesiyle davalı idarenin temyiz isteminin incelenmeksizin reddi yönünde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.