Danıştay Kararı 8. Daire 2022/4996 E. 2023/1508 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/4996 E.  ,  2023/1508 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4996
Karar No : 2023/1508

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Turizm ve Otel İşletmeciliği Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muğla ili, Bodrum ilçesi, …Mahallesinde Turizm Merkezi kapsamındaki … ada, … parsel numaralı 115.182,70 m² yüzölçümlü orman alanına ilişkin davalı idarece belirlenen ve aleyhlerine adli yargıda açılan alacak davası devam ederken ihtirazi kayıtla 24/12/2020 tarihinde ödenmek zorunda kalınan dava masrafı ve vekalet ücreti dahil toplam 4.218.809,24 TL tutarındaki orman köylüleri kalkındırma geliri bedeli ve gecikme zammının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davaya konu bedele ilişkin olarak davalı idarece davacı aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyası üzerinden açılan dava esnasında söz konusu bedel tahsis süresi uzatımından yararlanabilmek için davacı şirket tarafından davalı idare hesabına ödendiği, akabinde ödenen söz konusu bedelin haksız bir ödeme olduğu iddiasıyla iadesi için iş bu davanın açıldığı, burada davacı şirket tarafından davalı idareye ödenen bedelin iadesi hususu değerlendirilirken aynı zamanda ödenmesi gereken orköy bedeli ve gecikme bedelinin de ne kadar olması gerektiği konusunun da değerlendirilmesi gerektiği, … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan alacak davası esnasında orköy bedeli ve gecikme bedelinin miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve düzenlenen raporun söz konusu dosyaya sunulduğu, ancak dava devam ederken söz konusu bedellerin ayrıca vekalet ücreti ve yargılama gideri dahil olmak üzere ödenmesi üzerine konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği; dava devam ederken bedeller davacı şirket tarafından ödenmiş ise de, söz konusu ödemenin haksız olduğu ileri sürülerek ödenen bedelin iadesi istemiyle davalı idareye karşı istirdat talebinde bulunulması halinde de müracaat edilecek olan dava yolunda aynı usulün kullanılması gerektiği, dolayısıyla davacı tarafından haksız olarak yapıldığı iddia edilen ödemenin iadesi istemiyle açılan davanın da genel hükümlere göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, tahsis süresinin uzatılması istemli başvurusu aşamasında kendisinden “borcu yoktur” belgesinin alınmasının istenildiği, anılan belgeyi alabilmek için uyuşmazlık konusu konusu bedel zamanaşımına uğramasına rağmen davalı idareye ihtirazi kayıtla yatırılmak zorunda kalındığı, ödemenin kamu gücü karşısında mecburen yapılmış bir ödeme olduğu, bu nedenle davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği, daha önce davalı idarece davacı aleyhine adli yargı yerinde alacak davası açılmış olmasının ödenen bedelin iadesinin de mutlak suretle adli yargı yerinde açılacak bir dava ile istenilmesi gerektiği sonucunu doğuramayacağı, şayet davacı aleyhine adli yargı yerinde dava açılmaksızın davacı tarafından ödeme yapılmış olunsaydı, bu kez de iade isteminin idari yargı yerinde incelenmesi sonucunun ortaya çıkması gerektiği ve bu yaklaşımın aynı konuda iki farklı yargı yerinde yargılama yapılabileceği sonucunu doğuracağı, Orköy fonunun tahsiline ilişkin işlemlere karşı açılacak davalarda idari yargı görevli olduğuna göre taşınmazın tahsis süresinin uzatılması için kamu gücü karşısında ihtirazi kayıtla mecburen yapılan ödemenin iadesinin de idari yargının görevli olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Muğla ili, Bodrum ilçesi, … Mahallesinde 115.182,70 m²’lik ormanlık alanda 1148 yatak kapasiteli 5 yıldızlı otele ilişkin tahsisi bulunan davacı şirket tarafından, kesin tahsis süresinin 49 yıla uzatılması talebiyle 07/11/2018 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuruda bulunulmuştur. Bu talebe ilişkin görüşü istenilen Orman Genel Müdürlüğü’nün Orman Köylüleri Kalkındırma Gelirinin tahsil edildiğine dair kayda rastlanmadığının bildirilmesi üzerine 03/07/2019 tarihli Kültür ve Turizm Bakanlığı yazısıyla davacının ödemesi gereken Orman Köylüleri Kalkındırma Gelirini ödemediği takdirde tahsisin uzatılmasına ilişkin talebin geçersiz olacağı belirtilmiştir.
Söz konusu bedelin yatırılmadığının tespit edilmesi üzerine … tarih ve … sayılı Orman Genel Müdürlüğü işlemiyle de dava konusu taşınmaz için belirlenen orköy bedeli ve gecikme bedelinden oluşan toplam 3.748.239,90-TL bedelin ödenmesi davacı şirketten istenilmiştir. Davacı şirket tarafından söz konusu bedelin zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek ödenmemesi üzerine, davalı idare tarafından davacı şirket aleyhine …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyası üzerinden alacak davası açılmıştır.
Söz konusu dava devam ederken Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 12/02/2020 tarihli işlemiyle davacıya söz konusu bedelin ödendiğine dair dekontun bir ay içerisinde iletilmemesi halinde davacı şirketin kesin tahsis süresinin 49 yıla uzatılması hakkından yararlandırılmayacağı bildirilmesine karşılık davacı tarafından istenilen belge verilmediğinden süre uzatım talebi reddedilmiştir. Bunun üzerine, davacı şirket tarafından bu kez dava konusu taşınmaza ilişkin tahsis süresi uzatımından yararlanılabilmek için borcunun bulunmaması gerektiğinden 24/12/2020 tarihinde orman köylüleri kalkındırma geliri bedeli ve gecikme zammı ile birlikte ayrıca dava masrafı ve vekalet ücreti dahil toplam 4.218.809,24 -TL ihtirazi kayıtla ödenmiştir. Akabinde, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile davaya konu alacağın yargılama gideri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere ödendiğinden bahisle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı şirket tarafından 24/12/2020 tarihinde ödenen söz konusu bedelin zamanaşımına uğradığından bahisle tahsilinin mümkün olmadığı ve haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiği ileri sürülerek dava masrafı ve vekalet ücreti dahil ödenen toplam 4.218.809,24-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle 22/02/2022 tarihinde bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, “İdari dava türleri şunlardır: a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.” düzenlemesine; “İptal ve tam yargı davaları” başlıklı 12. maddesinde, “İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’na dayanılarak çıkarılan Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik’in 21. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde, “Tahsis edilen taşınmazın orman arazisi olması halinde; 31/12/2005 tarihli ve 26040 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Orman Köylüleri Kalkınma Hizmetlerine İlişkin Esas ve Usullerin 5 inci maddesinde belirtilen esas ve usullere göre bütçeye gelir kaydedilmek ve bir defaya mahsus olmak üzere Orman Köylüleri Kalkındırma Geliri alınır. Orman Köylüleri Kalkındırma Geliri proje toplam bedelinin orman sahasına isabet eden kısmının yüzde üçüdür.” hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari makamlar tarafından, idarenin işlevine ilişkin olarak ve kamu gücü kullanılmak suretiyle yapılan, yeni bir hukuki durum yaratan veya varolan hukuki durumu değiştiren kesin ve icrai nitelikteki tek yanlı irade açıklamaları, idare hukukunda idari işlem olarak nitelendirilir ve bu işlemler idari yargı denetimine tabidirler.
Bakılan uyuşmazlıkta, Orman Genel Müdürlüğü tarafından 21/10/2019 tarihli işlemiyle dava konusu taşınmaz için belirlenen ORKÖY bedeli ve gecikme bedelinden oluşan toplam 3.748.239,90-TL bedelin ödenmesinin davacı şirketten istenildiği, davacı şirket tarafından bedelin ödenmemesi üzerine Orman Genel Müdürlüğü tarafından davacı şirket aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyası üzerinden alacak davası açılmışsa da; dava devam ederken davacı şirket tarafından taşınmaza ilişkin tahsis süresi uzatımından yararlanılabilmek için borcunun bulunmaması gerektiğinden 24/12/2020 tarihinde Orman Köylüleri Kalkındırma Geliri bedeli ve gecikme zammı ile birlikte ayrıca dava masrafı ve vekalet ücreti dahil toplam 4.218.809,24-TL ihtirazi kayıtla ödenildiği görülmektedir.
Bu durumda, idarece tek yanlı, kamu gücüne dayanılarak, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tesis edilen orman köylüleri kalkındırma bedeli talep edilmesine ilişkin işlemden doğan uyuşmazlığın yargısal denetiminin, idare hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde idari yargı yerlerince yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, davanın görev yönünden reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 28/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.