Danıştay Kararı 8. Daire 2022/482 E. 2022/744 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/482 E.  ,  2022/744 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/482
Karar No : 2022/744

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 2017 yılı Dış Kaynaktan Muvazzaf Astsubay Temini kapsamında yapılan sınavlarda başarılı olan ve astsubay adayı statüsünde Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığında eğitim gören davacı tarafından, arşiv araştırmasının ve güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle adaylık işlemlerinin sona erdirilmesine ilişkin işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davalı idarece verilen bilgi ve belgelerde davacının, doğrudan güvenliği zedeleyen bir durumunun olduğuna dair bir tespitin bulunmadığı görülmekle birlikte, işlemin dayanağı olarak gösterilen SGK kaydında davacının 28/07/2010 tarihinde FETÖ/PDY’ye müzahir … Kitap Kırtasiye Büro Malzemeleri Pazarlama ve Turizm Ticaret A.Ş.’de çalışmaya başladığı, 18/08/2010 tarihinde bu işinden ayrıldığı, söz konusu şirkette 15 gün prim kaydının bulunduğu, davacının daha sonra çalıştığı şirketlerin FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir şirketler olup olmadığına ilişkin herhangi bir iddiada bulunulmadığı, davacının FETÖ/PDY’ye müzahir şirketteki 15 günlük çalışmasının tek başına güvenlik zafiyeti olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptaline, davacının davaya konu işlem sebebiyle yoksun kaldığı parasal haklarının davanın açıldığı 15/08/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece hesaplanılarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun işlemin iptali yönünden yukarıda yer verilen gerekçeyle kısmen reddine, kısmen kabulü ile istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısım yönünden kaldırılmasına; bu kısım yönünden davanın reddine, karar verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Usul ekonomisi ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/4. maddesinde; “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir” şeklinde düzenlenmiştir. Yine HMK’nın 30 uncu maddesinde bu ilke “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür” şeklinde düzenlemiştir. Usul ekonomisi ilkesi, yasalarda öngörülen düzenleme çerçevesinde yargılamanın kolaylaştırılmasını, yargılamada öngörülen olağan zaman süresinin aşılmamasını ve gereksiz gider yapılmamasını amaçlamaktadır.
Bu durumda usul ekonomisi ilkesi gereği yargılamanın makul sürede ve gereksiz gider yapılmadan tamamlanması gerektiği Anayasa’nın emredici bir hükmü olduğundan ve görüşme tutanağında bulunan eksikliğin davanın esasını etkilemeyeceği anlaşıldığından, dosya tekemmül ettirilerek, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dava dosyası 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14/6. maddesi uyarınca incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
2017 Yılı Dış Kaynaktan Muvazzaf Astsubay Temin” faaliyetleri kapsamında muvazzaf astsubay adayı olarak görev yapmakta olan davacının, MSB Üst Değerlendirme Komisyonu kararıyla güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle davacının astsubay adaylığının sonlandırılması üzerine bu işleme karşı eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un ‘Bölge İdare Mahkemelerinin oluşumu’ başlıklı 3. maddesinde; bölge idare mahkemelerinin, başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, bölge idare mahkemesi, adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşacağı; dairelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunacağı hususları düzenlenmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘Davaların karara bağlanması’ başlıklı 22. maddesinde; “Konular aydınlandığında meseleler sırasıyla oya konulur ve karara bağlanır. 15. maddede sayılan sebeplerden biri ile veya yargılama usullerine ilişkin meselelerde azınlıkta kalanlar işin esası hakkında da oylarını kullanırlar. Azınlıkta kalanların görüşleri, kararların altına yazılır.” hükmü, ‘Tutanaklar’ başlıklı 23. maddesinde; “Her dava dosyası için görüşmelere katılan başkan ve üyelerin, Danıştayda düşünce veren savcının, tetkik hakiminin ve tarafların ad ve soyadlarını, incelenen dosya numarasını, kısaca dava konusunu ve verilen kararın neticesini, çoğunlukta ve azınlıkta bulunanları gösteren bir tutanak düzenlenir. Bu tutanaklar görüşmelere katılanlar tarafından aynı toplantıda imzalanır ve dosyalarında saklanır.” hükmü, ‘Kararlarda bulunacak hususlar’ başlıklı 24. maddesinin (h) fıkrasında ise; “Kararlarda, kararı veren mahkeme başkan ve üyelerinin veya hakiminin ad ve soyadları ve imzaları ve varsa karşı oylarının belirtileceği” hükmü yer almıştır.
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun ‘Güvenli elektronik imzanın hukukî sonucu ve uygulama alanı’ başlıklı 5. maddesinde; güvenli elektronik imzanın, elle atılan imza ile aynı hukukî sonucu doğuracağı düzenlemesi yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca karar ile buna ilişkin görüşme tutanağının birbiriyle uyumlu olması gerekmektedir.
Dosyanın ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden, dava dosyasındaki ıslak imzalı görüşme tutanağı ile UYAP’ta bulunan görüşme tutanağında azınlıkta bulunan olmamasına rağmen, Bölge İdare Mahkemesi kararının oyçokluğu ile alındığı ve azlık oyunun bulunduğu görülmektedir.
Bu durumda dava dosyası ve UYAP’ta bulunan görüşme tutanağı ile Bölge İdare Mahkemesi Kararının uyuşmadığı görüldüğünden Bölge İdare Mahkemesince karar ile görüşme tutanağı arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi suretiyle yeniden karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında bu yönden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.