Danıştay Kararı 8. Daire 2022/4603 E. 2022/8066 K. 23.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/4603 E.  ,  2022/8066 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4603
Karar No : 2022/8066

DAVACI : …Basın Yayın Dağıtım Organizasyon San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Kaymakamlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN ÖZETİ :
1- 20/03/2012 tarihli ve 28239 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Ek 2. maddesinin 7. fıkrası ile;
2- Çankaya Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün … tarih ve …sayılı işleminin iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı’ başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında; “İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.” hükmü ile “İdari davaların açılması” başlıklı 3. maddesinde; “İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır. Dilekçelerde; a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller, c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi, d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar, e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, gösterilir. Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur.” hükmüne yer verilmiş; “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde, dilekçelerin, 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları yönünden de inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, 14. maddenin 3. fıkrasının (g) bendinde yazılı hallerde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği hususları hüküm altına alınmıştır.
Yine anılan Kanun’un 7. maddesinin 4. fıkrasında; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak; bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği kurala bağlanmış olup; 2575 sayılı Danıştay Kanununun 4575 sayılı Kanunla değişik 24. maddesinin (c) bendinde, bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı açılacak davaların ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda çözümleneceği düzenlemesine yer verilmiştir.
20/03/2012 tarihli ve 28239 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Ek 2. maddesinin 7. fıkrasında; “Bu Yönetmeliğin Ek-1 inci maddesi kapsamında eğitim öğretim desteği verilen okullar ile ücretsiz veya burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmez.” kuralı yer almaktayken; 23/07/2015 tarih ve 29423 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren illi Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 7. Maddesiyle değişiklik yapılarak; bu Yönetmeliğin Ek-1 inci maddesi kapsamında eğitim ve öğretim desteği verilen öğrenciler ve ücretsiz veya kurumun ilan ettiği yıllık ücretin %51’i ve fazlası oranında burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmeyeceği kuralı benimsenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Ankara Valiliği’nin 21/12/2015 tarihli inceleme raporuna göre öğrenci …’nun 2014-2015 eğitim öğretim yılında davacı şirkete ait okulda %100 burslu olarak öğrenim gördüğü hususunun sübuta erdiği, anılan öğrencinin 2014-2015 eğitim ve öğretim desteği kapsamında olduğu ancak anılan öğrenciye Kasım-2014, Şubat-2015, Haziran-2015 dönemlerinde eğitim ve öğretim desteği ödemesi gerçekleştiği iddiasının sübuta ermediği, sonuç olarak anılan öğrencinin 2015-2016 eğitim ve öğretim desteği kullanma hakkının %100 burslu öğrenim gördüğü gerekçesiyle iptal edilmesi gerektiği, bahsi geçen öğrenci hakkında yapılan inceleme çalışmaları esnasında Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve davacı şirkete ait … Koleji Özel Ankara İlkokulu/Ortaokulu/Anadolu Lisesi Müdürlüklerinden elde edilen belgelerin incelenmesi sonucunda … Koleji Özel Ankara İlkokulu/Ortaokulu Müdürlüğü değerlendirme kurullarınca anılan okullarda 2014-2015 eğitim öğretim yılında ücretsiz veya değişik oranlarda başarı burslu öğrenim görmesine karar verilen 24 öğrencinin aynı zamanda eğitim ve öğretim desteğinden faydalandığının tespit edildiği, bu kapsamda anılan okullara fazladan ödendiği anlaşılan 69.444,45 TL’nin 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte davacı şirketten tahsilinin gerektiği yönünde teklif getirilmesi üzerine dava konusu bireysel işlemin tesis edildiği ve dava konusu bireysel işleme dayanak olduğu iddia edilen Yönetmelik hükmü ile anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 21/12/2015 tarihli inceleme raporunda yer verilen 24 öğrenciye ilişkin tespitler kapsamında anılan öğrencilerin indirimli veya burslu öğrenci olup olmadıkları hususunun Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 03/08/2016 tarihli inceleme raporunda da incelendiği ve neticeten bir önceki raporda olduğu gibi davacı şirketten 69,444.45 TL’nin tahsil edilmesi gerektiğinin teklif edildiği, Ankara Valiliği’nin 21/12/2015 tarihli inceleme raporunda yer alan …Koleji Özel Ankara İlkokulu Müdürlüğü 2014-2015 eğitim öğretim yılı kayıt sözleşmeleri tablosunda yer alan 14 öğrenciden 8 öğrencinin %50 burslu, geriye kalan 6 öğrencinin ise ücretsiz öğrenci olarak belirtildiği; … Koleji Özel Ankara Ortaokulu Müdürlüğü 2014-2015 eğitim öğretim yılı kayıt sözleşmeleri tablosunda yer alan 10 öğrenciden 1 öğrenicinin %25 burslu, 6 öğrencinin %50 burslu, 3 öğrencinin ise %75 burslu olarak belirtildiği ve davalı idarece 2014-2015 eğitim öğretim döneminde yürürlükte olan düzenlemede yer alan “burslu okutulan öğrenciler” ifadesi uyarınca dava konusu bireysel işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere; dava konusu Çankaya Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işleminin tesis edildiği tarihte (07/03/2017); düzenlemenin, 23/07/2015 tarih ve 29423 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişik hali yürürlükte ise de; … tarih ve … sayılı işlemde, … Koleji Özel Ankara İlkokulu/Ortaokulu Müdürlüğü değerlendirme kurullarınca anılan okullarda 2014-2015 eğitim öğretim yılında ücretsiz veya değişik oranlarda başarı burslu öğrenim görmesine karar verilen 24 öğrencinin aynı zamanda eğitim ve öğretim desteğinden faydalandığının tespiti ile 2014-2015 eğitim öğretim yılında yürürlükte bulunan hükme göre fazladan ödenen eğitim öğretim desteği tutarı tespiti yapılarak iadesi istenmiştir.
Ancak; davacı şirket tarafından; … tarih ve … sayılı işlemin dayanağı olan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Ek 2. maddesinin 7. fıkrasının 23/07/2015 tarih ve 29423 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik ile değişiklik öncesi hali dava konusu edilmesi gerekmekte iken; düzenlemenin anılan değişiklik ile güncel haline dava açılmıştır.
İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak; bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği kuralı uyarınca; dava konusu Yönetmeliğin Ek 2. maddesinin 7. fıkrasının güncel halinin bireysel işlemin dayanağı olmadığı görüldüğünden (dava tarihi itibariyle, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren genel dava açma süresi de geçtiğinden ancak; ilgili hükmün uygulanması halinde dava açma süresi canlanacaktır) 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinini 4. fıkrası uyarınca davanın esasının incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda; mevcut haliyle dava dilekçesinde, 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olmadığı görülmektedir.
Öte yandan; 2575 sayılı Danıştay Kanununun 4575 sayılı Kanunla değişik 24. maddesinin (c) bendi uyarınca; ilgililer hakkında tesis edilen bireysel işleme karşı ilk derece Mahkemesi sıfatıyla Danıştay’da dava açılabilmesi için; dayanağı bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemle birlikte dava konusu edilmesi gerekmekte olup; sadece bireysel işleme karşı yetkili İdare Mahkemesine de dava açılması mümkündür.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan DAVA DİLEKÇESİNİN aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde usulüne uygun biçimde düzenlenecek dilekçe ile yeniden dava açılabilmek üzere REDDİNE,
2. Yeniden açılacak dava için ayrıca harç alınmayacağının ve aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddine karar verileceğinin davacı vekiline bildirilmesine,
23/12/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Dava; 5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanununa dayanılarak yayımlanan 20/03/2012 tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Ek 2. maddesinin 7. fıkrasında düzenlenen “Bu Yönetmeliğin Ek-1 inci maddesi kapsamında eğitim ve öğretim desteği verilen öğrenciler ve ücretsiz veya kurumun ilan ettiği yıllık ücretin %51’i ve fazlası oranında burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmez.” hükmünün ve Çankaya Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün … tarih ve …sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
20/03/2012 tarihli ve 28239 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Ek 2. maddesinin 7. Fıkrasında; “Bu Yönetmeliğin Ek-1 inci maddesi kapsamında eğitim öğretim desteği verilen okullar ile ücretsiz veya burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmez.” kuralı yer almaktayken; 23/07/2015 tarih ve 29423 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren illi Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 7. Maddesiyle değişiklik yapılarak; bu Yönetmeliğin Ek-1 inci maddesi kapsamında eğitim ve öğretim desteği verilen öğrenciler ve ücretsiz veya kurumun ilan ettiği yıllık ücretin %51’i ve fazlası oranında burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmeyeceği kuralı benimsenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Ankara Valiliği’nin 21/12/2015 tarihli inceleme raporuna göre öğrenci …’nun 2014-2015 eğitim öğretim yılında davacı şirkete ait okulda %100 burslu olarak öğrenim gördüğü hususunun sübuta erdiği, anılan öğrencinin 2014-2015 eğitim ve öğretim desteği kapsamında olduğu ancak anılan öğrenciye Kasım-2014, Şubat-2015, Haziran-2015 dönemlerinde eğitim ve öğretim desteği ödemesi gerçekleştiği iddiasının sübuta ermediği, sonuç olarak anılan öğrencinin 2015-2016 eğitim ve öğretim desteği kullanma hakkının %100 burslu öğrenim gördüğü gerekçesiyle iptal edilmesi gerektiği, bahsi geçen öğrenci hakkında yapılan inceleme çalışmaları esnasında Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve davacı şirkete ait … Koleji Özel Ankara İlkokulu/Ortaokulu/Anadolu Lisesi Müdürlüklerinden elde edilen belgelerin incelenmesi sonucunda … Koleji Özel Ankara İlkokulu/Ortaokulu Müdürlüğü değerlendirme kurullarınca anılan okullarda 2014-2015 eğitim öğretim yılında ücretsiz veya değişik oranlarda başarı burslu öğrenim görmesine karar verilen 24 öğrencinin aynı zamanda eğitim ve öğretim desteğinden faydalandığının tespit edildiği, bu kapsamda anılan okullara fazladan ödendiği anlaşılan 69.444,45 TL’nin 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte davacı şirketten tahsilinin gerektiği yönünde teklif getirilmesi üzerine dava konusu bireysel işlemin tesis edildiği ve dava konusu bireysel işleme dayanak olduğu iddia edilen Yönetmelik hükmü ile anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 21/12/2015 tarihli inceleme raporunda yer verilen 24 öğrenciye ilişkin tespitler kapsamında anılan öğrencilerin indirimli veya burslu öğrenci olup olmadıkları hususunun Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 03/08/2016 tarihli inceleme raporunda da incelendiği ve neticeten bir önceki raporda olduğu gibi davacı şirketten 69,444.45 TL’nin tahsil edilmesi gerektiğinin teklif edildiği, Ankara Valiliği’nin 21/12/2015 tarihli inceleme raporunda yer alan … Koleji Özel Ankara İlkokulu Müdürlüğü 2014-2015 eğitim öğretim yılı kayıt sözleşmeleri tablosunda yer alan 14 öğrenciden 8 öğrencinin %50 burslu, geriye kalan 6 öğrencinin ise ücretsiz öğrenci olarak belirtildiği; …Koleji Özel Ankara Ortaokulu Müdürlüğü 2014-2015 eğitim öğretim yılı kayıt sözleşmeleri tablosunda yer alan 10 öğrenciden 1 öğrenicinin %25 burslu, 6 öğrencinin %50 burslu, 3 öğrencinin ise %75 burslu olarak belirtildiği ve davalı idarece 2014-2015 eğitim öğretim döneminde yürürlükte olan düzenlemede yer alan “burslu okutulan öğrenciler” ifadesi uyarınca dava konusu bireysel işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 36. maddesinin birinci fıkrasında herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu ifade edilmiştir. Mahkemeye erişim hakkının da bu maddede belirtilen adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri olduğu hususunda kuşku bulunmamakta olup; Anayasanın 141. maddesinin son fıkrasında da davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevleri arasında sayılmıştır.
Bununla birlikte, AİHS’in ”Adil Yargılanma Hakkı” başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında herkesin medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili davasını makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahip olduğu düzenlemesi yer almıştır.
Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi de makul sürede yargılanma hakkını Anayasanın 36. maddesinde yer verilen adil yargılanma hakkının bir parçası olarak görmüştür (Gülseren Gürdal ve Diğerleri, B. No: 2013/1115, 05/12/2013, § 43).
Yine, 22/07/2022 tarih ve 31900 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 05/07/2022 tarih ve Esas: 2021/58970; Karar: 2021/58970 sayılı Genel Kurul Pilot kararı olan Nevriye Kuruç Başvurusunda; “Makul süre incelemesinde yargılamaya intikal eden maddi vakıalar ve ispat araçlarından oluşan dava malzemesinin veya uygulanacak hukuk kurallarının karmaşık olması, tarafların genel olarak yargılama sürecindeki tutumu, yargılama sürecinin uzamasındaki etkisi ve usule ilişkin haklarını kullanırken gereken dikkat ve özeni gösterip göstermediği değerlendirilecektir. Ayrıca yargı makamları yanında dava süreciyle ilgili kamu gücü kullanan tüm devlet organlarına atfedilebilir yapısal sorunlar ve organizasyon eksikliğinden kaynaklanan bir gecikme olup olmadığı, yargılamanın süratle sonuçlandırılması hususunda gerekli özenin gösterilip gösterilmediği, başvurucu için hukuki korumanın bir an önce gerçekleştirilmesindeki yararının ne olduğu gibi davanın niteliğine ilişkin birçok hususun birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 42-46).” açıklaması yer almaktadır.
Buraya kadar yapılan açıklamalar ışığında, her ne kadar; dava konusu Çankaya Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işleminde, … Koleji Özel Ankara İlkokulu/Ortaokulu Müdürlüğü değerlendirme kurullarınca anılan okullarda 2014-2015 eğitim öğretim yılında ücretsiz veya değişik oranlarda başarı burslu öğrenim görmesine karar verilen 24 öğrencinin aynı zamanda eğitim ve öğretim desteğinden faydalandığının tespiti ile 2014-2015 eğitim öğretim yılında yürürlükte bulunan hükme göre fazladan ödenen eğitim öğretim desteği tutarı tespiti yapılarak iadesinin istenildiği, işlemin dayanağı olan düzenlemenin, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Ek 2. maddesinin 7. fıkrasının 23/07/2015 tarih ve 29423 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik ile değişiklik öncesi halinin olduğu, ancak düzenlemenin güncel halinin dava konusu edildiği görülmekte ise de; 04/05/2017 tarihinde Danıştay kayıtlarına giren dilekçe ile açılan davada, yukarıda açıklanan “adil yargılanma hakkı” kapsamında işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği görüşüyle dilekçenin reddi yolunda verilen çoğunluk kararına katılmıyorum.

KARŞI OY :
(XX)- Dava; 5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanununa dayanılarak yayımlanan 20/03/2012 tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Ek 2. maddesinin 7. fıkrasında düzenlenen “Bu Yönetmeliğin Ek-1 inci maddesi kapsamında eğitim ve öğretim desteği verilen öğrenciler ve ücretsiz veya kurumun ilan ettiği yıllık ücretin %51’i ve fazlası oranında burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmez.” hükmünün ve Çankaya Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin 15/06/2021 tarih ve E:2017/3622, K:2021/3113 sayılı kararıyla; Dava konusu Yönetmeliğin Ek-2. maddesinin 7. fıkrası yönünden; Anayasa’nın 124. maddesinde, Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelik çıkarabileceklerinin düzenlendiği, Anayasa’nın bu hükmü ve normlar hiyerarşisi bağlamında, bir kanun hükmüne dayalı olarak hazırlanan yönetmelikler ile kanun hükümlerine açıklık getirilmesi ve kanun hükümlerinin uygulamaya geçirilmesinin amaçlandığı, kanun koyucu tarafından idareye tanınan düzenleme yetkisinin başta kamu yararı olmak üzere hizmet gereklerine, hukuk devleti, hukuk güvenliği ve kazanılmış haklara riayet ilkelerine uygun olarak kullanılması gerektiği, kamu yararı kavramının, tüm devlet organlarının işlem ve eylemlerinin genel nitelikteki amacını ve aynı zamanda nedenini oluşturduğu, çeşitli hak ve özgürlükler açısından bir sınırlama nedeni niteliği de taşıdığı, bu kavramın genel bir ifadeyle bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yararı ifade ettiği, 5580 sayılı Kanun’un Ek-1. maddesinde, eğitim ve öğretim desteğinin verilmesine ilişkin ölçütlerin, desteğin verileceği eğitim kurumu türlerinin, eğitim kademeleri ve kurumlar itibarıyla verilecek destek tutarlarının, eğitim ve öğretim desteğinin kontrol ve denetimi ile maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Maliye Bakanlığı ve Bakanlıkça müştereken hazırlanan yönetmelik ile belirleneceği kuralının yer aldığı ve bu bağlamda dava konusu Yönetmelik’te eğitim ve öğretim desteğine ilişkin düzenlemelere yer verildiği, Dava konusu düzenlemede ise, bu Yönetmeliğin Ek-1. maddesi kapsamında eğitim ve öğretim desteği verilen öğrenciler ve ücretsiz veya kurumun ilan ettiği yıllık ücretin %51’i ve fazlası oranında burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilemeyeceğinin belirtildiği, Dava konusu Yönetmelik hükmü ile eğitim ve öğretim desteği kapsamında her tür ve seviyede resmi ve/veya özel okullara yapılacak devlet desteğinin bu imkandan faydalanmak isteyen kişilere eşit şekilde sağlanmaya çalışıldığı, kişiye eğitim ve öğretim desteği, ücretsiz öğrenci okutulması vb. uygulamalarla sağlanan avantajlarda tekerrüre düşülmesinin engellenmesi suretiyle toplumun her kesimine bu imkan ve uygulamaların ulaştırılmaya çalışıldığı anlaşıldığından, dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka aykırılık görülmediği, dava konusu bireysel işlem yönünden; Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 21/12/2015 tarihli inceleme raporunda yer alan … Koleji Özel Ankara İlkokulu Müdürlüğü 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı kayıt sözleşmeleri tablosunda yer alan 14 öğrenciden 8’inin %50 burslu, geriye kalan 6 öğrencinin ise ücretsiz öğrenci olarak belirtildiği; … Koleji Özel Ankara Ortaokulu Müdürlüğü 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı kayıt sözleşmeleri tablosunda yer alan 10 öğrenciden 1’inin %25 burslu, 6 öğrencinin %50 burslu, 3 öğrencinin ise %75 burslu olarak belirtildiği ve davalı idarece 2014-2015 eğitim ve öğretim döneminde yürürlükte olan düzenlemede yer alan “burslu okutulan öğrenciler” ifadesi uyarınca dava konusu bireysel işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, her ne kadar, davacı tarafından; dava konusu bireysel işlemin dayanağını teşkil eden 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında Yönetmeliğin sınırlayıcı hükmünün burslu öğrenciler kriterinden ibaret olduğu, burslu öğrenci tabirinden ne anlaşılması gerektiği hususunun davalı idareye şifahen sorulduğu, kastedilenin %100 burslu öğrenciler olduğu bilgisinin edinildiği, dolayısıyla müfettişlerin %51 ve daha fazlası oranında burslu öğrencilerle ile ilgili araştırmasını raporun tanzim edildiği tarihteki meri mevzuatı esas alarak yaptığı ve 2015 yılında yapılan değişiklik ile getirilen düzenlemenin geriye yürütülerek 2014-2015 eğitim ve öğretim dönemine uygulandığının iddia edildiği, davalı … Bakanlığının savunmasında ise; 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında sisteme burslu öğrenci olarak kayıt yapılan öğrencilerin burs oranı kaç olursa olsun eğitim ve öğretim desteğinden faydalanamayacağı, ancak 2015 yılında anılan Yönetmelik hükmüne %51 ve daha fazla burslu öğrenciler ifadesi getirilmek suretiyle öğrenci ve veliler lehine bir değşiklik yapıldığının belirtildiği, dava konusu bireysel işlemin ve Yönetmeliğin Ek-2. maddesinin 7. fıkrasının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; anılan Yönetmelik hükmünün ilk halinde burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilemeyeceği düzenlemesine yer verilmiş iken, eğitim ve öğretim desteği uygulamasının ikinci yılında hakkaniyet ilkesi dikkate alınmak suretiyle anılan düzenlemede değişiklik yapılarak yıllık ücretin %51’i ve fazlası oranında burslu okutulan öğrenciler kriterinin getirildiği, ücretsiz öğrenciler yönünden ise aynı uygulamanın devam ettiğinin anlaşıldığı, bu durumda, 2014-2015 eğitim ve öğretim döneminde yürürlükte olan Yönetmelik hükmündeki burslu öğrenciler ifadesinde herhangi bir oran belirtilmediği ve bu durumun öğrenciler, veliler ile eğitim kurumları yönünden idari işlemlerin öngörülebilirliği ve belirliliği ilkelerine aykırılık teşkil ettiği, nitekim, davalı idarece bu durumun dikkate alınması suretiyle 2015 yılında Yönetmelik hükmünün değiştirildiği anlaşıldığından, anılan bireysel işlemin %51 ve fazlası oranında burslu okutulan öğrencilere ve ücretsiz okutulan öğrencilere ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, diğer burs oranları (%25, %50) yönünden ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçeleriyle, dava konusu Yönetmeliğin Ek-2. maddesinin 7. fıkrası ile bireysel işlemin %51 ve fazlası oranında burslu okutulan öğrencilere ve ücretsiz okutulan öğrencilere ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, bireysel işlemin diğer burs oranlarına ilişkin kısmının iptaline karar verilmiştir.
Anılan Karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 07/04/2022 tarih ve E: 2021/3776; K:2022/1248 sayılı kararıyla; dava konusu Yönetmeliğin Ek-2. maddesinin 7. fıkrasının uyuşmazlık konusu 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında yürürlükte bulunan ilk halinde, ücretsiz veya burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmeyeceği belirtilmiş, dava tarihinde yürürlükte bulunan yeni halinde ise, ücretsiz veya kurumun ilan ettiği yıllık ücretin %51’i ve fazlası oranında burslu okutulan öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmeyeceği yolunda düzenleme yapıldığı, Maarif Müfettişleri Başkanlığı tarafından yapılan inceleme ve soruşturma sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı raporda; davacı şirkete ait … Koleji Özel Ankara İlkokulu ve Ortaokulunda ücretsiz veya değişik oranlarda (%25, %50, %75) başarı bursu ile öğrenim gören toplam 24 öğrencinin, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında eğitim ve öğretim desteğinden yararlandırıldığının tespit edilmesi üzerine, bu öğrenciler için fazladan ödenen 69.444,45-TL’nin iadesinin istenilmesine ilişkin dava konusu işlem tesis edildiği, dava konusu bireysel işlemde %51’in altındaki oranlarda başarı bursu ile öğrenim gören öğrenciler için ödenen eğitim ve öğretim desteğinin de iade edilmesi istenildiğinden, bu işlemin Yönetmeliğin Ek-2. maddesinin 7. fıkrasının 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında yürürlükte bulunan ilk haline dayanılarak tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı şirket tarafından ise, söz konusu bireysel işlem ile birlikte Yönetmeliğin dava tarihinde yürürlükte bulunan yeni halinin iptali istemiyle dava açıldığı bu durumda, dava konusu bireysel işlemin, Yönetmeliğin Ek-2. maddesinin 7. fıkrasının 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında yürürlükte bulunan ilk haline dayanılarak tesis edildiği hususu dikkate alınarak inceleme yapılması gerekirken, bu husus yönünden bir irdelemeye girilmeksizin hüküm kurulmasında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Uyuşmazlıkta; yukarıda yer alan Dairemizin 15/06/2021 tarih ve E:2017/3622, K:2021/3113 sayılı kararında yer alan gerekçeler dikkate alınarak işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiği görüşüyle, dilekçenin reddi yolunda verilen çoğunluk kararına katılmıyorum.