Danıştay Kararı 8. Daire 2022/4411 E. 2022/8002 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/4411 E.  ,  2022/8002 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4411
Karar No : 2022/8002

Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan(Davacı): … Madencilik San. ve Tic. A.Ş.
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Müdürlüğü
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 28/12/2021 tarih ve E:2019/261, K:2021/6993 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin belirtilen gerekçe ile reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul ili, Kemerburgaz ilçesinde davacı uhdesinde bulunan 72982 sicil numaralı II-a grubu maden ruhsatı kapsamında 40.808 m2 lik orman niteliğindeki sahanın, altyapı tesisi olarak kullanılmasına izin verilmesi istemiyle 27.10.2014 tarihinde idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin İstanbul Orman İşletme Şefliği’nin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince davacının, 13.07.2016 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği, feragatin, kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı, bu nedenle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin 1. fıkrasında, feragat ile ilgili olarak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göndermede bulunulmuş, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 447. maddesinin 2. fıkrasında “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.06.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmü getirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Davadan feragat’ başlıklı 307. maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmü, ‘Feragat ve kabulün şekli’ başlıklı 309. maddesinde; “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmü, ‘Feragat ve kabulün sonuçları’ başlıklı 311. maddesinde ise; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından II-a grubu maden ruhsatı kapsamında 40.808 m2 lik orman niteliğinde bulunan alanda alt yapı tesisi kurmak için davalı idareye yapılan başvurunun, izin istenen sahanın Azizpaşa – Fatih Muhafaza Ormanı sınırları içinde kaldığından bahisle talebin değerlendirmeye alınmadığına yönelik İstanbul Orman İşletme Şefliği’nin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta davacı tarafından ruhsat sahasının bulunduğu alanın Orman Genel Müdürlüğü’nün … tarihli … sayılı işlemi ile muhafaza ormanı statüsünden çıkarılması nedeniyle idarece kendisine istenilen iznin verildiği, bu nedenle davalı idareye verilen 13.07.2016 tarihli dilekçeleri ile izin talepleri idarece kabul edildiğinden açtıkları davaların bir kısmının esas numaralarını yazılarak ilgili davalardan vazgeçtiklerini ve anılan davaların konusuz kaldığına dair beyanda bulundukları görülmüş, aynı zamanda davacının 12.07.2016 tarihinde dava dosyasına sunduğu dilekçeyle de izin talebi kabul edildiğinden işbu davanın konusuz kaldığı belirtilerek gereğinin yapılmasının istenildiği görülmektedir.
Mahkemece davacının davalı idareye sunduğu 13.07.2016 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiği kabul edilerek feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak idari yargıda hukuken geçerli bir feragatten söz edilebilmesi için birtakım özelliklere sahip olması gereklidir. Bu şartlar ise “mahkemeye hitaben”, yazılı, açık, anlaşılır, kayıtsız ve şartsız olmasıdır.
Davacı tarafından dava konusu alanın muhafaza ormanı olmaktan çıkarılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, yargılamaya idarenin sebep olduğu, davadan feragat ile davanın konusuz kalması halinin hüküm ve sonuçlarının farklı olduğu, bu nedenle davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu dikkate alınarak dava açılmasına sebep olan idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, davanın konusuz kaldığına yönelik beyanlarının mahkemece davadan feragat edildiği şeklinde yorumlandığı ileri sürülerek kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
Yukarıda yer verilen açıklamalardan, davacının davadan feragat ettiğinin kabul edilemeyeceği, idarenin 18.06.2018 tarihinde kayda giren dilekçesi ile “davacının idarelerine sunduğu 13.07.2016 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettikleri belirtilerek davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı karar verilmesi gerektiği” şeklindeki beyanı ile feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de, davacı tarafından “mahkemeye hitaben” yapılmış bir feragat olmadığından feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmasının yerinde olmadığı, dava açıldıktan sonra bir tarihte muhafaza ormanı olarak devamında yarar görülmeyerek bu statüden çıkarılan ve ilgili mevzuat uyarınca izne konu edilmesinde herhangi bir engel kalmayan saha için davacının talebinin kabulü ile sonuçlanan olayda davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda dava açıldığı tarihte idarece mevzuata aykırı şekilde izin verilmesinin mümkün olmadığı, talep konusu sahanın sonradan bu statüden çıkarılarak izne konu edilmesinde davalı idareye yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı sonucuna varıldığından uyuşmazlıkta, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde kalmasında bir hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte karar sonucunun “feragat nedeniyle” değil, “davanın konusuz kalması nedeniyle” karar verilmesine yer olmadığı şeklinde değiştirilerek karar düzeltme isteminin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle istemde bulunan tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından karar düzeltme isteminin yukarıda değiştirilen gerekçe ile reddine, karar düzeltme giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 22/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.