Danıştay Kararı 8. Daire 2022/3517 E. 2022/8508 K. 30.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/3517 E.  ,  2022/8508 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/3517
Karar No : 2022/8508

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, adına düzenlenen … tarihli, … ana takip numaralı ve 280.614,00 TL miktarlı ödeme emrinin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacı tarafından dava konusu ödeme emrinin varlığından 01/05/2021 tarihinde haberdar olunduğunun ileri sürüldüğü, dava dilekçesi ve eklerinin davalı idareye tebliğ edilmesi üzerine, davalı idarece verilen ve 05/10/2021 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren savunma dilekçesinde ise dava konusu ödeme emrinin davacı vekili (Dikili Noterliğince düzenlenen … tarih ve … sayılı vekaletnameye istinaden) …’e 13/04/2015 tarihinde tebliğ edildiğinin belirtildiği, bunun üzerine Mahkemelerinin 12/10/2021 tarihli ara kararı ile Dikili Noterliğinden anılan vekaletnamenin aslı veya onaylı örneğinin dava dosyasına sunulmasının istenildiği, ara kararına istinaden dava dosyasına sunulan … tarih ve … sayılı vekaletname incelendiğinde …’in dava konusu ödeme emrini tebellüğ etmeye yetkili kılındığının anlaşıldığı, bu durumda, dava konusu ödeme emrinin 13/04/2015 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği anlaşıldığından, bu tarihi izleyen 7 gün içerisinde dava açılması gerekirken bu tarihten çok sonra açılan işbu davada süre aşımı bulunduğundan, davanın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ödeme emrinin 13.04.2015 tarihinde vekile tebliğ edildiğinden bahisle süre aşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, vekaletname incelendiğinde ilgili avukatın Vergi Dairesi Müdürlükleri nezdinde ödeme emirlerini tebliğ alma gibi bir yetkisinin bulunmadığı, ödeme emrinden 01.05.2021 tarihinde haberdar olduğu, davanın süresinde açıldığı ve temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlığını taşıyan 14. maddesinin 3/e bendinde, dilekçelerin süre aşımı yönünden inceleneceği; ”İlk inceleme üzerine verilecek karar” başlığını taşıyan 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, süre aşımı yönünden yapılan incelemede Kanuna aykırılık görülürse davanın reddine karar verileceği belirtilmiş; aynı Kanunun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinde, “Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. Bu süreler; a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, (…) tarihi izleyen günden başlar.”; “Sürelerle ilgili genel esaslar” başlıklı 8. maddesinde, ” Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.” hükmü yer almıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddesinde, “Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. (28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile bu fıkrada yer alan “7” ibaresi “15” olarak değiştirilmiştir. Söz konusu değişiklik aynı Kanunun 123 üncü maddesi uyarınca 1/1/2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.)” hükmü yer almış; 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun “Değiştirilen deyimler” başlıklı 13. maddesinde, “Vergi mahkemelerinin göreve başlamasıyla bu mahkemelerin görev alanına giren konularla ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan: a) İtiraz komisyonu, Vergiler Temyiz Komisyonu, Gümrük Hakem Kurulu deyimleri, Vergi Mahkemesi, b) Vergi ihtilafı deyimi, vergi davası, c) İtiraz deyimi, vergi mahkemesinde dava açılması, anlamını taşır.”; “Kaldırılan görevler, yetkiler ve hükümler” başlıklı 15. maddesinde ise, “İdare ve vergi mahkemelerinin görev alanına giren ve kanunlarla çeşitli kurul ve komisyonlara verilmiş bulunan görev ve yetkiler, bu mahkemelerin göreve başladığı tarihte sona erer. Vergi itiraz komisyonlarının ve Vergiler Temyiz Komisyonunun kuruluşuna ilişkin hükümler birinci fıkrada gösterilen tarihte yürürlükten kalkar.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idarece savunma dilekçesi ekinde dosyaya sunulan bilgi ve belgeler incelendiğinde, dava konusu ödeme emrine konu borcun tecil ve taksitlendirmeye tabi tutulduğu, borcun son taksidinin 06/04/2018 tarihinde 56.864,71 TL olarak ödendiği görülmektedir. Nitekim davalı idare tarafından da savunma dilekçesinde son ödeme tarihinin 06.04.2018 olduğu belirtilerek davaya konu ödeme emrine konu borçtan tahsil edilemeyen tutarın bulunmadığının beyan edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, uyuşmazlığa konu ödeme emrine konu borcun en son 06/04/2018 tarihinde ödendiği dikkate alınarak, davacının ödeme emrine konu borçtan en geç 06.04.2018 tarihinde haberdar olduğunun kabulü ile bu tarihi izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra, 03/05/2021 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı sonucuna varılmakta olup temyiz istemine konu Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan …-TL Temyiz YD Harcı ile posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından istemi halinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 30/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.