Danıştay Kararı 8. Daire 2022/3489 E. 2022/8302 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/3489 E.  ,  2022/8302 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/3489
Karar No : 2022/8302

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Üniversitesi
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının belirtilen açıklamayla onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dava; İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi … Fakültesi Mimarlık Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, iş sözleşmesinin sona erdiğinin bildirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali ile işlem nedeni ile yoksun kalınan özlük ve parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Dairemizin 10/03/2020 tarih ve E:2016/8434, K:2020/1737 sayılı bozma kararına uyularak; İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi … Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapan davacının 01/09/2013-31/08/2014 tarihleri arasındaki sözleşmesinin süresinin bitmesi üzerine, dava konusu işlem ile sözleşmenin süresinin bittiği ve kendisi ile sözleşme yenilenmeyeceğinin bildirildiği, 2547 sayılı Kanun uyarınca, vakıf üniversitelerinde öğretim elemanları ve diğer personelin sözleşmelerinin, atamalarının ve görevden alınmalarının mütevelli heyetince yapılacağı, mütevelli heyetinin yetkilerini vakıf yükseköğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde devredebileceği, davacının sözleşmesinin feshine ilişkin dava konusu işlemin personel daire başkanı tarafından tesis edildiğinin görüldüğü, ara kararıyla davacının iş akdi sonlandırılmasına ilişkin mütevelli heyeti kararı veyahut da anılan heyetin yetkilendirdiği yönetici kararı olup olmadığının sorularak, varsa Mahkemeye gönderilmesinin davalı idareden istenildiği, bunun üzerine davalı idarece sunulan 17/02/2020 kayıt tarihli dilekçede, mütevelli heyeti tarafından verilmiş bir karar bulunmadığı, esasen davacının sözleşmesinin süresinin bitmesi dolayısıyla kendiliğinden sona erdiği bu sebeple mütevelli heyetince sözleşmenin sona erdirilmesine ilişkin olarak bir kararın alınmasına da gerek bulunmadığının beyan edildiği, bu durumda, sözleşmenin sonlandırılması işleminin ilgili mevzuat uyarınca davalı üniversite mütevelli heyeti tarafından alınacak bir karar veya bu heyetin yetkisini devretmek suretiyle yetkilendirdiği üniversite yöneticisi tarafından yapılması gerekmekte olup, bu prosedür işletilmeden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline ve tazminat talebinin kabulü ile dava konusu işlem sebebiyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük hakların davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından verilen dilekçede, işlemin hukuka uygun olduğu, tazminat açısından davacının gelir elde edip etmediği araştırılmadan karar verildiği ileri sürülmekte ise de; Mahkeme tarafından tazminat talebinin kabulü ile dava konusu işlem sebebiyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük hakların davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesine karar verildiği, buna göre davalı idare tarafından parasal hakların hesaplanarak ödenmesi gerektiği, parasal hakların miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması halinde ise ayrı bir dava konusu yapılabileceği anlaşıldığından, Mahkeme kararı usul ve hukuka uygun bulunarak, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen açıklamayla onanmasına, ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.