Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2022/3393 E. , 2022/7527 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/3393
Karar No : 2022/7527
DAVACI : … Derneği
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …
2- … Başkanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
DAVANIN KONUSU :
2022 Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) 1. Dönem Yerleştirme Kılavuzu’ndaki “Uzmanlık Öğrencisi Kontenjanları” isimli listede Radyoloji uzmanlık alanı için ilan edilen kadroların tümünün iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun 26 Mayıs 2021 tarihli “Radyoloji Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Müfredatı”nın Giriş kısmında ”Ülkemiz radyoloji alanında verilen eğitim konusunda çok mesafe kat etmiş olmasına rağmen, henüz istenilen düzeye ulaştığını söylemek mümkün değildir. Oluşturulan bu müfredat programı, bir uzmanlık öğrencisinin bunları hangi sıra ile ve nasıl öğreneceğini, bir radyoloji uzmanının klinik uygulamalar yanında iletişim, yönetim, akademik, etik ve hukuk alanında neleri bilmesi gerektiğini göstermektedir.” açıklamasının yer aldığı, müfredattan da görüleceği üzere, radyoloji konusunda henüz istenilen düzeye ulaşılamadığı, çekirdek müfredat uyarınca 1 Nisan 2017 tarihinden itibaren radyoloji uzmanlık eğitim süresinin 5 yıl olarak uygulandığı, son beş yılda uzmanlık eğitimine başlayan ve halen eğitimi devam eden radyoloji uzmanlık öğrenci sayısının eğitimi uzayanlarla birlikte 1.050 kişi olduğu, daha önceki son beş yılda radyoloji alanında TUS kontenjanları 127, 125, 134 ve 137 iken, 19 Nisan 2022 tarihli kontenjan ile yaklaşık altı katı olan 761’e çıkarıldığı, halihazırdaki 1050 öğrenciden yaklaşık 127’sinin uzman olacağı düşünüldüğünde, ülkemizdeki radyoloji uzmanlık öğrencisi sayısının bir anda dava konusu düzenleme ile 1684’e çıkacağı, gerekli hazırlıklar yapılmadan kontenjanın altı kat arttırılmasının, asgari teknik cihaz ve eğitici sayılarının yakalanamaması nedenleriyle zorunlu yetkinlikleri kazanamamış uzman radyologların yetişmesine neden olacağı, bu durumun hasta sağlığı ve güvenliğini olumsuz etkileyeceği, radyoloji alanında öğretim üyesi, görüntüleme cihazı, görüntüleme sonrası raporlama için kullanılacak iş istasyonu ve medikal ekran sayılarında kayda değer değişiklik olmamasına rağmen, tıpta uzmanlık eğitimi veren tüm eğitim kurumlarındaki radyoloji uzmanlık öğrencisi kontenjanlarının altı kat arttırılmasının, bir radyoloji kliniğini tek başına yönetebilecek bilgi, beceri ve tutuma sahip, yetkin radyoloji uzmanları yetiştirme imkanını sekteye uğratacağı, yeterli eğitimi alamamış, yetkinliğe ulaşamamış radyoloji uzmanlarının hastalara tanı konulması aşamasında hasta mağduriyetine neden olacağı, çeşitli üniversiteler Radyoloji ABD Başkanlıklarından alınan görüş yazılarında özetle; “cihaz ve donanım alt yapısı olarak bu sayıyla verimli bir uzmanlık eğitimi yürütülmesinin hiçbir şekilde mümkün olmadığı, öğretim üyesi sayısının yetersiz olduğu, planlanan asistan sayısının bölümün fiziki ve donanım koşullarıyla bağdaşmadığı, yeterli bilgisayar alt yapısına sahip olunmadığı, beş senelik radyoloji eğitim süresi göz önüne alındığında, aynı anda uzmanlık eğitimi verilebilecek uzmanlık öğrencisi sayısının en fazla 40 ile sınırlanması gerektiği, optimal sayının 35-36 olduğu, bu anlamda senede iki defa yapılan TUS hesaba katıldığında, dönem başına 4 uzmanlık öğrencisi sayısının kabul edilebileceği, bu sayının öğrencilerin yeterli eğitimi alabilmeleri için gerekli olduğu, tanıların radyolojik muayene ile yapıldığı, radyoloji eğitim kalitesinin düşmesinin daha çok yanlış tanı ve tedavilerin olmasına yol açacağı”nın belirtildiği, idarenin takdir yetkisini hukuka aykırı bir şekilde kullandığı iddia edilmektedir.
DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI :
… BAKANLIĞI’NIN SAVUNMASI : Usul yönünden, davacının Milli Savunma Bakanlığı’na ayrılan kontenjan (MSB) ile misafir askeri personele ayrılan kontenjan (MAP) ve yabancı uyruklulara ayrılan kontenjan (YBU) açısından ehliyetinin bulunmadığı, esas yönünden, ülkemizde tıpta uzmanlık eğitimi ile ilgili bütün iş ve işlemlerin 1219 sayılı Kanun, 2547 sayılı Kanun ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne istinaden hazırlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’ne göre yürütüldüğü, verilen yetkiye istinaden ülkemizdeki tıp fakülteleri, diğer sağlık meslekleri mensuplarını yetiştiren fakülte ve yüksekokul sayılarındaki artış ile bu kurumlarda eğitim veren eğiticilerin sayılarının arttırılması, sağlık hizmet sunumunun ülkemizdeki tüm sağlık kuruluşlarında seviyelerine göre standardize edilmesi açısından uzman hekim ihtiyacının karşılanması, uzman hekim bulunmaması nedeniyle vatandaşların iller arası sevk ve nakillerinin azaltılması, covid 19 pandemisi gibi gelişebilecek olağanüstü durumlara karşı uzman hekim iş gücünün karşılanması, ülkemizde yapımı planlanan ve tamamlanan sağlık kuruluşlarının ihtiyacı olan uzman hekim ihtiyacının karşılanması, “üç günden az olmamak üzere nöbet düzenlemesi ve nöbet ertesi sağlık hizmet sunumuna devam edilmemesi” hükmünün uygulanabilirliği açısından kontenjan planlaması yapıldığı, uzmanlık eğitimi kurumlarının Bakanlıklarına bildirdiği kontenjanlar uyarınca dava konusu kontenjanların belirlendiği, kontenjan sayılarına bakıldığında eğitim veren kurumların kapasitelerinin gözetildiği savunulmaktadır.
… BAŞKANLIĞI’NIN SAVUNMASI : Usul yönünden, davacı derneğin menfaatini etkileyen bir durum olmadığı, dava konusu kontenjanların Sağlık Bakanlığı tarafından belirlendiği, kurumlarının sınavı uygulayan ve buna bağlı olarak değerlendirme ve yerleştirme işlemlerini yapmakla yükümlü olduğu, kontenjanları belirleme konusunda yetkisinin bulunmadığı, hasım konumundan çıkarılmaları gerektiği, esas yönünden, Sağlık Bakanlığı’nın 15/04/2022 tarihli yazısında kontenjanların belirlenerek kurumlarına gönderildiği, 19/04/2022 tarihli duyuru ile Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen kontenjanların yayınlandığı, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 1. maddesinde belirtilen “…Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi, ilgili dalda tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan profesör, doçent, doktor öğretim üyesi, eğitim görevlisi ve başasistanlar tarafından verileceği” hükmü, yaklaşık altı kat yapılan kontenjan artışı, davalı idarenin bu artışın devam edeceğine yönelik beyanı ve Dairemizin 21/06/2022 tarihli “kontenjan arttırımının bilimsel gerekçesinin sorulmasına ve alınan karardan önce fiziki altyapı- eğitici sayısı- teknik cihaz hazırlığı yapılıp yapılmadığına, yapıldı ise bu konuya ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenilmesine” ilişkin ara kararı üzerine dosyaya sunulan belgelerin değerlendirilmesinden, davalı idarenin uzman hekim ihtiyacı olduğu gerekçesiyle kontenjan arttırımına gittiğini belirttiği, yapılan çalışmaların da bu açığın bir an önce kapatılmasına yönelik olduğu, ancak yetiştirilecek uzman hekimlerin eğitim alacakları fiziki ortam, kullanacakları teknik cihaz sayısı ve her eğiticiye düşecek uzmanlık öğrencisi sayısı açısından bir değerlendirme yapılmadığı dikkate alındığında, yeterli sayıda eğitici, sayıları bir anda artacak uzmanlık öğrencilerinin eğitim alabilecekleri yeterli teknik cihaz ve fiziki altyapı hazırlığı bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, 2022 Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) 1. Dönem Yerleştirme Kılavuzu’ndaki “Uzmanlık Öğrencisi Kontenjanları” isimli listede Radyoloji uzmanlık alanı için ilan edilen kadroların tümünün iptali istemiyle açılmıştır.
10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin “Tıpta Uzmanlık Kurulu” başlıklı 369. maddesinde; “Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi yapacak eğitim kurumlarına eğitim yetkisi verilmesi ve eğitim yetkisinin kaldırılmasına ilişkin teklifleri karara bağlamak, uzmanlık dallarının rotasyonlarını belirlemek, yabancı ülkelerde uzmanlık eğitimi alanların bilimsel değerlendirilmesini yapacak fakülteleri ve eğitim hastanelerini belirlemek, tıpta uzmanlık eğitimi ve uzman insan gücü ile ilgili görüşler vermekle görevli olmak üzere, Tıpta Uzmanlık Kurulu teşkil olunmuştur.” düzenlemesi yer almaktadır.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun “Bazı sağlık personelinin atanması” başlıklı Ek 1. maddesinde, … (Değişik ikinci fıkra: 16/6/2022-7411/8 md.) Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi, ilgili dalda tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan profesör, doçent, doktor öğretim üyesi, eğitim görevlisi ve başasistanlar tarafından verilir. Doktor öğretim üyesi ve başasistanların tıpta uzmanlık eğitimi verebilmeleri için uzmanı oldukları alanda fiilen en az bir yıl çalışmış olmaları şarttır.” hükmü düzenlenmiştir.
Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin 5. maddesinde, “k) Uzmanlık eğitimi ve uzman insan gücü ile ilgili görüş vermek, uzmanlık eğitimine giriş sınavlarında programlara ait kontenjanları programların eğitim kapasitesi ve imkânlarını göz önünde bulundurarak ülke ihtiyacına göre belirlemek.” Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun görevleri arasında sayılmıştır. Aynı Yönetmeliğin 10. maddesinde, “Adli Tıp Kurumu dışındaki kurumlarda uzmanlık eğitiminin, ilgili dalda uzman olup profesör, doçent, doktor öğretim üyesi unvanına sahip olanlar ile eğitim görevlisi veya başasistanlar tarafından verileceği, Doktor öğretim üyesi ve başasistanların uzmanlık eğitimi verebilmeleri için uzmanı oldukları alanda fiilen en az bir yıl çalışmış olmaları gerektiği, eğitici olmayan uzmanlar ile ilgili alanda uzman olmayan öğretim üyeleri ve öğretim görevlilerinin, asgari eğitici standartları içerisinde sayılmamakla birlikte yetkilendirilmiş programlarda eğitimde görev alabileceği” belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 2022 Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) 1. Dönem Yerleştirme Kılavuzu’nda Radyoloji alanı için geçtiğimiz yıllarda ilan edilen kadro sayısının arttırılarak ( 761) kontenjan belirlendiği, davacı tarafından, gerekli hazırlıklar yapılmadan kontenjanın altı kat arttırılmasının, asgari teknik cihaz ve eğitici sayılarının yakalanamaması nedenleriyle zorunlu yetkinlikleri kazanamamış uzman radyologların yetişmesine neden olacağı ileri sürülerek davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Danıştay Sekizinci Dairesinin 21/06/2022 ve 04/08/2022 tarihli ara kararları ile davalı Sağlık Bakanlığı’ndan “Kontenjanların açıldığı kurumlar tarafından Radyoloji alanında uzmanlık öğrencisi talebinde bulunulup bulunulmadığı, bulunuldu ise talep sayılarına ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesine, dava konusu edilen 2022 TUS 1. Dönem Radyoloji kontenjanlarının arttırılmasına ilişkin kararın rasyonel sebebi ile bu sayı belirlenirken hangi verilerin esas aldığı, bilimsel rapor hazırlanıp hazırlanmadığı, fiziksel – kurumsal altyapı çalışmasının yapılıp yapılmadığı, eğitici yetersizliği nedeniyle eğitim aldığı kurum değiştirilen uzmanlık öğrencisi olup olmadığı hususunun sorulmasına ve buna ilişkin bilgi-belgelerin gerekirse diğer kurumlardan temin edilerek gönderilmesinin istenilmesine” karar verilmiş olup, 20/09/2022 tarihinde Danıştay Başkanlığı kayıtlarına giren yanıt dilekçesi ve eklerin incelenmesinden; kontenjanlar belirlenmeden önce TUK tarafından iki çalıştay ve dört toplantı düzenlendiği, 01/12/2021 ve 05/01/2022 tarihli çalıştaylarda tercih oranı düşük dallar, asgari eğitim standartları ve eğiticilerin niteliklerinin ele alındığı, … tarih ve … karar numaralı TUK kararı ile 2022 yılı TUS için açılacak kontenjanların belirlendiği, 2022 Mart ayında Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye’deki uzman hekim sayılarıyla Avrupa’daki uzman hekim sayılarının karşılaştırılmasına ilişkin çalışma yapıldığı, 09/03/2022 tarihli TUK toplantısında OECD ülkeleri ile ülkemiz arasında yüz bin kişiye düşen uzman hekim sayısında ciddi farklılık olduğunun, tespit edildiği, 2043 sayılı TUK kararı ile kontenjanların revize edildiği, son olarak 2062 sayılı TUK kararı ile kontenjanlara son şeklinin verildiği, bu kararlara müteakip eğitici sayısının ve çeşitliliğinin arttırılmasına yönelik çalışmalara başlanıldığı, bu kapsamda 21/04/2022 tarihli yazı ile eğitim kurumlarına uzman hekimlerin uzmanlık eğitiminde aktif kullanılması gerektiği hususunun bildirildiği, bu haliyle kontenjan arttırılmadan önce gerekli araştırma ve tespitlerin yapıldığı görülmektedir.
Bu durumda, davalı idarelerce gerekli araştırma ve tespitlerin yapıldığı görüldüğünden ülkemizin radyoloji uzmanı ihtiyacının karşılanabilmesi için yapılan kontenjan artırımında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2022 Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) 1. Dönem Yerleştirme Kılavuzu’ndaki “Uzmanlık Öğrencisi Kontenjanları” isimli listede Radyoloji uzmanlık alanı için ilan edilen kadroların iptali istemiyle açılan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı Kanunun 20/B maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, 2022 Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) 1. Dönem Yerleştirme Kılavuzu’ndaki “Uzmanlık Öğrencisi Kontenjanları” isimli listede Radyoloji uzmanlık alanı için ilan edilen kadroların tümünün iptali istemiyle açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarelerin usule ilişkin iddiaları kabul edilmeyerek işin esasına geçilmiştir.
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
1 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin onüçüncü kısmının 352. maddesinde, “İnsan gücünde ve maddî kaynaklarda tasarruf sağlamak ve verimi artırmak, sağlık insan gücünün ülke sathında dengeli dağılımını sağlamak ve bütün paydaşlar arasında işbirliğini gerçekleştirmek suretiyle yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunumunu sağlamak” Sağlık Bakanlığı’nın görevleri arasında sayılmış, “Tıpta Uzmanlık Kurulu” başlıklı 369. maddesinde, “(1) Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi yapacak eğitim kurumlarına eğitim yetkisi verilmesi ve eğitim yetkisinin kaldırılmasına ilişkin teklifleri karara bağlamak, uzmanlık dallarının rotasyonlarını belirlemek, yabancı ülkelerde uzmanlık eğitimi alanların bilimsel değerlendirilmesini yapacak fakülteleri ve eğitim hastanelerini belirlemek, tıpta uzmanlık eğitimi ve uzman insan gücü ile ilgili görüşler vermekle görevli olmak üzere, Tıpta Uzmanlık Kurulu teşkil olunmuştur. (8) Kurulun çalışma usûl ve esasları ile ilgili diğer hususlar, ihtisas belgelerinin alınması ve uzmanlık eğitimi ile ilgili diğer usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almıştır.
Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin “Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun Görevleri” başlıklı 5. maddesine, “k) Uzmanlık eğitimi ve uzman insan gücü ile ilgili görüş vermek, uzmanlık eğitimine giriş sınavlarında programlara ait kontenjanları programların eğitim kapasitesi ve imkânlarını göz önünde bulundurarak ülke ihtiyacına göre belirlemek”, “Eğitim kurumu ve program” başlıklı 8. maddesinde, “(6) Kurum tarafından ilgili uzmanlık eğitimine giriş sınavı öncesinde uzmanlık öğrencisi talep edilirken her bir program için; mevcut eğitici ve uzmanlık öğrencisi sayısı, kabul edilen ve yürürlükte olan müfredat ile Bakanlıkça talep edilecek donanım, portföy ve eğitim sorumlusu bilgileri Genel Müdürlüğe bildirilir.”, “Uzmanlık eğitimine giriş sınavları” başlıklı 12. maddesinde, “(5) Kurumlar, her sınav dönemi için açılmasını istedikleri uzmanlık öğrencisi kontenjanlarını bağlı oldukları üst kurumlar aracılığı ile Bakanlığa bildirir. Bakanlık, kontenjanları kurum ve program adı belirtmek suretiyle ÖSYM’ye bildirir. Birden fazla bağlı ana dalı olan yan dallarda uzmanlık öğrencisi kontenjanları, hangi bağlı ana dal veya dallardan uzmanlık öğrencisi alınacağı belirtilerek ilan edilir.” düzenlemeleri yer almıştır.
Dava Konusu Kılavuz’un Radyoloji Uzmanlık Öğrencisi Kontenjanları Yönünden İncelenmesi:
Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesinin görünümlerinden biri olan düzenli idare ilkesi gereği idarenin düzenleme yapma yetkisine sahip olduğu alanlarda, hukuka uygun olan uygulamayı sağlamak adına objektif düzenlemeler yapması ve istikrarlı uygulamalarda bulunması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde, Sağlık Bakanlığı’nın, uzmanlık eğitimine ilişkin hizmetin yürütümü noktasında yasalar ve hukuki ilkeler çerçevesinde takdir hakkına ve yetkisine sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Dairemizin 21/06/2022 ve 04/08/2022 tarihli ara kararları ile davalı Sağlık Bakanlığı’ndan “Kontenjanların açıldığı kurumlar tarafından uzmanlık öğrencisi talebinde bulunulup bulunulmadığı, bulunuldu ise talep sayılarına ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine, dava konusu edilen 2022 TUS 1. Dönem Radyoloji kontenjanlarının arttırılmasına ilişkin kararın rasyonel sebebi ile bu sayı belirlenirken hangi verilerin esas aldığı, bilimsel rapor hazırlanıp hazırlanmadığı, fiziksel – kurumsal altyapı çalışmasının yapılıp yapılmadığı, eğitici yetersizliği nedeniyle eğitim aldığı kurum değiştirilen uzmanlık öğrencisi olup olmadığı hususunun sorulmasına ve buna ilişkin bilgi-belgelerin gerekirse diğer kurumlardan temin edilerek gönderilmesinin istenilmesine” karar verilmiştir.
20/09/2022 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri kayıtlarına giren Sağlık Bakanlığı Ek beyanı dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden; kontenjanlar belirlenmeden önce TUK tarafından iki çalıştay ve dört toplantı düzenlendiği, 01/12/2021 ve 05/01/2022 tarihli çalıştaylarda tercih oranı düşük dallar, asgari eğitim standartları ve eğiticilerin niteliklerinin ele alındığı, … tarih ve … karar numaralı TUK kararı ile 2022 yılı TUS için açılacak kontenjanların belirlendiği, 2022 Mart ayında Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye’deki uzman hekim sayılarıyla Avrupa’daki uzman hekim sayılarının karşılaştırılmasına ilişkin çalışma yapıldığı, 09/03/2022 tarihli TUK toplantısında OECD ülkeleri ile ülkemiz arasında yüz bin kişiye düşen uzman hekim sayısında ciddi farklılık olduğunun, tespit edildiği, 2043 sayılı TUK kararı ile kontenjanların revize edildiği, son olarak 2062 sayılı TUK kararı ile kontenjanlara son şeklinin verildiği, bu kararları müteakip eğitici sayısının ve çeşitliliğinin arttırılmasına yönelik çalışmalara başlanıldığı, bu kapsamda 21/04/2022 tarihli yazı ile eğitim kurumlarına uzman hekimlerin uzmanlık eğitiminde aktif kullanılması gerektiği hususunun bildirildiği, bu haliyle kontenjan arttırılmadan önce gerekli araştırma ve tespitlerin yapıldığı görülmektedir.
itibarla; 2022 Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) 1. Dönem Yerleştirme Kılavuzu’ndaki “Uzmanlık Öğrencisi Kontenjanları” isimli listede Radyoloji uzmanlık alanı için ilan edilen kadrolarda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 5 (beş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere,
13/12/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava, 2022 Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) 1. Dönem Yerleştirme Kılavuzu’ndaki “Uzmanlık Öğrencisi Kontenjanları” isimli listede “Radyoloji” uzmanlık alanı için ilan edilen kadroların tümünün iptali istemiyle açılmıştır.
Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun “Bazı sağlık personelinin atanması” başlıklı Ek 1. madesinde, … (Değişik ikinci fıkra: 16/6/2022-7411/8 md.) Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi, ilgili dalda tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan profesör, doçent, doktor öğretim üyesi, eğitim görevlisi ve başasistanlar tarafından verilir. Doktor öğretim üyesi ve başasistanların tıpta uzmanlık eğitimi verebilmeleri için uzmanı oldukları alanda fiilen en az bir yıl çalışmış olmaları şarttır.” hükmü düzenlenmiştir.
Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin “Eğitim kurumu ve program” başlıklı 8. maddesinin 6. fıkrasında, “Kurum tarafından ilgili uzmanlık eğitimine giriş sınavı öncesinde uzmanlık öğrencisi talep edilirken her bir program için; mevcut eğitici ve uzmanlık öğrencisi sayısı, kabul edilen ve yürürlükte olan müfredat ile Bakanlıkça talep edilecek donanım, portföy ve eğitim sorumlusu bilgileri Genel Müdürlüğe bildirilir.” düzenlemesi, aynı Yönetmeliğin 10. maddesinde, “Adli Tıp Kurumu dışındaki kurumlarda uzmanlık eğitiminin, ilgili dalda uzman olup profesör, doçent, doktor öğretim üyesi unvanına sahip olanlar ile eğitim görevlisi veya başasistanlar tarafından verileceği, Doktor öğretim üyesi ve başasistanların uzmanlık eğitimi verebilmeleri için uzmanı oldukları alanda fiilen en az bir yıl çalışmış olmaları gerektiği, eğitici olmayan uzmanlar ile ilgili alanda uzman olmayan öğretim üyeleri ve öğretim görevlilerinin, asgari eğitici standartları içerisinde sayılmamakla birlikte yetkilendirilmiş programlarda eğitimde görev alabileceği” düzenlemesi yer almıştır.
Öğretide türevsel bir yetki olarak kabul edilen idarelerin kanun hükümlerini uygulama ve bu kapsamda idari düzenleme yapma yetkisinin, kanunlarla getirilen hükümleri aşacak, bu kuralları değiştirecek şekilde kullanılamayacağı İdare Hukukunun en temel prensiplerindendir. Bu husus hukuk devleti ilkesinin görünümlerinden olan kanuna saygılı idare (kanuni idare) olgusunun gerçekleşmesinin de bir gereğidir.
Bu kapsamda, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda açıkça uzmanlık eğitimini verebilecek kişiler sayma suretiyle belirlenmişken, Kanun hükmünü aşarak Yönetmelik ile bu kapsamın genişletilmesi, eğitici olmayan uzman hekimlerin de bu kapsama dahil edilmesi kanuni idare ilkesine aykırıdır.
Bununla birlikte, dava konusu ilan ile Tıpta Uzmanlık Sınavı Radyoloji alanı için geçtiğimiz yıllarda ilan edilen kadro sayısının yaklaşık altı kat arttırılarak kontenjan belirlendiği görülmektedir. Halihazırda Radyoloji alanında görev yapan uzmanlık öğrenci sayıları da dikkate alındığında, idarece, kontenjanın bir anda bu kadar arttırılmasına ilişkin somut gerekçenin, fiziki altyapı hazırlığının ve mevcut eğitici sayılarıyla bu eğitimin nasıl verileceğinin ortaya konulması gerekmektedir.
Bu bağlamda nitekim Dairemizin 21.06.2022 tarihli ara kararıyla kontenjan artırımının rasyonel sebepleri ile bu sayı belirlenirken hangi verilerin esas alındığı, bilimsel bir gerekçeye dayanılıp dayanılmadığı, fiziksel-kurumsal altyapı çalışmasının yapılıp yapılmadığı, soruluş, idarece bu ara kararına doyurucu, bilimsel gereklere dayalı bir yanıt verilmediği, dava konusu kontenjan artırımının hangi bilimsel hazırlıklara dayalı tesis edildiği ortaya konulmamıştır.
Dosya kapsamında sunulan belgelerden, davalı idarenin uzman hekim ihtiyacı olduğu gerekçesiyle kontenjan arttırımına gittiğini belirttiği görülmüş olup, yapılan çalışmaların da bu açığın bir an önce kapatılmasına yönelik olduğu, ancak yetiştirilecek uzman hekimlerin eğitim alacakları fiziki ortam, kullanacakları teknik cihaz sayısı ve her eğiticiye düşecek uzmanlık öğrencisi sayısı açısından bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.
Bu bakımdan, dava konusu edilen TUS Radyoloji kontenjanlarına ilişkin ilan ile ilgili alanda yeterli sayıda eğitici, sayıları bir anda artacak uzmanlık öğrencilerinin eğitim alabilecekleri yeterli teknik cihaz ve fiziki altyapı hazırlığı bulunmadığı sonuca varılmakla, davanın bu gerekçeyle kabulü ile “Radyoloji” uzmanlık alanı için ilan edilen kadroların iptaline karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.