Danıştay Kararı 8. Daire 2022/2977 E. 2023/1171 K. 10.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/2977 E.  ,  2023/1171 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2977
Karar No : 2023/1171

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): … Genel Müdürlüğü
Vekili: Av. …

Karşı Taraf (Davacı): … Çim. San. Türk A.Ş.
Vekili: Av. …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/03/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. Aynı Kanunun 50. maddesinin 4. fıkrasında Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmektedir.
Temyize konu karar Dairemizin 03/04/2019 tarih ve E:2014/1622, K:2019/2552 sayılı kararında belirtilen bozma gerekçesi göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş olup, anılan kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesinin 4. fıkrası gereğince onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.