Danıştay Kararı 8. Daire 2022/2910 E. 2023/332 K. 02.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/2910 E.  ,  2023/332 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2910
Karar No : 2023/332

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava MUSKİ tarafından, Bodrum yarımadasının içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla, davalı idare ile Bodrum Yarımadası Belediyeler Birliği ve Bodrum Belediye Başkanlığı arasında, 21/02/2001 gün ve 2001/2136 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na dayanılarak başta Bodrum ilçesi olmak üzere Bitez, Gündoğan, Konacık, Ortakent-Yahşi, Turgutreis, Gümüşlük, Yalıkavak, Göl—Türkbükü ve Yalıçiftlik Belediyelerinin içme kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 07/12/2001 tarihinde imzalanan “Bodrum İlçesi ile Çevre Belediyelere İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini İle İlgili Protokol” kapsamında yapılan, CTP hatlarla ilgili proje hatalarının ve imalatların, hatalı, eksik, ayıplı olduğu ve bu hususların bilirkişi raporları ve mahkeme kararları ile de tespit edildiği ileri sürülerek uğranılan zararların karşılığı olarak HDPE borularla ilgili hatların bedelinin geri ödeme tutarına yansıtılmaması yönündeki uygulamanın CTP hatlarla ilgili de uygulanarak bu kısımla ilgili olarak da oluşturulan tahakkukların iptal edilmesi … tarih ve … sayılı talep yazısına cevap verilmemesi üzerine oluşan zımni red işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davaya konu uyuşmazlığın davalı idare ile imzalanan 07/12/2001 tarihinde “Bodrum İlçesi ile Çevre Belediyelere İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini İle İlgili Protokol”ü ve devamında yapılan protokoller hükümlerinin uygulanmasından kaynaklandığı, davacının isteminin ayıplı mallara ilişkin olarak bedellerin düşürülmesi isteminden ibaret olduğu, bu konuda ise yapılan protokoller hükümleri kapsamında Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan özel hukuk hükümleri dikkate alınarak kararın verilebileceği açık olup uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargının görevinde olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanun’un 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NIN DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘İstinaf’ başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir…3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir…6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun ‘Temyiz’ başlıklı 46. maddesinde, bölge idare mahkemesinde istinaf incelemesinden geçtikten sonra temyiz incelemesine tabi tutulacak olan davalar tahdidi olarak sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin tek hakim sınırı dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlarından olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
Kesin olarak, 02/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.