Danıştay Kararı 8. Daire 2022/2571 E. 2023/1259 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/2571 E.  ,  2023/1259 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2571
Karar No : 2023/1259

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR):
1- … Üniversitesi
VEKİLİ: Av. …

2- … Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Diyarbakır ili, Dicle Üniversitesi Hastaneler Başhekimliğinde hemşire olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 53. maddesinin (b) fıkrasının 6. bendinin (a) alt bendi uyarınca “terör niteliğinde eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek” eylemini işlediği subüta erdiğinden bahisle kamu görevinden çıkarma cezası ile tecziyesine yönelik tesis edilen … tarih ve … sayılı Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali ile yoksun kalınan özlük ve parasal hakların iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 53. maddesinin (b) bendinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının yürürlüğe girdiği 08/01/2016 tarihine kadar Yükseköğretim Kurumları, Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin dayanağı olan 2547 sayılı Kanunun 53. maddesinin (b) bendinin ikinci cümlesinin yürürlükte olması dolayısıyla, bu tarihe kadar işlenen disiplin suçlarında anılan Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının yürürlüğe girdiği 08/01/2016 tarihinden önce 29.12.2015 tarihinde gerçekleşen eyleminin, anılan tarihte disiplin yönünden tabi olduğu Yükseköğretim Kurumları, Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek eyleminin karşılığı olan cezanın verilmesi yönünde işlem tesis edilmesi gerekirken, daha sonradan yürürlüğe giren Yasa hükmünde (2547 sayılı Kanun’un 53/b-6-a maddesi) yer verilen ve eylem tarihinde tabi olunan mevzuatta yer almayan “Terör niteliğinde eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek” fiili kapsamında değerlendirilerek disiplin cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak, dava konusu işlemin iptaline ve yoksun kalınan parasal hakların iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: davacının, dava konusu disiplin cezası işleminin fiili sebebi mahiyetindeki sosyal medya paylaşımlarının ilgili makamlarca ilk olarak 08/05/2017 tarihinde tespit edildiği, diğer bir anlatımla, söz konusu paylaşımların en azından yapılan tespite kadar devam ettiği, dava konusu işlem tarihi olan 07/12/2017 tarihi itibarıyla söz konusu paylaşım eylemleri yönünden henüz iki yıllık genel zamanaşımı süresinin dolmadığı kanaatine varıldığından davacının 21/03/2015 ve 08/08/2015 tarihlerinde facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yaptığı paylaşımlar yönünden disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar veren idare mahkemesi kararında bu yönüyle hukuki isabet görülmediği, tespiti yapılan sosyal medya hesabından “DoğudaSıkı Yönetim ilan edilsin diyenlere bizde PKK Batıda Sıkı Vuruş Yapsın mı diyelim! Bu yöntemler hepsi denendi fiyasko oldu unuttunuz mu?” paylaşımı ile bir grup şahsın PKK/KCK terör örgütünün -sözde- marşı olarak kabul edilen Çerxa Şoreşe isimli marşın söylendiği video paylaşımı yaptığı ve PKK-KCK terör örgütü güdümünde yayın yapan Bestanuçe ve Rojaciwan isimli sitelerden yapılan çağrılara uyarak 29/12/2015 tarihinde gerçekleşen eyleme katıldığı ve destek verdiği görülen davacının, anılan eylemlerinin PKK/KCK terör örgütü lehinde propaganda yapmak suretiyle “terör niteliğinde eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek” eylemi kapsamına doğrudan girmese dahi nitelik ve ağırlık olarak benzer mahiyette olduğu için eyleminin sübuta erdiği anlaşıldığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen mahkeme kararında ise hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğundan işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının iadesi talebinin de reddine hükmetmek gerektiği, öte yandan, aynı fiiller nedeniyle davacının terör örgütü propagandası yapmak suçundan yargılandığı kamu davasında … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile eylemlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, paylaşımların propaganda suçuna sebebiyet vermeyeceği gerekçesiyle beraatine karar verilmişse de, ceza mahkemesince 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen terör örgütü propagandası yapmak suçundan yargılama yapıldığı, anılan suçun Kanun’da “Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapmak” biçiminde tanımlandığı, buna göre 3713 sayılı Kanun’a göre terör örgütü propagandası yapmak suçunun oluşabilmesi için propagandanın terör örgütlerinin, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olması gerekirken, yukarıda zikredilen mevzuat hükümlerinde tanımlanan fiildeki propagandanın veya nitelik ve ağırlık bakımından propaganda sayılacak mahiyetlerde eylemin gerçekleşmesi için böyle bir nitelik aranmadığı, bu durumda, ceza yargılaması ve disiplin soruşturmasına konu eylemler aynı olsa da, ceza yargılamasına konu olan terör örgütü propagandası yapmak suçu ile disiplin soruşturmasına konu olan “terör niteliğinde eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek veya nitelik ve ağırlık bakımından bu mahiyetteki” fiilinin unsurları yönünden farklı olduğu, diğer bir anlatımla, anılan suç ve fiilin sabit olup olmadığı yönünde yapılacak değerlendirmenin farklı nitelikteki eylemlere ilişkin olduğu anlaşıldığından ceza mahkemesi tarafından verilen kararın disiplin soruşturmasını bağlayamayacağının açık olduğu sonucuna varılarak davalı idarelerin istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, suç ve cezalara ait kuralların disiplin hukuku bakımından da geçerli olduğu, ceza mahkemesinde beraat ettiği, sendika tarafından alınan karara uyularak eylem ve etkinliklere katıldığı, eylemlerin ifade özgürlüğü kapsamında olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, davacının eyleminin ceza kanununa göre cezalandırılmamasının disiplin cezası ile cezalandırılmasına engel olmayacağı, eylemlerin niteliği itibariyle kamu görevinden çıkarma cezasını gerektirdiği savunulmuştur. Dicle Üniversitesi tarafından, soruşturma ve disiplin cezası sürelerine uyulduğu, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten sonra; dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 16/03/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY:
(X)- Davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen iptal kararı hukuka uygun bulunduğundan, … Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.