Danıştay Kararı 8. Daire 2022/2182 E. 2022/8504 K. 30.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/2182 E.  ,  2022/8504 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2182
Karar No : 2022/8504

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … İl Özel İdaresi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Çorum İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü yol ağında bulunan Mecitözü-Boyacı-Emirbağı Köyleri grup yolunun bozulması durumunda yolların yeniden yapılması hususunda imzalanan protokol kapsamında, bozulan asfalt sathı kaplamasının tekrar yapılmaması nedeniyle asfalt yapım çalışmaları için yapılan 897.077,78-TL tutarlı harcamanın %30 fazlasıyla birlikte toplam 1.166.201,11-TL olarak 15 gün içerisinde davalı idare hesabına aktarılması, aksi halde tahsil işlemleri için gerekli hukuki sürecin başlatılacağı hususunun bildirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen tarih … ve E:…, K:… sayılı kararda; Çorum İl Özel İdaresi ile Mecitözü Belediye Başkanlığı arasında 06.04.2018 tarihinde Çorum İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü yol ağında bulunan Mecitözü-Boyacı-Emirbağı Köyleri grup yolunun içme suyu inşaatı nedeniyle bozulması durumunda yolların yeniden yapılması konusunda imzalanan protokolün uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlığın, 3533 sayılı Umumi, Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediyeye veya Hususi İdarelere Ait Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yoluyla Halli Hakkında Kanun hükümleri uyarınca, tahkim usulüne göre çözümlenmesi gerektiği ve dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın idari yargının görevinde olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, iptal talebine konu edilen idari işlemin Mecitözü Belediyesi tarafından yürütülen ve tamamlanan “Mecitözü İçme Suyu İnşaat Yapım İşi” kapsamında bozulan ve Mecitözü İlçesine bağlı köylerden olan Şıhlar, Boyacı ve Emirbağı grup yolunun tamirat masraflarının taraflar arasında akdedilen 06.04.2018 tarihli protokole dayanılarak davalı idarece hukuka aykırı olarak istenmesine ilişkin olduğu, davaya konu uyuşmazlığın 3533 sayılı Kanun gereği Tahkim yolu ile çözümlenemeyeceği, idari yargının görevli olduğu, zira belediye meclisince borçlanma kararı alınmadan belediye başkanının imzası ile protokol imzalandığından protokolün hukuken yok hükmünde olduğu, uyuşmazlığın adliye mahkemelerinin görev alanına girmediği, benzer bir olayda Uyuşmazlık Mahkemesinin 10.11.2000 tarih ve E:2000/24 K:2000/41 sayılı kararıyla uyuşmazlığın çözümünün 3533 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığına ve idari yargının görevli olduğuna hükmedildiği, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Çorum İli, Mecitözü İlçesi Şıhlar-Boyacı-Emirbağı grup yolunda Mecitözü Belediyesi tarafından yürütülen “Mecitözü İçme Suyu İnşaatı Yapım İşi” çalışmaları kapsamında yüklenici firmaya ait araçların ağır tonajla çalışması ve proje faaliyetleri nedeniyle yol kaplamasının bozulması durumunda Belediyenin söz konusu yolları yeniden yapması taahhüdü ile Çorum İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü ile Mecitözü Belediye Başkanlığı arasında 06.04.2018 tarihinde bir protokol imzalanmıştır.
Çorum İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısı ile protokolde bahsi geçen yolda yapılan kazı çalışmaları neticesinde bozulan asfalt sathi kaplamanın tekrar yapılmadığı, içme suyu hattında yapılan dolgularda çökme meydana geldiğinden yolun trafik güvenliği bakımından tehlike arz ettiği belirtilmiş, Belediyenin 03.10.2018 tarihli cevabi yazısında ise, içme suyu inşaatı çalışmalarının devam ettiği, belirtilen güzergahta tekrar kazı çalışması yapılacağı, çalışmaların tamamlanmasını müteakip protokol kapsamında gerekli yol kaplama çalışmalarının yapılacağı bildirilmiştir.
İçme suyu inşaatı çalışmalarının tamamlanması üzerine davalı idarenin … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı yazıları ile yolun eski haline getirilmesi davacı Belediyeden talep edilmiş ise de; herhangi bir çalışmanın yapılmadığı belirtilerek asfalt yapım çalışmaları Çorum İl Özel İdaresi tarafından gerçekleştirilmiştir.
Davalı idare tarafından … tarih ve … sayılı dava konusu işlem ile asfalt yapım çalışmaları için toplam yapılan harcamanın KDV dahil 897.077,78 TL olduğu, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 55. maddesi uyarınca %30 fazlası ile toplam 1.166.201,11 TL tutarın 15 gün içerisinde davalı idarenin IBAN hesabına aktarılması, aksi halde tahsil işlemleri için gerekli hukuki sürecin başlatılacağı bildirilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından: a) Görev ve yetki, b) İdari merci tecavüzü, c) Ehliyet, d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) Süre aşımı, f) Husumet, g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasında ise, Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse, 14 üncü maddenin 3/a bendine göre adli (…) yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “İdare Mahkemelerinin görevleri” başlıklı 5. maddesinde, “1. İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki: a) İptal davalarını, b) Tam yargı davalarını, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları, d) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler. (…)” hükmü yer almıştır.
16.07.1938 tarih ve 3961 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Ait Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yolu İle Halli Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, “Umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya belediye veya hususi idarelere aid olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar bu kanunda yazılı tahkim usulüne göre halledilirler.”; 4. maddesinde, “Katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müessesenin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir.” hükmü yer almıştır.
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun “İl özel idaresinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 6. maddesinde, “İl özel idaresi mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla; b) İmar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma, (…) orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetleri belediye sınırları dışında, (…) yapmakla görevli ve yetkilidir.”; “İdari yaptırımlar” başlıklı 55. maddesinin 3. fıkrasında, “İl özel idaresinin görev ve sorumluluk alanlarında bulunan tesislere herhangi bir zarar verilmesi durumunda, il özel idaresince eski duruma getirilerek yapılan masraflar %30 fazlasıyla zarar verenden tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare hukuku ilkelerine göre, kamunun kullanma ve yararlanmasına ait olan veya bu amaca tahsis edilen eşya ve mallarla bir kamu hizmetinin unsuru ve ayrılmaz parçası sayılabilecek nitelikte olan malların kamu malı olduğu kabul edilmektedir.
Olayda, yola verilen zarar sebebiyle yolun trafik güvenliği açısından tehlike arz ettiği belirtilerek yolun eski hale getirilmesi Çorum İl Özel İdaresince davacı Belediyeden talep edilmesine karşın davacı Belediye tarafından gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmakta olup esasen taraflar arasında imzanan protokolün konusunun kamunun kullanımına ve yararlanmasına ait olan ve davalı idarenin sorumluluk sahasında bulunan yola ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
İdarenin özel mülkiyetine tabi taşınır/taşınmaz mallarından kaynaklı davalar adli yargıda özel hukuk kurallarına göre çözümlenebilecek iken kamu malı statüsü kazanmış ve doğrudan kamunun kullanımına ait olan dolayısıyla bu statüsü gereği diğer mallardan ayrı bir koruma rejimine tabi bulunan kamu malına verilen zarardan doğan uyuşmazlıkların ise idare hukuku esaslarına göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, davaya konu edilen işlemin 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 55. maddesinin 3. fıkrası uyarınca tesis edildiği, kamu gücü ölçütüne göre, idarenin kamu gücü kullanarak tesis ettiği işlemlerin idare hukukuna tabi olduğu ve bu işlerden doğan uyuşmazlıklara da idari yargıda bakılacağı açıktır.
Bu itibarla, gerek protokole konu yolun kamu malı statüsünde bulunması gerekse davaya konu uyuşmazlığın davalı idarenin kamu gücüne dayalı olarak tesis ettiği işlemden kaynaklanması sebebiyle uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Buna göre, uyuşmazlığın 3533 sayılı Kanun çerçevesinde tahkim usulüne göre çözümlenmesi gerektiğinden bahisle verilen görev ret kararında hukuka aykılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak 30/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.