Danıştay Kararı 8. Daire 2022/1570 E. 2023/127 K. 25.01.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/1570 E.  ,  2023/127 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1570
Karar No : 2023/127

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ….

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Hidroelektrik Santral Yatırımları Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Siirt İli, Şirvan ve Pervari İlçeleri sınırlarında yapılacak olan … HES Projesi gölet alanı için orman izni verilen sahanın, HES Gölet alanındaki göl rezervuar alanı için 2013 yılına ilişkin gecikme bedeli ile birlikte arazi izin bedeli alınmasını öngören … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; 15.09.2011 tarih ve 28055 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Orman Kanununun 17 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliğine göre ve aynı yönetmeliğin 16. maddesinde belirlenen hesaplama kriterleri doğrultusunda arazi izin bedelinin alınacağına yer verildiği ve bu konuda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, davacının da bu kriterler esas alınarak yapılan hesaplama doğrultuda 2012 yılı arazi izin bedelini ödediği, 08.01.2013 tarih ve 28522 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Yönetmelik değişikliğinde ise ayrıksı hüküm getirilerek, baraj, gölet gibi izinlerin arazi izin bedelleri yönünden hesaplamanın yapılacağı ancak rezervuar alanı için ayrıca arazi yüzölçümü üzerinden arazi izin bedeli ödenmesi kıstası uyarınca ve yukarıda rezervuar alanının tümünün orman alanı olduğu ve arazi izin bedelinin de ona göre hesaplandığı hususu dikkate alındığında, 2013 yılında yürürlüğe giren yönetmelik hükümlerine göre arazi izin bedelinin hesaplanamayacağı ve mevzuatta yapılan düzenleme gereği davacı yönünden herhangi bir ödeme durumunun bulunmadığı anlaşılmakta olup, bu yönüyle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı, davacı şirket tarafından itiraz ve dava haklarının saklı tutulması kaydıyla talep edilen miktarı ödemiş olması nedeniyle durumdan haberdar olduğu, dolayısıyla tüm dava ve talep haklarının zamanaşımına uğradığı, mevzuat değişikliğinden kaynaklı yükümlülüklerden davacı şirketin sorumlu olduğuna ilişkin kesin taahhütnamenin imzalandığı, bu nedenle ödenen arazi izin bedelinin iadesinin istenmesinin mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz kanun yolu incelemesine tabi olan İdare Mahkemesi kararını istinaf kanun yoluyla inceleyen Bölge İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 4. maddesindeki; ”Bu Kanunun 45′ inci maddesinin değişik (1) numaralı fıkrasında yazılı uyuşmazlıklarla ilgili olarak verilen nihai kararlardan, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar ile Danıştayın bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece verilen kararlar, Danıştayda temyiz edilebilir.”, hükmü ile 8. maddesindeki; (Ek: 18/6/2014-6545/27 md.) ”1. İvedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü uyarınca, Danıştay Sekizinci Dairesi’nin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu yönündeki 21/03/2016 tarih ve E:2015/8136, K:2016/2822 sayılı bozma kararı üzerine verilen İdare Mahkemesi kararının Danıştay’ın bozma kararı üzerine verilen bir karar niteliğinde olması nedeniyle istinaf kanun yoluna değil, Danıştay’da temyiz kanun yoluna tabi olduğu anlaşıldığından, İdare Mahkemesi kararını istinaf kanun yoluyla inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı kaldırılarak … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı temyizen incelendi, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 25/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.