Danıştay Kararı 8. Daire 2021/790 E. 2023/1796 K. 07.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/790 E.  ,  2023/1796 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/790
Karar No : 2023/1796

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çanakkale ili, Biga ilçesi sınırları dahilinde yer alan, S:… sayılı II (a) grubu maden (kalsit) işletme ruhsat sahasını uhdesinde bulunduran davacı şirketin, ruhsat sahasına ilişkin olarak nezaretçi defterinin uygun tutulmadığından bahisle, 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca 25.098,00-TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 3213 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinin altıncı fıkrasında, nezaretçi defterinin ibraz edilmemesi veya düzenli tutulmaması hâli için idari para cezası yaptırımının öngörüldüğü, davalı idarece görevlendirilen heyet tarafından mahallinde yapılan tetkik ve incelemeler neticesinde ise ibraz edilmiş olan daimi nezaretçi defterinin düzenli tutulduğunun tespit edilerek tutanak altına alındığı, Kanun’da hangi tutum ve davranışların cezalandırılacağının açıkça belirlenmiş olduğu, davacı şirkete isnat edilen nezaretçi defterinin uygun tutulmaması halinin ilgili madde hükmü kapsamında idari para cezasını gerektiren haller arasında sayılmadığı ve bu hallerin de yorum yoluyla genişletilemeyeceği, bununla birlikte nezaretçi defterinde üretim yapıldığına dair bilgilerin bulunmasına karşın, mahallinde yapılan tetkik neticesinde 2012, 2013 ve 2014 yılları üretim ortalamasının işletme üretim projesinde belirtilen miktardan az olması ve 2015, 2016 ve 2017 yıllarında da herhangi bir üretim faaliyetinde bulunulmadığının tespiti üzerine davacı şirket hakkında idari para cezalarının uygulanmış olduğu hususu da gözetildiğinde, davacı şirketin, nezaretçi defterinin uygun tutulmadığından bahisle, 3213 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinin altıncı fıkrasına istinaden 25.098,00-TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu …Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve E….. sayılı işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Kanunda geçen defterin düzenli tutulması ibaresinden sadece belirli aralıklarla tutulmasının anlaşılmayacağı, aynı zamanda defterin gerçeğe uygun ve doğru tutulmasının gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Çanakkale ili, Biga ilçesi sınırları dahilinde bulunan ve davacı şirketin uhdesinde bulundurduğu S:68334 sayılı II (a) grubu maden (kalsit) işletme ruhsat sahasında, davalı idarece görevlendirilen heyet tarafından 3213 sayılı Kanun kapsamında mahallinde yapılan tetkik ve incelemeler neticesinde, sahaya en son 09/11/2017 tarihinde atanan daimi nezaretçi tarafından doldurulan ve saha mahallinde ibraz edilen noter onaylı nezaretçi defterinde üretim yapıldığına dair bilgiler bulunmasına karşın sahada yapılan tetkik sonrasında ocaklarda bir değişiklik olmadığının tespit edildiği belirtilerek, nezaretçi defterinin uygun tutulmadığından bahisle, 3213 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 6. fıkrasına istinaden … Müdürlüğü’nün … tarih ve E…. sayılı işlemiyle davacı şirketin 25.098,00-TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bunun üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan haliyle, 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 10. maddesinin 6. fıkrasında; “Daimi nezaretçinin, atandığı ruhsat sahasındaki faaliyetleri düzenli bir şekilde denetleyerek tespit ve önerilerini daimi nezaretçi defterine kaydetmesi zorunludur. Aksi taktirde daimi nezaretçi uyarılır. İkinci kez aynı ruhsat ile ilgili olarak bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda daimi nezaretçi hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır. Daimi nezaretçi defterini, daimi nezaretçi ile ruhsat sahibi veya vekili imzalar. Defterin ibraz edilmemesi veya düzenli tutulmaması hâlinde, ruhsat sahibine 20.000 TL idari para cezası verilir.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 21/09/2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Yönetmeliği’nin 125. maddesinin 1/g fıkrasında, “Daimi nezaretçi defterinin; daimi nezaretçi ile ruhsat sahibi/hammadde üretim izin sahibi/rödövansçı/faaliyeti gerçekleştiren ile birlikte imzalanması zorunludur. Daimi nezaretçi defterinin muhafazası daimi nezaretçiyi istihdam edenin sorumluluğundadır. Defterin ibraz edilmemesi veya Ek-4’te belirtilen bilgileri içerecek şekilde düzenli tutulmaması halinde, ruhsat sahibi hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin altıncı fıkrası gereğince işlem tesis edilir.” düzenlemesi daimi nezaretçinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’nın 124. maddesinde, kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren Kanunların ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, Yönetmelikler çıkarabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme, idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisinin anayasal dayanağını oluşturmaktadır.
Yasa koyucu düzenleyeceği konularda genel prensipleri belirler ve bunun uygulanmasını, yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakır. Bu asli düzenleme yetkisinin Yasama organına ait olmasının doğal bir sonucudur. Ancak, idarelerin düzenleyici işlem yapma yetkisi yasama organının çizdiği sınırlar içinde üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak gerçekleşebilir. Bu itibarla yasanın uygulanmasını sağlamak amacıyla yönetmelikle düzenlenme yapılması hukuken olanaklıdır.
Yukarıda ilgili kısmına yer verilen Maden Kanunu düzenlemesine göre, daimi nezaretçi defterinin ibraz edilmemesi veya düzenli tutulmaması hâlinde, ruhsat sahibine idari para cezası verilmesi öngörülmüştür. Bununla birlikte, söz konusu düzenlemede defterin düzenli tutulması ifadesiyle hangi durumların kastedildiği açıkça düzenlenmemiştir. Maden Yönetmeliği’nin 125/1-g maddesinde ise defterin düzenli tutulduğunun kabul edilebilmesi için daimi nezaretçi defterinin Yönetmeliğin ekinde Ek-4’te belirtilen bilgileri içerecek şekilde tutulması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Bu bakımdan, Kanunda daimi nezaretçi defterinin ibraz edilmemesi veya düzenli tutulması hali için idari para cezası yaptırımının öngörüldüğü, defterin düzenli tutulmaması halinin hangi durumları kapsadığının Maden Yönetmeliği ile açıklığa kavuşturulduğu görülmektedir. Bu nedenle hem Kanun hem de Yönetmelik düzenlemelerinin birarada değerlendirilerek Kanunda cezai yaptırım öngörülen hallerin kapsamının tespit edilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, maden sahasına 09/11/2017 tarihinde atanan daimi nezaretçi tarafından doldurulan ve saha mahallinde ibraz edilen noter onaylı nezaretçi defterinde üretim yapıldığına dair bilgiler bulunmasına karşın sahada yapılan tetkik sonrasında ocaklarda bir değişiklik olmadığının tespit edilmesi üzerine, nezaretçi defterinin uygun tutulmadığından bahisle Maden Kanun’un 10. maddesinin 6. fıkrasına istinaden ruhsat sahibine idari para cezası verildiği görülmektedir.
Maden Yönetmeliği Ek-4’te daimi nezaretçi defterinde rapor edilmesi gereken hususlara yer verilmiş olup, bu hususlar arasında “faaliyetler hakkında bilgi” , “üretim ve stok miktarı” , “üretim yapan hakkında bilgi” , “üretim yöntemi hakkında bilgi” gibi üretime yönelik düzenlemelere yer verilmiş; ayrıca defterde yer alması gereken hususlarda değişiklik olması durumunda defterin revize edilmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla maden sahasında üretim yapılması halinde bu durumun daimi nezaretçi defterine kaydedilmesi gerekmekte olup, üretim yapılmayan hallerde üretim yapıldığının kaydedilmesi durumunda ise daimi nezaretçi defterinin düzenli tutulmadığı sonucuna varılacaktır.
Bu durumda, dava konusu maden sahasında yapılan tetkik sonrasında ocaklarda bir değişiklik olmadığının tespit edilmesine karşın nezaretçi defterinde üretim yapıldığına dair bilgiler bulunması nedeniyle, defterin Maden Kanunu ve Maden Yönetmeliğinde yer alan düzenlemeler doğrultusunda düzenli tutulduğundan bahsedilmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 07/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.