Danıştay Kararı 8. Daire 2021/7276 E. 2023/915 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/7276 E.  ,  2023/915 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7276
Karar No : 2023/915

DAVACI : …’e Velayeten … ve …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve E… sayılı, “Güncellenen Destek Eğitim Programları” konulu kararı ile ekinde yer alan tablonun Bedensel Yetersizliği Olan Bireyler İçin Destek Eğitim Programı, Dil ve Konuşma Bozukluğu Olan Bireyler İçin Destek Eğitim Programı, Görme Yetersizliği Olan Bireyler İçin Destek Eğitim Programı, İşitme Yetersizliği Olan Bireyler İçin Destek Eğitim Programı, Öğrenme Güçlüğü Olan Bireyler için Destek Eğitim Programı, Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireyler İçin Destek Eğitim Programı, Zihinsel Yetersizliği Olan Bireyler için Destek Eğitim Programı olmak üzere yedi bölümünün destek eğitim türüne ilişkin kısımlarının her bir program açısından ayrı ayrı iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu karar ve ekinde yer alan tablonun içeriğinde yeni destek eğitim programlarında yer alan modüllerin destek eğitim türlerine göre dağılımına yer verildiği, tablonun destek eğitim türüne ilişkin kısmının uygulanması ile her bir alanda grup eğitimi alma hakkının kaldırıldığı, sadece belirli modüllerde grup eğitimi getirilerek özel eğitime gereksinim duyan engelli bireyler açısından hak mahrumiyetine yol açıldığı, dilekçe ret kararı ile sadece menfaati etkileyen kısımların dava konusu edilmesi gerektiğinin belirtildiği, davacıların çocuğunun 20/02/2018 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda teşhis olarak sınır zihin düzeyi-özgül öğrenme güçlüğü bulunduğunun ve engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının % 40 olarak belirtildiği, bu rapora göre Kağıthane Kaymakamlığı RAM raporunda eğitsel tanısının hafif düzeyde zihinsel yetersizlik olduğu ve Zihinsel Engelli Eğitim Programından faydalanabileceğinin belirtildiği, aynı çocuğun bir önceki RAM raporunda ise Özel Öğrenme Güçlüğü Programından faydalanabileceğinin belirtildiği, engelli bireyin yıldan yıla gösterdiği gelişimin bireyin yaşına, büyümesi gibi durumlara göre eğitim gereksinimlerinin değiştiği, dolayısıyla davacının anılan destek programlarından hangisini alacağı zaman içerisinde değişkenlik gösterebileceğinden hepsinin destek eğitim türüne ilişkin kısımlarının iptalini istemekte menfaatinin bulunduğu, anılan kararda güncellenen destek eğitim programlarının uygulama süreci ve uygulamaya başlama tarihinin belirtildiği, uygulama esnasında nasıl yol kat edileceğinin düzenlendiği, bir karşılaştırma tablosu ile modüller ve verilecek eğitim türlerinin belirtildiği, uygulamanın nasıl yapılacağı hakkında karar verildiği, yazıda ayrıca yeni destek eğitim programlarında yer alan modüllerin destek eğitim türlerine göre dağılımı ve eski program ile yeni programda yer alan modüllerin karşılaştırmalarının ekte yer alan tabloya göre yapılacağının belirtildiği, anılan yazı ve ekinde belirtilen tabloların destek eğitim türüne ilişkin kısımlarının hukuka aykırı olduğu, destek eğitim programlarından yararlanan engelli bireylere bireysel derslerde verilen eğitimleri genelleyebilmeleri için grup eğitimi verilmesinin önemli olduğu, grup eğitime modüllerle kısıtlama getirilmesinin eğitim hakkını ihlal ettiği, önceki destek eğitim programlarında her bir modülde grup eğitimi alınabiliyorken bu karar ve ekindeki tabloların destek eğitim türüne ilişkin kısımlarında grup eğitiminin sınırlı sayıdaki modülde alınabileceğinin düzenlendiği, destek eğitim programlarında belirtilen hedefler ile karşılaştırma tablosunda verilen destek eğitim türlerinin birbirine uygun olmadığı ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARENİN SAVUNMASI :
Destek eğitim programlarının ilk kez 2009 yılında hazırlandığı, özel eğitim alanında meydana gelen değişimlerin halihazırda uygulanmakta olan destek eğitim programlarının yeniden hazırlanması ihtiyacını doğurduğu, bu amaçla 04/08/2017 tarihli makam oluru ile Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü işbirliğinde program geliştirme çalışmaları için talimat verildiği, çalışmalara özel eğitim, dil ve konuşma terapistliği, odyoloji, fizyoterapi ve ergoterapi bölümlerinden olmak üzere 7 üniversiteden toplam 25 akademisyen ve Bakanlığa bağlı resmi ve özel okullardan öğretmen ve uzmanlardan oluşan bir çalışma grubunun oluşturulduğu, çalıştayların düzenlendiği, çalışmalar sonucunda müfredatla uyumlu detaylı açıklamaların bulunduğu zenginleştirilmiş kazanımlarla öğretmen ve öğretici dostu programların oluşturulmaya çalışıldığı, hazırlanan programların … tarih ve … sayılı Talim Terbiye Kurulu kararı ile kabul edildiği, yeni destek eğitim programlarının yapısında destek eğitim programlarının ilgili yetersizlik grubundaki bireylerin gereksinimleri dikkate alınarak oluşturulduğu, destek eğitim programlarının içinde yer alan modüllerin bireysel öğretime dayalı, başlangıcı ve sonu olan, kendi içinde bütünlük gösteren sistematik bir çerçevede düzenlenmiş öğretim yaşantılarından oluştuğu, modüller ile öğretim planlamasında mümkün olduğu kadar bireysel öğretimin temel alındığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dava dilekçesi ve ekleri 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesi uyarınca incelenerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı haller” başlıklı 31. maddesi ile göndermede bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 04/02/2011 tarihli ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, anılan Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na yapılan göndermelerin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı öngörülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış, 309. maddesinde feragat beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı, 310. maddesinde, feragat ve kabulün, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, 311. maddesinde ise, feragatin kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı belirtilmiştir.

Hukuki Değerlendirme:
Dosyasının incelenmesinden, 21/02/2023 tarihinde Danıştay Başkanlığı kayıtlarına giren dilekçe ile davadan feragat etmeye yetkili davacılar vekilinin davadan feragat ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, feragat nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. KONUSU KALMAYAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca … TL karar harcının 1/3’ü olan … TL’nin istemi halinde davacıya iadesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
28/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.