Danıştay Kararı 8. Daire 2021/6249 E. 2023/1728 K. 07.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/6249 E.  ,  2023/1728 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/6249
Karar No : 2023/1728

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait … adlı iş yerinin kapatılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin ve davacıya 51.168,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu iş yerinin eğitim faaliyetinde bulunmak üzere gerekli başvuruları yaptığı, henüz kurulma aşamasında olduğu, iş yerinde eğitim yapıldığı ileri sürülmekte ise de aynı sınıfta eğitim göremeyecek durumda olan farklı sınıflardan iki çocuğun fotoğrafına yer verilmesi dışında eğitim faaliyetine ilişkin bir delilin sunulmadığı, çocukların eğitim aldığına dair somut hiçbir verinin olmadığı, eğitim veren ve kurumda çalışan herhangi bir öğretmenin tespit edilmediği, öğretmen olmaksızın çocukların eğitim almasının mümkün olmayacağı, davacının ve öğrencilerin eğitim faaliyetinde bulunulduğunu ifade ettiği ileri sürülmekte ise de anılan ifadelerin herhangi bir tutanakla ispat edilemediği, dava konusu iş yerinde izinsiz eğitim-öğretim faaliyeti yapıldığına dair somut herhangi bir tespitin mevcut olmadığı, söz konusu işletmenin kapatılarak brüt asgari ücretin 20 katı tutarında (51.168,00 TL) idari para cezası verilmesine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 07/04/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
X- Dava, davacıya ait … adlı iş yerinin kapatılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile davacıya 51.168,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 1. maddesinde; ”(1) Bu Kanunun amacı, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişiler tarafından açılacak özel öğretim kurumlarına kurum açma izni verilmesi, kurumun nakli, devri, personel çalıştırılması, kurumlara yapılacak malî destek ve bu kurumların eğitim-öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarının; eğitim-öğretim, yönetim, denetim, gözetim ve personel çalıştırılmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir. (2) Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişilerce açılan özel öğretim kurumları ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarını kapsar.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun ”Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde; kurumun, okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, özel eğitim okulları ile çeşitli kursları, uzaktan öğretim yapan kuruluşları, motorlu taşıt sürücüleri kursları, hizmet içi eğitim merkezleri, öğrenci etüt eğitim merkezleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri ile benzeri özel öğretim kurumlarını ifade edeceği, “Kurum açma izni” başlıklı 3. maddesinde; “Bir kurumda öğretime başlayabilmek için kurum açma izni alınması zorunludur. İzin başvuruları ilgili millî eğitim müdürlüğüne yapılır. Valilikçe yapılan inceleme sonucunda açılması uygun görülen okullar dışındaki kurumlara kurum açma izni verilir. Valilikçe açılması uygun görülen okullara ilişkin başvurular ise kurum açma izni verilmek üzere Bakanlığa gönderilir…Kurum açma izni alınmadıkça, kuruma öğrenci kaydı yapılamaz…Gerçek ve tüzel kişiler tarafından; hizmet içi eğitim kapsamına giren faaliyetler dışında Kanun kapsamında belirtilen faaliyetler, bu Kanuna göre yetkili makamlardan kurum açma izni alınmadan yapılamaz… Her ne ad altında olursa olsun, eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetler Bakanlığın izin ve denetimine tabidir. Bu faaliyetleri yürütenler, özel öğretim kurumları için bu Kanunda öngörülen kurallara uymakla yükümlüdür. Bu Kanun kapsamındaki eğitim-öğretim faaliyetlerini yapan ancak bu Kanuna uygun olarak kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmeyen yerleri kuran veya işletenlere brüt asgari ücretin 20 katı idari para cezası uygulanır ve bu yerler valiliklerce kapatılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 5. maddesinin 4. fıkrasında ise; ”Gerçek veya tüzel kişiler tarafından Kanun kapsamında belirtilen faaliyetlerin Kanuna göre yetkili makamlardan kurum açma izni alınmadan veya her ne ad altında olursa olsun eğitim öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığının tespiti halinde söz konusu yerler 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri uyarınca valilikçe kapatılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinden anlaşıldığı üzere; eğitim ve öğretim faaliyetlerine yönelik sunulan hizmetlerin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetim ve gözetimi altında yapılması gerektiği açık olup; bu çerçevede anılan eğitim öğretim hizmetinin izinsiz ve ruhsatsız olarak sunumunun tespiti halinde ilgili yerlerin Valiliklerce kapatılması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta; 08/10/2019 tarihli tutanakta; iş yerinin Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı bir kurum olmadığı, iş yerinin kurum açma izni ve iş yeri açma ruhsatının bulunmadığı, kurum yetkilisinin kurum açma başvurusu için müracaatta bulunulduğunu beyan ettiği, kurumda öğretmen ve öğrenci bulunmadığı; 16/10/2019 tarihli tutanakta ise; iş yerinin, Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı ve Milli Eğitim Bakanlığından ruhsatlı bir kurum olmadığı, … adına düzenlenmiş vergi levhasının bulunduğu, bu iş yerinde derslikler (4 adet), idari odalar ve tuvaletler bulunduğu, biri 7. sınıf birisi de 4. sınıfa giden iki öğrencinin bir derslikte ders yaptığı, iş yerinde … dışında bir çalışan olmadığı, iş yerinde karşılaşılan öğrenciler ifadelerinde, haftanın iki günü hariç olmak üzere buraya ders yapmak için geldiklerini beyan ettikleri, iş yeri sahibi … ise bu iş yerini ilk olarak kırtasiyeci olarak açtığını sonra yürütemeyince deneme sınavı işine girdiğini ve bu iş yerinde birkaç öğrenciye ders verdiğini, Antakya İlçe Milli Eğitim müdürlüğüne kişisel gelişim kursu açma ruhsatı almak için başvuruda bulunduğunu belirttiği, iş yeriyle ilgili çekilen fotoğrafların tutanak ekinde sunulduğu hususlarının yer aldığı, yine bu tutanağın ekindeki fotoğraflarda Akademik Kariyer adlı iş yerinin afişlerinin, iş yerinin üzerinde “sınav kulübü”, “LGS, YKS, KPSS, DGS, ALES, PBYS” gibi ibarelerin ve çocukların fotoğrafları olan dış cephesinin bir sınıfta ayakta duran iki çocuğun, bir dolap üzerindeki çantanın, boş sınıfların, bir takım kolilerin, vergi levhasının ve sınavlara hazırlık kitaplarının fotoğraflarının bulunduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Ayrıca davacı adına düzenlenen vergi levhasında da; “Orta Öğretime, Yüksek Öğretime, Kamu Personeli vb. Sınavlara Yönelik Kurs ve Etüt Merkezlerinin Faaaliyetleri” ana faaliyet kodu ve adı ile 11/01/2019 tarihinden itibaren faaliyette olduğu bilgisi yer almaktadır.
Gerçek ve tüzel kişiler tarafından, eğitim öğretim faaliyetlerinin 5580 Kanun’a göre yetkili makamlardan kurum açma izni ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatı almadan gerçekleştirilmesi veya her ne ad adı altında olursa olsun eğitim öğretim faaliyeti sunmak amacıyla yürütülen hizmetlerin izinsiz ve ruhsatsız olarak yapıldığının tespit edilmesi halinde ilgili yerler Valilikçe kapatılacağı kuralı karşısında; davacının sahibi olduğu “…” isimli kurumda izinsiz eğitim öğretim faaliyeti gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, davanın reddi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşıldığıdan dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.