Danıştay Kararı 8. Daire 2021/5973 E. 2023/1032 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/5973 E.  ,  2023/1032 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5973
Karar No : 2023/1032

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …. Birliği
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : .. Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …’nın baro levhasına avukat olarak yazılmasına dair Ankara Barosu Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının uygun bulunmasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca verilen … tarih ve … sayılı kararın bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmesine dair Bakanlık işlemine uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı kararın iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak ve terör örgütü propagandası yapmak suçlarından şüpheli sıfatıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … soruşturma numarasıyla ceza soruşturması yürütüldüğünün anlaşıldığı, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 5. maddesinin 3. fıkrasında, adayın 5/1-a maddesinde yazılı cezalardan birini gerektiren suçlardan kovuşturma altında bulunması halinde avukatlığa alınma isteği hakkındaki kararın bu kovuşturma sonuna kadar bekletilmesine karar verilebileceği hükme bağlanmış olmasına karşın yazılı suçlardan soruşturma altında bulunanlarla ilgili açık bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, bu konuda idareye takdir yetkisi tanındığı ve bu yetkinin kullanımının kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, idarenin takdir yetkisinin bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu, bu durumda; müdahil avukata isnat edilen fiilin niteliği ile baro levhasına yazılması durumunda yürütülecek kamu hizmetinin önemi ve özelliği dikkate alındığında, ceza soruşturması sonucunun beklenmesi gerektiği sonucuna varıldığından adı geçenin bu aşamada baro levhasına avukat olarak yazılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararında; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 5. maddenin 3. fıkrasında, adayın 5/1-a maddesinde yazılı cezalardan birini gerektiren bir suçtan kovuşturma altında bulunması halinde avukatlığa alınma isteği hakkında kararın bu kovuşturma sonuna kadar bekletilmesine karar verileceği hükme bağlanmış olmasına karşın, kovuşturmanın kapsamı ile ilgili açık bir düzenlemeye yer verilmediği ve bu konuda idareye takdir yetkisinin tanındığı, düzenleme kapsamında kovuşturma kavramının ne şekilde değerlendirilmesi gerektiği hususunun önemli olduğu, kanun koyucunun kovuşturma kavramı ile soruşturma aşamasını da içine alan ceza muhakemesi evresini amaçladığı düşünülse bile hak ve özgürlükleri sınırlandıran hükümlerin kamu makamlarınca geniş yorumlanmasının bireyler açısından öngörülemez sonuçlar doğurabileceği, soruşturma ve kovuşturma kavramlarının tanımının 1136 sayılı Kanun’da yapılmadığı dikkate alındığında söz konusu kavramların kapsamının belirlenmesinde 5271 sayılı Kanun’dan yararlanılması gerektiği, 1136 sayılı Kanun’da avukatlığa kabul konusundaki düzenlemede, aynı Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen yazılı cezalardan kovuşturma altında bulunulmuş olması durumunda baro levhasına yazılma ile ilgili başvurunun kovuşturmanın sonuna kadar ertelenmesi konusunda idareye takdir hakkı verilmişse de söz konusu düzenlemenin soruşturma aşamasında da uygulanabileceğine ilişkin bir hüküm yer almadığı, nitekim Anayasa Mahkemesi’nin 2019/20904 Başvuru Numaralı ve 15/04/2021 tarihli Genel Kurul Kararı’nda aynı gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varıldığı dikkate alındığında dava konusu işlemde hukuka aykırılık aksi yöndeki mahkeme kararında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle davalı idare ve müdahilin istinaf istemlerinin kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, … hakkında PKK/KCK/YPG-YDG-H silahlı terör örgütüne üye olma ve terör örgütü propagandası yapmak suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca … sayısına kayden yürütülen soruşturmanın derdest olduğu, adı geçenin bu aşamada baro levhasına avukat olarak yazılmasına karar verilmesinin yerinde görülmediği, Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin yasal mevzuata uygun olduğu, masumiyet karinesi ve Anayasa Mahkemesinin emsal kararları uyarınca temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı, hükme bağlanmıştır.
492 sayılı Harçlar Kanununun “Harçdan müstesna işlemler” başlıklı 13. maddesinde, “Aşağıda yazılı mevzular harçdan müstesnadır: (…) j) Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri. (Yukarıdaki işlemlerin hesaplanacak harçlarının, Genel Bütçeye dahil idarelerin haklılığı nispetinde karşı taraftan tahsiline ilgili merciince karar verilir.)” hükmüne yer verilmiştir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun Ek 1 sayılı cetvelin 8. sırasında Adalet Bakanlığı, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri arasında sayılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinde, “(1) Yargılama giderleri şunlardır: a) Başvurma, karar ve ilam harçları. b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri. c) Dosya ve sair evrak giderleri. ç) Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekaletname düzenlenmesine ilişkin giderler. d) Keşif giderleri. e) Tanık ile bilirkişiye ödenen ücret ve giderler. f) Resmi dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler. g) Vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hakimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu halde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri. ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti. h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler.”; “Yargılama giderlerinden sorumluluk” başlıklı 326/1. maddesinde, “Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.”; “Yargılama giderlerine hükmedilmesi” başlıklı 332. maddesinde, “(1) Yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedilir. (2) Yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. (3) Hükümden sonraki yargılama giderlerini hangi tarafın ödeyeceği, miktarı ve dökümü ile bu giderlerin hangi tarafa yükletileceği, mahkemece ilamın altına yazılır.” hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu edilen … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, davalı idare ve müdahilin istinaf istemlerinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esastan incelenen davanın reddine karar verilmesi üzerine 492 sayılı Kanunun 13/1-j bendi gereği harçtan muaf olması sebebiyle davacı Bakanlıktan dava açılırken alınmayan 168,30-TL harcın yargılama gideri olarak davacı Adalet Bakanlığından tahsili için Mahkemesince ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
492 sayılı Harçlar Kanununun 13/1-j bendinde yer alan düzenleme gereği Genel Bütçeye dahil idarelerin Kanunun (1) ve (3) sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan muaf olduğunun kurala bağlandığı, söz konusu düzenlemenin geçici bir muafiyet öngörmediği, dolayısıyla Genel Bütçeye dahil idarelerin davacı sıfatını haiz olduğu davalarda, 492 sayılı Kanunun 13/1-j bendi gereği harçtan muaf olduğundan bahisle dava açılırken alınmayan yargısal harçların, davanın reddi durumunda davada haksız çıktığından bahisle Genel Bütçeye dahil idareden tahsili cihetine gidilemeyeceği, aksi düşüncenin harçtan muafiyete dair kuralın getiriliş amacı ile bağdaşmayacağı açıktır.
Bu nedenle, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin hüküm fıkrasında yer alan “davacı idare harçlardan muaf olduğundan tahsil edilemeyen 168,30-TL harcın yargılama gideri olarak tahsili için mahkemesince ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına” şeklindeki kısmın çıkarılarak yerine “492 sayılı Harçlar Kanununun 13/1-j bendi gereği davacı Adalet Bakanlığının harçtan muaf olması sebebiyle yargı harcına ilişkin aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararın hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 07/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.