Danıştay Kararı 8. Daire 2021/5564 E. 2023/346 K. 03.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/5564 E.  ,  2023/346 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5564
Karar No : 2023/346

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

DAVALILAR : 1)… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2)… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
Balıkesir Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, … Bölümünde yardımcı doçent olarak görev yapan davacı tarafından,
1)Ekim 2015 döneminde doçentlik sınavına yeniden başvuru yapamayacağına ilişkin … tarih ve …sayılı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan,
2)07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 20. fıkrasında yer alan “Eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan aday, her defasında en erken izleyen ikinci sınav döneminde sözlü sınav için yeniden başvurabilir.” ibaresinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından; 17/09/2015 tarihinde yapılan doçentlik sınavına fiilen katılmadığı, dolayısıyla başarısız olma gibi bir durumun söz konusu olmadığı, sözlü sınava başvuru hakkının Yönetmelikle sınırlandırılmasının Anayasaya, Kanuna, temel hak ve hürriyetlere aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI:
… BAŞKANLIĞI’NIN SAVUNMASI: Dava konusu düzenlemenin kamu yararı, kamu güvenliği ve hizmet gereklerine aykırılık taşımadığı, hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
… BAŞKANLIĞI’NIN SAVUNMASI: 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 24. maddesinde verilen yetkiye bağlı olarak çıkarılan Yönetmeliğin, dayanak Yasa maddelerine uygun olduğu, anılan Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk doçentlik başvurusu döneminin Nisan 2015 olduğu, davacının; 17/09/2015 tarihinde yapılması planlanan sözlü sınava katılmaması nedeniyle sınavın gerçekleştirilmediği dolayısıyla davacının sözlü sınav hakkını kaybederek başarısız sayıldığı, akabinde anılan madde hükmüne ilişkin olarak Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 12/10/2015 tarih ve E:2015/4603 sayılı dosyasında verdiği yürütmenin durdurulması kararı üzerine davacının sözlü sınava girme başvurusunun 18/12/2015 tarihinde kabul edildiği fakat 07/03/2016 tarihinde yapılan sözlü sınavda başarısız olduğu, işlemin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu bireysel işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; Balıkesir Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi … Bölümünde yardımcı doçent unvanıyla görev yapmakta iken 2012 yılında “Doçentlik” başvurunda bulunan davacının, Ekim 2015 döneminde doçentlik sınavına yeniden başvuru yapamayacağına ilişkin … tarih ve … sayılı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı işlemi ile 07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 20. fıkrasında yer alan “Eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan aday, her defasında en erken izleyen ikinci sınav döneminde sözlü sınav için yeniden başvurabilir.” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Sekizinci Dairesinin 13/11/2019 tarih ve E:2015/14902, K:2019/10046 sayılı kararıyla; “…Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 20. fıkrasında yer alan “Eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan aday, her defasında en erken izleyen ikinci sınav döneminde sözlü sınav için yeniden başvurabilir.” ibaresi yönünden; dava konusu düzenlemenin yer aldığı Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin, 15/04/2018 tarih ve 30392 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Doçentlik Yönetmeliği’nin 9. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı ve davanın bu kısmının konusuz kaldığı; davacının, Ekim 2015 döneminde doçentlik sınavına yeniden başvuru yapamayacağına ilişkin … tarih ve … sayılı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı işlemi yönünden; anılan Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinde, bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce yapılan ve henüz sonuçlandırılmayan başvurular için yürürlükten kaldırılan Yönetmelik hükümlerinin uygulanacağı yönünde bir düzenlemeye yer verildiği, ayrıca, Doçentlik Sınav Komisyonunun 14/10/2015 tarihli toplantısında Yönetmeliğin uygulanmasında karşılaşılan sorunlar görüşülerek, Ekim 2015 döneminde doçentlik sınavına yeniden başvuru yapabileceklerin; Ekim 2014 döneminde eserlerin incelenmesi aşamasından başvurup, eser veya sözlü aşamasından başarısız olan adaylar, Nisan 2015 döneminde doçentlik sınavına sözlü aşamasından başvurup başvurusunu geri çeken adaylar, doçentlik sınavına başvurup ancak Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturulan inceleme komisyonunca başvuruları reddedilen (koşulları sağlamayan, yabancı dil, vb.) adaylar şeklinde belirlendiği, Nisan 2015 döneminde doçentlik sınavına sözlü aşamasında başvuran ve başarısız olan ya da başarısız sayılan adayların ise, Ekim 2015 döneminde başvuru yapamayacakları, yeni başvuru için bir dönem bekleyecekleri yönünde karar alındığı, bu durumda; davacının haklı beklentisinin göz ardı edildiği, geçiş dönemine yer verilmeksizin düzenleme yapıldığı anlaşıldığından, söz konusu düzenlemeye dayalı olarak tesis edilen … tarih ve …sayılı işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçeleriyle, davacının, Ekim 2015 döneminde doçentlik sınavına yeniden başvuru yapamayacağına ilişkin … tarih ve … sayılı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı işleminin iptali, bahse konu konu Yönetmeliğin 6. maddesinin 20. fıkrasında yer alan dava konusu ibare yönünden ise konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
Sekizinci Dairenin yukarıda yer verilen kararının temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/03/2021 tarih ve E:2020/1251, K:2021/577 sayılı kararıyla; Daire kararının karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı; aynı gerekçe ile onanırken; “iptal”e ilişkin kısmı; “Dava konusu Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında, bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce yapılmış olup da henüz sonuçlandırılmamış olan doçentlik başvuruları hakkında geçiş hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenlemede, söz konusu doçentlik başvuruları hakkında, bu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 31/01/2009 tarih ve 27127 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği hükümlerinin uygulanacağının öngörüldüğü; söz konusu düzenlemede yer alan “henüz sonuçlandırılmamış olan doçentlik başvuruları” ibaresinden, eser incelemesi ve sözlü sınav aşamalarından oluşan doçentlik sürecinin tamamının sonuçlanmasının kastedilmediği, eser incelemesi veya sözlü sınav başvurularının dönem itibarıyla sonuçlanmasının kastedildiğinin açık olduğu; olayda; davacının, dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 07/02/2015 tarihinden önce yapılmış olup da bu tarih itibarıyla henüz sonuçlandırılmamış olan başvurusunun Ekim 2014 dönemi sözlü sınav başvurusu olduğu anlaşıldığından, söz konusu başvuru hakkında dava konusu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan Doçentlik Sınav Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Nisan 2015 ve Ekim 2015 dönemi sözlü sınav başvurularının ise, dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 07/02/2015 tarihinden sonra yapılmış olması nedeniyle bu Yönetmelik hükümlerine tabi olduğunun anlaşıldığı, bu durumda, Dairece öncelikle dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 20. fıkrasında yer alan, eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan adayın, her defasında en erken izleyen ikinci sınav döneminde sözlü sınav için yeniden başvurabileceğine ilişkin düzenlemenin hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi ve dava konusu bireysel işlemin hukuka uygunluk denetiminin de bu değerlendirme çerçevesinde yapılması gerekirken, söz konusu hususlar yönünden bir irdelemeye girilmeksizin hüküm kurulmasında hukuki isabet bulunmamaktadır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46. maddesinde; Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Danıştay Kanununun 38. maddesinde; İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği hükmü getirilirken; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 4. fıkrasında; ilk derece mahkemelerine aynı kanunda, bozmaya uymayarak eski kararında tanınan ısrar yetkisi, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde tanınmamıştır.
Bu itibarla; dava konusu birel işlem açısından hukuka uygunluk denetimi yapılabilmesi için, İdari Dava Daireleri Kurulunun bahsi geçen kararına uymak suretiyle öncelikle dayanağı yönetmelik hükmünün hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun işlem tarihi itibariyle yürürlükte olduğu şekliyle; “Doçentlik Sınavı” başlıklı 24 maddesinde “a) Doçentlik sınavı, Üniversitelerarası Kurulca yılda iki kere yapılır. Aşağıdaki şartları haiz adaylar, Üniversitelerarası Kurulun tespit edeceği tarihe kadar, Üniversitelerarası Kurula gerekli belge ve yayınlar ile birlikte başlıca bilim dalı ile uzmanlık ve araştırma konularını da bildirerek başvururlar. b) Doçentlik sınavına başvurabilmek için aşağıdaki şartlar aranır: 1) Bir lisans diploması aldıktan sonra, doktora veya tıpta uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak. 2) Üniversitelerarası Kurulun her bir bilim disiplininin özelliklerini dikkate alarak belirteceği görüş çerçevesinde Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen şartları taşıyan özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak. 3) Yükseköğretim Kurulunun belirlediği kıstaslar çerçevesinde yapılan merkezi yabancı dil sınavında başarılı olmak. Bu sınavın, adayın bilim dalı ile ilgili olması şartı aranmaz. Bilim alanı bir yabancı dille ilgili olanlar bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek zorundadırlar. c)……Eser incelemesinde başarılı bulunan aday, doçentlik sınav jürisi tarafından, sözlü sınava tabi tutulur. Jüri üyeleri, yapılan sözlü sınavın denetlenebilirliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alır. Sözlü sınavda başarılı olması halinde, adaya ilgili bilim dalında doçentlik unvanı verilir. Doçentlik sınavına ilişkin esas ve usuller, Üniversitelerarası Kurulun görüşü alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü getirilmiştir.
07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 20. fıkrasında ise; “Eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan aday, her defasında en erken izleyen ikinci sınav döneminde sözlü sınav için yeniden başvurabilir.” şeklinde hükme yer verilmiştir.
İdari işlemlerin bir sebebe dayalı olması idare hukukunun temel ilkelerindendir. İdari işlemin kanuna uygunluğunun ve dayanağının değerlendirilmesi, idarenin saydamlığı, idareye güven ilkeleri ve hukuk devleti anlayışının oluşumu noktasında büyük öneme sahiptir. ”Kanuni idare” ilkesi uyarınca kanunla verilen yetkinin usulüne uygun kullanılıp kullanılmadığının yargısal olarak denetlenmesi hukuk devleti ilkesinin gereğidir.
İdare Hukukunun temel ilkeleri uyarınca; normlar hiyerarşisinde kanunlardan sonra gelen düzenleyici işlemler, bir kanun hükmüne dayalı olarak hazırlanır. İdare tarafından, düzenleyici işlemler tesis edilirken, üst hukuk normlarına açıklık getirilmesi ve bu normlarca çizilen çerçeve içerisinde teknik detayların belirlenmesi, uygulamadaki belirsizliklerin giderilmesi amaçlanmalıdır.
“Kanuni idare ilkesi” ve “normlar hiyerarşisi” uyarınca, idarenin eylem ve işlemlerinin bir kanuna dayanması, bu eylem ve işlemlerinin kanuna aykırı olmaması, idarenin kanun ile kendisine verilen yetkiyi kanuna uygun olarak kullanması gerekmektedir.
Yukarıda yazılı Yasa hükmünde “doçentlik sözlü sınavına başvuru” hususunda bir sınırlama getirilmediği halde dava konusu Yönetmelik hükmüyle, başarısız olan/sayılan adayın izleyen sınav dönemindeki sınava başvurusunu engelleyen dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda; hukuka aykırı düzenlemeye dayanılarak tesis edilen … tarih ve … sayılı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının işleminde de hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Diğer taraftan; 2547 sayılı Yasanın yukarıda yazılı 24. maddesi başlığı “Doçentlik sınavı:” iken, dava konusu işlemin tesisinden sonra, 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle “Doçentlik ve atama” olarak değiştirilerek; sözlü sınava yönelik genel uygulama kaldırılmış, madde metni yeniden düzenlenmiş ve “Yükseköğretim kurumları, doçent kadrosuna atama için, doçentlik unvanına sahip olmanın yanında Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim veya sanat disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. Yükseköğretim kurumlarının belirlediği ek koşullar arasında sözlü sınavın yer alması halinde bu sınav Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturulacak jürilerce yapılır.” şeklinde sözlü sınavının hangi koşulda yapılabileceği özel olarak düzenlenmiştir.
Bahsi geçen Kanun değişikliğinden sonra, 7/2/2015 tarihli ve 29260 sayılı R.G.’de yayımlanan “Doçentlik Sınav Yönetmeliği”; 15.04.2018 tarih ve 30392 sayılı R.G.’de yayımlanan “Doçentlik Yönetmeliği” ile yürürlükten kaldırılmış olup; yönetmeliğin adından “Sınav” ibaresi çıkartılmış, yönetmelikte “Doçentlik Sınavı”na yönelik tüm ifadeler yerini “Doçentlik Değerlendirmesi”ne bırakmış; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılan yabancı dil sınavı düzenlemesi yönetmeliğe de eklenerek asgari puan şartı 65’ten 55’e düşürülmüş; başvuru dönemleri her yıl Nisan ve Ekim ayları olarak uygulanırken, başvurular Mart ve Ekim ayları olarak düzenlenmiş ve “Doçentlik Unvanı” alabilmek için sözlü sınav şartına yönetmelikte yer verilmemiştir.
Öte yandan; davalılardan Üniversitelerarası Kurul Başkanlığınca temyiz dilekçesinde, davacının 06.03.2018 tarihinde yani Sekizinci Dairenin 13.11.2019 tarihli yukarıda yer verilen “iptal” kararından önce “doçent” unvanını aldığının belirtildiği, davacı tarafından ise aksine bir açıklama yapılmadığı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle; bozma kararı uyarınca yapılan inceleme sonucunda birel işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Dairemizin 13/11/2019 tarih ve E:2015/14902, K:2019/10046 sayılı kısmen konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kısmen iptal kararının; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 24/03/2021 tarih ve E:2020/1251, K:2021/577 sayılı kararı ile kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmesi üzerine, bozulan kısım yönünden dava dosyası yeniden incelenmek suretiyle gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, Balıkesir Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, … Bölümü’nde yardımcı doçent olarak görev yapmakta olan davacının, Nisan/2012 dönemi doçentlik eser incelemesinde başarılı olmasına karşın Nisan/2012, Ekim/2013, Nisan/2014, Ekim/2014 dönemlerinde yapılan doçentlik sözlü sınavlarında başarısız sayıldığı, son girdiği sözlü sınavda başarısız olması üzerine davacı tarafından, jüri üyesi değişikliği talebinde bulunulduğu, ancak Nisan/2015 dönemi için 09/2015 tarihinde yapılacak sınava aynı jüri üyelerinin görevlendirilmesi üzerine bu kez davacının anılan sınava girmediği, akabinde Ekim/2015 dönemi için başvuru yapmak istediğinde sistemin engellemesi üzerine, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na yapılan 26/10/2015 tarihli başvurunun, … tarih ve …sayılı işlemle reddedilmesi üzerine, anılan işlem ve bu işlemin dayanağı olan 07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 20. fıkrasında yer alan “Eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan aday, her defasında en erken izleyen ikinci sınav döneminde sözlü sınav için yeniden başvurabilir.” ibaresinin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
Dairemizin 13/11/2019 tarih ve E:2015/14902, K:2019/10046 sayılı kararıyla dava konusu düzenleme yönünden, Yönetmeliğin 15/04/2018 tarih ve 30392 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Yönetmeliği’nin 9. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı, karar tarihinde yürürlükte bulunmayan düzenleme hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına; … tarih ve … sayılı işlem yönünden ise, davacının haklı beklentisinin göz ardı edildiği, geçiş dönemine yer verilmeksizin düzenleme yapıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Dairemiz kararının davalı idarelerce temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 24/03/2021 tarih ve E:2020/1251, K:2021/577 sayılı kararıyla; Dairemizin temyize konu kararının karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının onanmasına, iptale ilişkin kısmı yönünden ise, dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 20. fıkrasında yer alan, eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan adayın, her defasında en erken izleyen ikinci sınav döneminde sözlü sınav için yeniden başvurabileceğine ilişkin düzenlemenin hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi ve dava konusu bireysel işlemin hukuka uygunluk denetiminin de bu değerlendirme çerçevesinde yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘Temyiz’ başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının Danıştay’da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun ‘İdari ve vergi dava daireleri kurullarının görevleri’ başlıklı 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanun’un ‘Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar’ başlıklı 49. maddesinin 4. fıkrasında da, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı düzenlenmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması durumunda ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu nedenle, bozma kararı gözönünde bulundurularak, bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT :
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle) ‘Doçentlik Sınavı’ başlıklı 24. maddesinde ise “Doçentlik sınavı, Üniversitelerarası Kurulca yılda iki kere yapılır. Aşağıdaki şartları haiz adaylar, Üniversitelerarası Kurulun tespit edeceği tarihe kadar, Üniversitelerarası Kurula gerekli belge ve yayınlar ile birlikte başlıca bilim dalı ile uzmanlık ve araştırma konularını da bildirerek başvururlar. Doçentlik sınavına başvurabilmek için aşağıdaki şartlar aranır:
1) Bir lisans diploması aldıktan sonra, doktora veya tıpta uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak.
2) Üniversitelerarası Kurulun her bir bilim disiplininin özelliklerini dikkate alarak belirteceği görüş çerçevesinde Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen şartları taşıyan özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak.
3) Yükseköğretim Kurulunun belirlediği kıstaslar çerçevesinde yapılan merkezi yabancı dil sınavında başarılı olmak. Bu sınavın, adayın bilim dalı ile ilgili olması şartı aranmaz. Bilim alanı bir yabancı dille ilgili olanlar bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek zorundadırlar.
Üniversitelerarası Kurul, adayın başvurduğu bilim veya sanat dalından beş kişilik bir jüri ve bu jüri için iki yedek üye tespit eder. İlgili bilim veya sanat dalında yeterli öğretim üyesinin bulunmaması halinde, jüri üç üye ile teşkil edilebilir. Doçentlik sınav jürisinde yer alan asıl ve yedek üyeler, adayın akademik çalışmalarının her birini değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula gönderirler. Asıl üyelerin hukuken geçerli bir mazerete dayalı olarak raporunu verememesi halinde, yedek üyelerin raporları, sırasına göre değerlendirmeye esas alınır. Değerlendirmeye esas alınan bu raporların birer örneği, eser incelemesi sonucuna ilişkin bildirim yazısı ile birlikte adaya gönderilir. Eser incelemesinde başarılı bulunan aday, doçentlik sınav jürisi tarafından, sözlü sınava tabi tutulur. Jüri üyeleri, yapılan sözlü sınavın denetlenebilirliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alır. Sözlü sınavda başarılı olması halinde, adaya ilgili bilim dalında doçentlik unvanı verilir. Doçentlik sınavına ilişkin esas ve usuller, Üniversitelerarası Kurulun görüşü alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
31/01/2009 tarih ve 27127 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren (mülga) Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin ‘Doçentlik sınavı’ başlıklı 6. maddesinin 18. fıkrasında; “Sözlü sınavda başarısız olan veya sözlü sınav hakkını kaybeden aday, 4 üncü maddenin birinci fıkrasında belirlenen sürelerde yeniden başvuruda bulunması halinde, tekrar sözlü sınava alınır. Bu başvuruda, 4 üncü maddede doçentlik başvurusu için aranan şartların taşındığına dair belgelerin yeniden ibrazı istenmez.” hükmü yer almış iken anılan Yönetmelik 07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Sınav Yönetmeliği ile kaldırılmış olup, dava konusu bireysel işleme dayanak 07/02/2015 tarihli Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 20. fıkrası ile “Eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan aday, her defasında en erken izleyen ikinci sınav döneminde sözlü sınav için yeniden başvurabilir.” düzenlemesine yer verilmiş; anılan Yönetmelikte 15/04/2018 tarih ve 30392 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Yönetmeliği’nin 9. maddesi ile yürürlükten kaldırılarak ilga edilmiştir.
15/04/2018 tarih ve 30392 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Yönetmeliğinde ise, sözlü sınava ilişkin olarak herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu … tarih ve … sayılı bireysel işlemin incelenmesi:
Anayasamızın 124. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren Kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelik çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır. Anayasamızın ilgili hükmü ve normlar hiyerarşisi bağlamında, bir yasa hükmüne dayalı olarak hazırlanan yönetmelikler ile yasa hükümlerine açıklık getirilmesi ve yasa hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanmakta olup kanun koyucu tarafından idareye tanınan düzenleme yetkisinin başta kamu yararı olmak üzere hizmet gerekleri, hukuk devleti ve hukuk güvenliği ilkelerine uygun olarak kullanılması gerekmektedir.
Kanun koyucu ve idareler, düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlı olup bu ilke, “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. “Elverişlilik”, başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, “gereklilik” başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını “orantılılık” ise başvurulan önlem ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade etmektedir.
Doçentlik sınav sürecinde sözlü sınav, eser ve diğer faaliyetlerden başarılı bulunan adayların çağrıldığı, jüri üyeleri tarafından gerçekleştirilen bir sınav olup, dava konusu Yönetmelik değişikliğinden önce, sözlü sınava ilişkin olarak herhangi bir kısıtlayıcı düzenlemeye yer verilmemiş iken dava konusu bireysel işlemin dayanağı olan 07/02/2015 tarihli Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 20. fıkrası ile birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan adayların, her defasında en erken izleyen ikinci sınav döneminde sözlü sınav için yeniden başvurabilecekleri yönünde düzenleme yapılmıştır.
Her ne kadar davalı idarelerce, düzenlemenin; kamu yararı, kamu güvenliği ve hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği ileri sürülmüş ise de; adayların, her defasında en erken izleyen ikinci sınav döneminde sözlü sınav için yeniden başvurabilecekleri yönünde getirilen düzenlemeye ilişkin olarak davalı idareler tarafından somut gerekçelerin ortaya konulamadığı, düzenleme uyarınca belirlenen sürenin beklenilmesi halinde bu durumun, doçentlik sürecinin uzamasına ve hak kayıplarına sebebiyet vereceği, yapılan düzenlemenin ölçülülük ilkesi ile bağdaşmadığı, hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla hukuka aykırı olan düzenleme uyarınca tesis edilen bireysel işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu … tarih ve … sayılı işlemin İPTALİNE,
2.Dava sonuç olarak kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen iptal ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
3. İlk Derece aşamasında davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden, bu kısma ilişkin olarak yeniden hüküm kurulmamasına,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ve temyiz aşamasında davalı idareler tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı idarelerin üzerinde bırakılmasına,
5. Posta gideri avansından varsa artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere,
03/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.