Danıştay Kararı 8. Daire 2021/5490 E. 2023/1244 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/5490 E.  ,  2023/1244 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5490
Karar No : 2023/1244

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALILAR) 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVACILAR) 1- Kendi adına asaleten çocuğu … adına velayeten …
2- …
3- …
4- … (…)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, 01.03.2013 tarihinde … Mahallesi … Sokak No:… adresindeki … Apartmanında meydana gelen yangın neticesinde muris …’nın yoğun duman nedeniyle vefat ettiği, olay nedeniyle apartman yöneticisi ve müteahhit şirketin ortak müdürünün yapılan ceza yargılamasında ceza aldığı, davacıların uğradığı maddi ve manevi zararların tahsili talebiyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında müteahhit şirket … Taahhüt İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine dava açıldığı, belirtilen dosya kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan 10.05.2017 tarihli raporda binaya iskan ruhsatını veren belediyenin de %30 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, uğranılan zarardan davalı idarelerin müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğu ileri sürülerek, davacılardan …, … ve … olmak üzere her biri için artırım hakları saklı kalmak üzere, uğranıldığı belirtilen 500,00.-TL maddi, … için 300.000,00 TL, … için 200.000,00 TL, … için 70.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi, 650.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; murisin olay nedeniyle yaşamını yitirmesi sonucunda, davacıların maddi tazminat tutarı Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dosya kapsamında, tayin edilen bilirkişi tarafından hesaplanmış; hesaplanan tutarın adli yargı yerince davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Davacıların murisinin ölümü nedeniyle uğradıkları zarar, yani destekten yoksun kalma zararı, adli yargıdaki davada yapılan bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilip, müteveffa dışında kusur oranları iç ilişki olarak değerlendirilmek suretiyle tamamının istenebileceğinden hareketle bu zararın davacılara ödenmesine karar verildiğinden aynı zarar kalemi nedeniyle idareler aleyhine maddi tazminat hükmedilmesine olanak bulunmadığı, dava konusu olayda, adli yargıda açılan dava sonucunda; … Asliye Hukuk Mahkemesince, davacılar tarafından sunulan ıslah dilekçesi ve mahsup talebi göz önüne alınarak, manevi tazminat talebi bakımından, ödendiğinden dolayı karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmekte ise de; manevi tazminat konusunda müteselsil sorumluluk söz konusu olmadığından, adli yargıda manevi tazminata hükmedilmiş olmasına bakılmaksızın, idarelerin kusurundan dolayı duyulan elem ve ıstırabın karşılığı olarak manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile olayın niteliği dikkate alınarak takdiren, davacılardan … (eş) için 40.000,00.-TL, … (çocuk) için 20.000,00.-TL, … (anne) için 30.000,00.-TL, … (kardeş) için 10.000,00-TL, … (kardeş) için 10.000,00.-TL tutarında manevi tazminatın, olayda sorumluluğu ve kusuru bulunduğu anlaşılan davalı idareler tarafından, davacılara ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…., K:… sayılı kararında; Manevi tazminat nedeniyle hükmedilecek paranın zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmesi gerektiği, takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı ve sebepsiz zenginleşmeye yol açmaması gerektiği, bu durumda, davacılardan eş … için 20.000,00 TL, çocuk … için 10.000,00 TL, anne … için 15.000,00 TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacıların istinaf istemlerinin reddine, davalı idareler istinaf istemlerinin kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACILARIN İDDİALARI : Davacılar tarafından, yeni bir rapor alınmadan … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından alınan raporun karara esas alındığı, ıslah için süre verilmeden karar verildiği, maddi tazminat için idarelerin kusur oranına tekabül eden maddi zarar tutarına hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN … BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İDDİALARI: Davalı idare tarafından, yangının meydana geldiği binaya iskan ruhsatının Melikgazi Belediye Başkanlığı tarafından verildiği, yangın çıkmasında ve yangına müdahalede bir kusuru bulunmamasına rağmen gerekçesiz bir şekilde manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN … BELEDİYE BAŞKANLIĞI İDDİALARI: Davalı idare tarafından, söz konusu olay hakkındaki bilirkişi raporlarında kat sakinleri, müteveffa ve bina yöneticisinin kusuru olduğunun belirtildiği, bu nedenle illiyet bağının ortadan kalktığı, sorumluluğun Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu, dolayısıyla davanın husumetten reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava, davacılar vekili tarafından, 01.03.2013 tarihinde …Mahallesi …Sokak No:…adresindeki …Apartmanında meydana gelen yangın neticesinde müvekkillerinin murisi …’nın yoğun duman nedeniyle vefat ettiği olay nedeniyle uğranılan zarardan davalı idarelerin müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğu ileri sürülerek, … için 500,00.-TL maddi, 300.000,00 TL manevi, … için 500,00.-TL maddi, 200.000,00 TL manevi, … için 500,00.-TL maddi, 70.000,00 TL manevi, … için 40.000,00 TL manevi, … için 40.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi, 650.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Genel anlamı ile tam yargı davaları, idarenin faaliyetlerinden ötürü, hakları zarara uğrayanlar tarafından idare aleyhine açılan tazminat davalarıdır. Bu tür davalarda mahkeme, hem olayın maddi yönünü, yani zararı doğuran işlem veya eylemleri, hem de bundan çıkabilecek hukuki sonuçları tespit edecektir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’unun, 53. maddesinde ölüm halinde uğranılan zararlar; ” 1. Cenaze giderleri, 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” olarak belirlenmiş, ölüm ve bedensel zararların belirlenmesine ilişkin 55. maddesinde; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz. Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır.” hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasındaki belge ve bilgilerin incelenmesinden; davacıların murisi …’nın, 01.03.2013 tarihinde …Mahallesi …Sokak No:…adresindeki …Apartmanında meydana gelen yangın neticesinde yoğun duman nedeniyle vefat ettiği, olay nedeniyle davacıların uğradığı maddi ve manevi zararların tahsili talebiyle …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında müteahhit şirket …Taahhüt İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine dava açıldığı, belirtilen dosya kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan 10.05.2017 tarihli raporda, binaya iskan veren ilgili belediye biriminin de %30 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, davacılar tarafından uğranılan zarardan davalı idarelerin sorumluluğunun bulunduğu ileri sürülerek, zararın ödenmesi talebiyle 08.02.2018 tarihinde davalı idarelere başvuru yapıldığı, başvurularının reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı, mahkeme tarafından …. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunun karara esas alınarak maddi tazminat isteminin reddedildiği, manevi tazminat açısından ise davacılardan … (eş) için 40.000,00.-TL, … (çocuk) için 20.000,00.-TL, … (anne) için 30.000,00.-TL, … (kardeş) için 10.000,00-TL, … (kardeş) için 10.000,00.-TL tutarında manevi tazminata hükmedildiği, Bölge İdare Mahkemesi’ne gelindiğinde davacıların istinaf istemlerinin reddine, davalı idareler istinaf istemlerinin kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilerek davacılardan eş … için 20.000,00 TL, çocuk …için 10.000,00 TL, anne …için 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince hükme esas alınan, davacı anne ve babanın destekten yoksun kalma zararının tespitine ilişkin hesap bilirkişi raporu incelendiğinde; bakiye ömür belirlenmesinde PMF 1931 Hayat Tablosunun esas alındığı görülmektedir.
PMF 1931 Hayat Tablosu, Fransız nüfus verileri/istatistikleri kullanılarak 1931 yılında hazırlanmış bir tablodur. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmıştır.
Destekten yoksun kalma zararı, özü itibarıyla varsayımsal verilere dayanılarak hesaplanmakta ise de; bilirkişi raporunun ilgililerin gerçek maddi zararlarını göstermesi için raporda gerçeğe en yakın ve güncel verilerin kullanılması esastır. Bu nedenle, tazminat hesabına esas bakiye ömrün belirlenmesinde ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 tablosunun esas alınması gerekir.
Bu durumda; Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle davacıların destekten yoksun kalma zararlarının yukarıda belirtilen şekilde belirlenmesi gerekirken, hükme esas alınacak yeterlilik ve nitelikte bulunmayan bilirkişi raporuna dayanılarak davacıların maddi tazminat istemlerinin reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan zarara birden fazla idarenin eylem ve işlemleriyle sebebiyet vermiş olmaları durumunda kusur oranlaması yapılmak suretiyle, zararın tazmininin kusurlu olunan oran nispetinde olmak üzere, sorumlu idarelerden ayrı ayrı tahsil edilmesi, sorumluluk ve tazminat hukukunun en temel prensiplerindendir.
Uyuşmazlıkta İdare mahkemesince maddi tazminatta müteselsil sorumluluk olduğu gerekçesiyle … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce tazminata hükmedildikten sonra ayrıca maddi tazminata hükmedilemeyeceği belirtilerek maddi tazminat istemi bakımından davanın reddine karar verilmiş ise de TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” ile hazırlanacak destekten yoksun kalma zararının tespitine ilişkin hesap bilirkişi raporu sonrasında zarara sebep olduğu düşünülen idareler ile diğer kişilerin kusurları da dikkate alınarak, kusur araştırması yapıldıktan sonra ve adli yargıda davacıların açtığı diğer davalar da dikkate alınarak mükerrer ödemeye yol açmayacak şekilde bir karar verilmesi gerektiği açıktır.
Bu itibarla, davanın kısmen kabulü kısmen reddi yönündeki Kayseri 1. İdare Mahkemesi kararına yönelik davacıların istinaf istemlerinin reddine, davalı idareler istinaf istemlerinin kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
Kesin olarak 15/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.