Danıştay Kararı 8. Daire 2021/5470 E. 2023/1182 K. 14.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/5470 E.  ,  2023/1182 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5470
Karar No : 2023/1182

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Birliği
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat olan davacı tarafından, hakkında yürütülen disiplin kovuşturması neticesinde 6 ay süre ile işten çıkarılmasına ilişkin İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararına karşı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itirazın kabul edilerek İstanbul Barosu Disiplin Kurulu kararının 1 yıl 6 ay süre ile işten çıkarma cezasına çevrilmek suretiyle düzeltilerek onanmasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının, ilgilinin 1136 sayılı Kanunun 136/1. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle tekrar görüşülmek üzere Adalet Bakanlığınca geri gönderilmesi üzerine ilk kararda ısrar edilmesine yönelik Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun … tarih ve E:… K:… sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dosyasına sunulan bilgi ve belgeler ile UYAP entegrasyon kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacı hakkında ”Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esasına kayden açılan davada, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve K:… sayılı kararıyla davacının 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın yakalandıktan sonra örgütün yapısı hakkında çok sayıda kişi hakkında somut bilgi vermesi ve pişmanlık göstermesi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 221/4.maddesi gereğince indirim yapılmak suretiyle 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, yine aynı Kanun’un 62.maddesi uyarınca indirim yapılmak suretiyle neticeten 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 17.01.2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiğinin görüldüğü, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın davacının yakalandıktan sonra örgütün yapısı hakkında çok sayıda kişi hakkında somut bilgi vermesi ve pişmanlık göstermesi nedeniyle etkin pişmanlık hükümleri kapsamında verilen bir karar olduğu, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun 1136 sayılı Kanunun 5/1-a maddesinde sayılan avukatlığa engel suçlardan olduğunu, bu durumda, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmış olması karşısında davacı hakkında meslekten çıkarma cezasının bir alt cezası olan belirli süre ile işten çıkarma cezası verilmesine ve verilecek cezanın süresinin isnad edilen suçun niteliği ve ağırlığı ile avukatlık mesleğinin önem ve özelliği dikkate alınarak 1 yıl 6 ay olarak belirlenmesine yönelik tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilen Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.
3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; “Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları”; (d) bendinde ise, “Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları” hakkında verilen kararların Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, davacı hakkında verilen “1 yıl 6 ay süre ile işten çıkarma” cezasının iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyiz kanun yoluna başvurulabilecek davaların tahdidi olarak sayıldığı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davası” olarak nitelendirilemeyeceği, nitekim 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Disiplin cezaları” başlıklı 135. maddesinin 1. fıkrasının (4) numaralı bendinde, işten çıkarma, “avukatın veya avukatlık ortaklığının üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere mesleki faaliyetlerin yasaklanması” olarak tanımlandığı, meslekten çıkarılma sonucunu doğuran disiplin cezası niteliğine sahip bulunmayan dava konusu işlem hakkında açılan davanın, 2577 sayılı Kanunun m.46/1-(c) kapsamında yer almadığı, öte yandan, avukatlık mesleği ticari faaliyet olarak da değerlendirilemeyeceğinden uyuşmazlığın 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında da bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlarından olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
Kesin olarak, 14/03/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :(X)-2577 sayılı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir: … (d) bendinde; “Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları…” hükmüne yer verilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu ve Avukatlık Kanunu hükümleri uyarınca avukatlık mesleği, ”Ticari bir iş/faaliyet” değil ise de; yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, davacının yapmış olduğu serbest meslek faaliyetinin, geçimini temin ettiği gelir getirici bir iş olarak pekala ticari faaliyet olarak nitelendirilebileceği, kanun metninden de benzer sonucu doğuran her türlü işlemin temyize tabi olduğu anlaşıldığından, davacı hakkında tesis edilen “1 yıl 6 ay süre ile işten çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına dair kararda ısrar edilmesine ilişkin Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu kararının da avukatın ticari faaliyetinin (mesleki faaliyetinin) icrasını otuz günden uzun süreyle engellemesine sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu nedenle, bahse konu işlemin iptali istemiyle açılan davada temyiz yolu açık bulunduğundan, davacının temyiz isteminin esasının görüşülerek bir karar verilmesi gerektiği görüşü ile temyiz isteminin incelenmeksizin reddine ilişkin aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.