Danıştay Kararı 8. Daire 2021/5086 E. 2023/118 K. 25.01.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/5086 E.  ,  2023/118 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5086
Karar No : 2023/118

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) …. Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesinde, tam zamanlı akademik personel sözleşmesi ile okutman olarak görev yapan davacının, iş sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemin iptali, işten çıkarıldığı tarih ile yeniden işe başlatılacağı tarih arasında yoksun kaldığı mali ve özlük hakları ile diğer haklarının bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte ve 20.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının başvurduğu okutman alınmasına ilişkin ilanda “ingilizce öğretmenliği lisans programlarından” mezun olma şartının yer aldığı, davacının Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı Yabancı Diller Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümünden mezun olduğu, ingilizce öğretmenliği lisans programından mezun olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; dava konusu işlem hukuka uygun olduğundan, maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; dava konusu işlem ile mali ve özlük haklar yönünden; davacı ile davalı üniversite arasındaki istihdam ilişkisini sonlandırma yetkisinin mütevelli heyetince kullanılabilecek bir yetki olduğu, bu yetkinin mütevelli heyeti tarafından, mütevelli heyet başkanına veya rektöre devredildiğine yönelik dosyaya sunulmuş bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmakla yetkisiz makam tarafından tesis edilen dava konusu işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı; Anayasanın 125. maddesi uyarınca, hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının tahakkuk tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiği; manevi tazminat isteminin reddinin usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne, … İdare Mahkemesi’nin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının kısmen kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının tahakkuk (hakediş) tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, manevi tazminat isteminin reddinin hukuka aykırı olduğu, mobbinge uğradığı; davalı idare tarafından, İstinaf Mahkemesi kararında, yargılama sürecinde hiç savunma verilmemiş gibi ”Savunma verilmemiştir.” yazılmasının hukuka aykırı olduğu, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Bölge Mahkemesi kararının kısmen sonucu itibarıyla onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava; … Üniversitesinde, tam zamanlı akademik personel sözleşmesi ile okutman olarak görev yapan davacının, iş sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemin iptali, işten çıkarıldığı tarih ile yeniden işe başlatılacağı tarih arasında yoksun kaldığı mali ve özlük hakları ile diğer haklarının bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte ve 20.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi istemiyle açılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının, iş sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlem bakımından;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Yükseköğretim mevzuatında; mütevelli heyetin yetkilerini mütevelli heyet başkanına devredebileceğine ilişkin açık bir düzenleme yer almamaktadır. Bununla birlikte, mütevelli heyetin, yetkilerini mütevelli heyet başkanına devri, heyetin fiilen işlememesi sonucunu doğuracağından, bu yönde bir yetki devrinin kabulüne imkan bulunmamaktadır.
Her ne kadar; İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin mütevelli heyet başkanı tarafından tesis edilmesinin mümkün olduğu kabul edilmişse de, 2547 sayılı Kanun’un ek 5. maddesi uyarınca, davacının iş sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin dava konusu işlemin, mütevelli heyet onayı ile veya mütevelli heyetin yetkisini devrettiği vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticisi tarafından tesis edilmesi gerektiğinden, mütevelli heyet başkanı tarafından tesis edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Bu bakımdan; sonucu itibarıyla hukuka uygun olduğu anlaşılan İstinaf Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin mütevelli heyet başkanı tarafından tesis edilmesinin mümkün olduğu gerekçesinin çıkarılması suretiyle onanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Davacının işten çıkarıldığı tarih ile yeniden işe başlatılacağı tarih arasında yoksun kaldığı mali ve özlük hakları ile diğer haklarının bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz birlikte ödenmesi istemi bakımından;
İdari yargılama hukukunun temel ilkeleri ve yerleşik yargı içtihatları gereği; idari yargı mercilerince verilen iptal kararları, geriye yürür ve idari işlemi tesis edildiği andan itibaren hiç tesis edilmemiş gibi ortadan kaldırır. İptal edilen işlem hiç yapılmamış sayıldığı için ilgilinin, işlem nedeniyle uğradığı parasal ve özlük hak kayıplarının karşılanması gerekmektedir.
Buna karşın, belirli süreli iş sözleşmelerinin yenilenmemesine ilişkin işlemlerin, yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle idari yargı mercilerince iptal edilmesi durumunda, yetkili idari makam ya da organ tarafından, sözleşmenin yenilenmesi veya yenilenmemesi yönünde bir karar alınması gerekmektedir. Bu aşamada, iptal kararının hukuksal sonucu olarak yetki yönünden hukuka aykırı bulunan sözleşmenin yenilenmemesi işlemi ortadan kalmış olmakla birlikte, idare ile ilgili arasındaki belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermiş olması nedeniyle ortada bir sözleşme ilişkisi de bulunmamaktadır. İdari yargı merci tarafından, sözleşmenin yenilenmemesi işleminin esasına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığından ve belirli süreli iş sözleşmesinin süresinin sona ermiş olması nedeniyle ortada bir sözleşme ilişkisi bulunmadığından, bu aşamada, ilgili bakımından, kesin ve net olarak belirli olmayan mali ve özlük hak kayıpları hakkında; sözleşmenin yenilendiği varsayımı ile doğrudan bir kabul kararı verilmesi mümkün olmadığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığını ileri sürdüğü mali ve özlük hakları bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden, aksi yönde değerlendirme ile verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

Manevi tazminat istemi bakımından;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olması nedeniyle, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının;
a) Davacının iş sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlem yönünden oyçokluğu ile GEREKÇELİ ONANMASINA,
b) Mali ve özlük hakları yönünden gerekçede oyçokluğu ile BOZULMASINA,
c) Manevi tazminat istemi yönünden oybirliği ile ONANMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak 25/01/2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY:
(X)- Dava; … Üniversitesinde, tam zamanlı akademik personel sözleşmesi ile okutman olarak görev yapan davacının, iş sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemin iptali, işten çıkarıldığı tarih ile yeniden işe başlatılacağı tarih arasında yoksun kaldığı mali ve özlük hakları ile diğer haklarının bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte ve 20.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İdareye; sözleşmeli personel çalıştırıp çalıştırmama veya sözleşmesi sona eren bir personelin sözleşmesini yenileyip yenilememe konusunda takdir hakkı tanındığında tartışma bulunmamakta, takdir hakkının kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılacağı hususu ise yargısal içtihatlarla istikrarlı şekilde gözetilmektedir. Kimi hukuk yazınında ve yargı kararlarında; idarenin sözleşme yenilememe yönünde tesis ettiği işlemler ile devam eden bir sözleşmenin feshine yönelik işlemler arasındaki nitelik farkı gözetilmeksizin, sözleşme yenilememe işlemlerinde de idarenin kullandığı takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun kullanıldığının, idarece ispat edilmesi yani somut delillerle ortaya konulması gerektiği ifade edilmektedir. Oysa, devam eden bir sözleşmenin feshi işleminde idarenin, feshin haklılığını ispat etmek diğer bir anlatımla sözleşmenin niçin feshedildiğini somut gerekçelerle ortaya koymak zorunluluğu bulunmasına karşın, süresi bitmiş bir sözleşmenin yenilenmemesi konusunda idareye ispat külfeti yüklemek yani sözleşmenin niçin yenilenmediğinin somut gerekçelerle ortaya konulmasını beklemek ya da mahkeme kararlarıyla idareyi sözleşme yenilemeye zorlamak, kanun koyucunun idareye tanıdığı takdir yetkisini büsbütün ortadan kaldırma, her nasılsa bir defa sözleşme imzalayan bir kişinin disipliner sonuç doğuran bir eylemde bulunmadığı ve bu eylemin soruşturma raporuyla tespit edilmediği sürece sözleşmesinin yargı kararıyla mütemadiyen yenilenmesini sağlama sonucunu doğuracaktır.
Öte yandan sözleşme ilişkisinin başlangıcında ilgililer tarafından sözleşmenin süreli olduğu ve sürenin bitiminde kendiliğinden ortadan kalkacağı bilinmekte olup, sözleşmesinin devamı konusunda haklı bir beklenti oluştuğundan da söz edilemez ise de; sözleşmenin istikrarlı şekilde yenilendiği durumlarda davalı idarenin sözleşme süresinin bitiminden önce karşı tarafa sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirmesi haklı beklenti ilkesinin tabii sonucu olarak görülebilir.
İşlemin yetki unsuru yönünden değerlendirilmesine gelince; yenilenmemiş olduğundan ortada bir sözleşme yoktur ve bu nedenle usulde paralellik ilkesi gereği, sözleşme yapılırken izlenmesi gereken usulün takibi de gerekmemektedir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde, davacının süresi bitecek olan sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin bildirilmesi şeklinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görmediğimden aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılamıyorum.
Dava konusu işlemin hukuka uygun olması nedeniyle davacının parasal ve özlük hak kayıplarının ödenmesi isteminin de reddi gerektiği açıktır.