Danıştay Kararı 8. Daire 2021/4988 E. 2022/736 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/4988 E.  ,  2022/736 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4988
Karar No : 2022/736

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : 09/02/2012 gün ve 28199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Okul-Aile Birliği Yönetmeliğinin Geçici 1. maddesinin; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 16. maddesine aykırı olduğu iddia edilerek iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Yönetmelik maddesi ile yapmış olduğu yatırımlarının ve sözleşmeden kaynaklanan kazanılmış haklarının yok sayıldığı, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 16. maddesinin 2. fıkrasında, okulların bünyesinde bulunan açık alan, kantin, salon ve benzeri yerleri işletme, işlettirme veya sözleşmeye konu etmeyip öğrencilerin kullanımına bırakma konusunda okul aile birliklerine takdir hakkı tanınmasına karşın dava konusu Yönetmelik maddesi ile bu yetkinin okul aile birliklerinden alınmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 16. maddesine dayanılarak çıkarılan, Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliğinin dava konusu Geçici 1. maddesinin ilgili mevzuat hükümlerine uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, 09/02/2012 tarih ve 28199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliği’nin Geçici 1’inci maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46’ncı maddesinin 1’inci fıkrasında; Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 49’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı; 4’üncü fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50’nci madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlandığından; ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davaların temyiz incelemesi sonucu ilgili dava daireleri kurulunca; usul veya esas bakımından yeninden bir araştırma, inceleme yapılmasını veya maddi ve hukuki olayın yeninden yorumlanmasını gerektirmeyecek şekilde verilen bozma kararlarına karşı, ilk kararı veren Danıştay dava dairesine “ısrar hakkı” tanınmamıştır. Dolayısıyla, kararı bozulan Danıştay dava dairesi, bozma kararına uymak zorundadır.
Dosyanın incelenmesinden, Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliği’nin Geçici 1’inci maddesinin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 26/11/2018 tarih ve E:2018/2435, K:2018/7325 sayılı kararıyla; Yönetmeliğin Geçici 1’inci maddesinde yer alan “salon” ibaresi dışındaki bölümüne ilişkin olarak davanın ehliyet yönünden reddine, “salon” ibaresi yönünden dava konusu işlemin iptaline karar verildiği; bu kararın, davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/10/2020 günlü ve E:2019/827, K:2020/1747 sayılı kararıyla, Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulduğu, karar düzeltme isteminin de 03/06/2021 günlü ve E:2021/247, K:2021/1159 sayılı kararıyla reddedildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun yukarıda sözü edilen maddeleri uyarınca Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararında yer alan gerekçelerle, davanın, temyize konu iptale ilişkin kısmının reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince; Dairemizin 26/11/2018 tarih ve E:2018/2435, K:2018/7325 sayılı davanın kısmen ehliyet yönünden reddine, kısmen iptaline dair kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 07/10/2020 tarih ve E:2019/827, K:2020/1747 sayılı kararı ile, dava konusu Yönetmeliğin, geçici 1. maddesinde yer alan “salon” ibaresi yönünden Dairemiz kararının bozulması üzerine, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. ve 49. maddeleri uyarınca bozulan kısım yönünden dosya yeniden incelenmek suretiyle gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, 09/02/2012 gün ve 28199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliğinin Geçici 1. maddesinin; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 16. maddesine aykırı olduğu iddia edilerek iptali istemiyle açılmıştır.

Dairemizin 26/11/2018 tarih ve E:2018/2435, K:2018/7325 sayılı kararıyla;1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 16. maddesinin 2. fıkrasında, okulların bünyesinde bulunan açık alan, kantin, salon ve benzeri yerleri işletme, işlettirme veya sözleşmeye konu etmeyip öğrencilerin kullanımına bırakma konusunda okul aile birliklerine takdir hakkı tanınmasına karşın, Kanun’un bu hükmüne aykırı olarak; halı saha olarak kiraya verilen yerlerin sözleşmelerinin, sözleşme bitim tarihinden sonra yenilenmeyeceğine, başka bir ifadeyle okul aile birliklerine, söz konusu alanı işletme veya işlettirme konusunda Kanunla verilen takdir yetkisinin, Yönetmelikle ortadan kaldırılmasına ilişkin dava konusu ibarede hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle; dava konusu Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinde yer alan “salon” ibaresinin iptaline, Geçici 1. maddede yer alan “salon” ibaresi dışındaki kısımlar yönünden ise davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

Dairemiz kararının iptale ilişkin kısmının davalı idarece tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 07/10/2020 tarih ve E:2019/827, K:2020/1747 sayılı kararıyla; Dairemiz kararının, iptali ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘Temyiz’ başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının Danıştay’da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun ‘İdari ve vergi dava daireleri kurullarının görevleri’ başlıklı 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanun’un ‘Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar’ başlıklı 49. maddesinin 4. fıkrasında da, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması durumunda ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu nedenle, bozma kararı gözönünde bulundurularak, bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

MADDİ OLAY :
04/09/2007 tarihinde davacının şirket müdürü olduğu … Tiyatro ve Film Yapım Dekorasyon Limited Şirketi ile Kadıköy Anadolu Lisesi Okul Aile Birliği arasında beş yıl süreli kira sözleşmesi imzalanarak, okul bünyesinde bulunan konferans salonu işletilmek üzere davacıya kiraya verilmiştir. Sözleşme süresi devam ederken, 09/02/2012 tarih ve 28199 sayılı Resmi Gazete’de dava konusu Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliği yayımlanmıştır. Bunun üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 5917 sayılı Kanun’un 17. maddesi ile değişik 16. maddesinde;
“Aynı alan içinde birden fazla örgün ve/veya yaygın eğitim kurumunun bir arada bulunması halinde eğitim kampüsü kurulabilir ve bunların ortak ihtiyaçlarını karşılamak üzere eğitim kampüsü yönetimi oluşturulabilir. Eğitim kampüsü bünyesindeki ortak açık alan, kantin, salon ve benzeri yerlerin işlettirilmesi veya işletilmesi kampüs yönetimince yerine getirilir. Bu şekilde elde edilen gelirler, kampüsün ortak giderlerinde kullanılır. Eğitim kampüslerinin kuruluşu, yönetiminin oluşumu, gelirlerinin harcanması ve denetlenmesi ile bu fıkrada belirtilen diğer hususlar Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca müştereken hazırlanan yönetmelikle düzenlenir.
Eğitim kurumlarının amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için okul ile aile arasında işbirliği sağlanır. Bu amaçla okullarda okul-aile birlikleri kurulur. Okul-aile birlikleri, okulların eğitim ve öğretim hizmetlerine etkinlik ve verimlilik kazandırmak, okulların ve maddi imkânlardan yoksun öğrencilerin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak üzere; aynî ve nakdî bağışları kabul edebilir, maddi katkı sağlamak amacıyla sosyal ve kültürel etkinlikler ve kampanyalar düzenleyebilir, okulların bünyesinde bulunan açık alan, kantin, salon ve benzeri yerleri işlettirebilir veya işletebilirler. Öğrenci velileri hiçbir surette bağış yapmaya zorlanamaz. Okul-aile birliklerinin kuruluş ve işleyişi, birlik organlarının oluşturulması ve seçim şekilleri, sosyal ve kültürel etkinliklerden sağlanan maddi katkılar, bağışların kabulü, harcanması ve denetlenmesi ile açık alan, kantin, salon ve benzeri yerlerin işlettirilmesi veya işletilmesinden sağlanan gelirlerin dağıtım yerleri ve oranları, harcanması ve denetlenmesine dair usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca müştereken hazırlanan yönetmelikle düzenlenir …” hükmüne yer verilmiştir.
09/02/2012 tarih ve 28199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliğinin “Birliğin görev ve yetkileri” başlıklı 6. maddesinde;
“(1) Birliğin görev ve yetkileri şunlardır:
a) Öğrencilerin, Türk millî eğitiminin genel ve özel amaçları ile temel ilkeleri ve millî manevi değerler doğrultusunda yetiştirilmeleri için okul yönetimi, öğretmenler, veliler ve ailelerle iş birliği yapmak.
b) Okulun amaç ve hedeflerinin gerçekleştirilmesine, eğitimde kalite ve başarı için okulun stratejik plan çalışmalarına ve uygulamasına destek olmak, eğitimde fırsat eşitliğine imkân vermek ve öğretmenler kurulunca alınan kararların uygulanmasını desteklemek amacıyla velilerle iş birliği yapmak.
c) Öğrencilerin başarısını artırmak amacıyla okul yönetimince planlanan kurs, sınav, seminer, müzik, tiyatro, spor, sanat, gezi, kermes ve benzeri eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesine katkı sağlamak.
ç) Okul yönetimiyle iş birliği yaparak eğitim ve öğretim faaliyetleri dışındaki zamanlarda okulun derslik, spor salonu, kütüphane, laboratuvar ve atölyeleri gibi eğitim ortamlarının değerlendirilmesine katkı sağlamak.
d) Okulun ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet satın almak, bu hizmetlere ilişkin sosyal güvenlik primi, vergi ve benzeri ödemelerin yapılmasını sağlamak.
e) Millî bayramlar, belirli gün ve haftalar ile kültürel yarışmaların düzenlenmesi giderlerine katkıda bulunmak.
f) Okula yapılan ayni ve nakdî bağışları kabul ederek kayıtlarını tutmak, sosyal, kültürel etkinlikler ve kampanyalar düzenlemek, şartlı bağışları amacına uygun olarak kullanmak.
g) Kantin ve benzeri yerleri işlettirmek veya işletmek.
ğ) Okul yönetimi ile iş birliği yaparak, imkânları yeterli olmayan öğrencilere maddi ve manevi destek sağlamak, aynı amaçla kardeş okullara da katkıda bulunmak.
h) 28/8/2007 tarihli ve 26627 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği’nde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmek.
ı) Eğitim ve öğretimle ilgili kurumlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapmak.
i) Eğitim ve öğretimi geliştirmek amacıyla oluşturulan çalışma komisyonlarına katkı sağlamak.
j) Ulusal ve uluslararası projelere katılmak ve proje amaçlarının gerçekleşmesine katkıda bulunmak.
k) Eğitim ve öğretimle ilgili diğer etkinliklere destek olmak.” kuralı yer almaktadır.
Anılan Yönetmeliğin “Mevcut Sözleşme” başlıklı dava konusu Geçici 1. maddesinde “Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce salon, açık alan ve otopark olarak kiraya verilen yerlerin sözleşmeleri, sözleşme bitim tarihinden sonra yenilenmez.” hükmüne, “Kiralama” başlıklı Geçici 2. maddesinde ise, “Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce sözleşmesi sona eren veya devam eden ve sözleşme bitim tarihi itibarıyla sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getiren kantin, yemekhane, kafeterya ve benzeri yerleri işleten kiracıların talep etmeleri halinde mevcut kiracılara bu yerler pazarlık usulü ile kiralanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 16. maddesinin 2. fıkrasında, okulların bünyesinde bulunan açık alan, kantin, salon ve benzeri yerleri işlettirebileceği veya işletilebileceği yolunda okul aile birliklerine yetki verilmiştir. Söz konusu yerlerin işletilmesi veya işlettirilmesi konusunda okul aile birliklerine tercih hakkı tanınmış, ancak bu hususta bir zorunluluk getirilmemiştir. Kanun’da okul aile birliklerine tanınan bu tercih hakkının ne şekilde kullanılacağı konusunda, milli eğitimin temel strateji politikasını belirleme yetkisine sahip olan idarenin takdir yetkisi bulunduğu kuşkusuzdur.
Bu durumda, okul bünyesinde yer alan salon ve açık alanların, okulların tatil olduğu gün ve saatlerde de öğrencilerin çeşitli amaçlarla zaman geçirdikleri yerler olduğu göz önünde bulundurulduğunda; söz konusu yerlerin öğretim gün ve saatleri dışında kullanılmak üzere talepte bulunanlara uzun süreli olarak kiraya verilmesi yönünde idarenin zorunlu tutulamayacağı sonucuna ulaşıldığından, bu alanların uzun süreli olarak kiralanması uygulamasını sona erdiren dava konusu Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinde yer alan “salon” ibaresinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinde yer alan “salon” ibaresi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinde yer alan “salon” ibaresi yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Dava sonuç olarak kısmen ret kısmen ehliyet ret ile sonuçlandığından ayrıntısı aşağıda gösterilen davacı tarafından yapılan toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı idare tarafından yapılan toplam … TL posta giderinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
3. Davanın ilk aşamasında kısmen ehliyet ret kısmı kesinleştiği ve ilk aşamada davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedildiği anlaşıldığından yeniden avukatlık ücreti yönünden hüküm kurulmamasına,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde taraflara iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.