Danıştay Kararı 8. Daire 2021/4325 E. 2022/7741 K. 16.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/4325 E.  ,  2022/7741 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4325
Karar No : 2022/7741

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından, İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, … mahallesinde bulunan … pafta, … ada, …parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun çerçevesinde kendisine iade edilmesi yolundaki başvurusunun reddedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, Dairemizce verilen bozma kararına uyularak yapılan ara kararına verilen cevapta, taşınmazın 5658 sayılı Kanun kapsamında iade edilen yerlerden olup olmadığı hususunda herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığının, taşınmazın orman sınırlarında kalmadığının, 2/B niteliğinde olduğu gerekçesiyle Hazine adına tescili istemiyle … Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan davada … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile Hazine lehine orman sınırı dışına çıkarıldığının tespit edilmesi nedeniyle Hazine adına tesciline karar verildiğinin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek 4. maddesi hükmü uyarınca kullanıcılarına göre tespiti yapılarak 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca eski maliklerine iade edilmesi amacı ile birleştirilerek … ada, … parselin oluşturulduğunun, ayrıca Maliye Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı iade taleplerinin kabulüne yönelik işlemi doğrultusunda dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi hükmü uyarınca bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade işlemi yapıldığının belirtildiği, taşınmazın geçmiş yıllarda yapılan kadastro çalışmaları ve 4785 sayılı Kanun ile Devleştirilmesi sonucu orman olarak ayrılan ve 5658 sayılı Kanun uyarınca belirli koşulların varlığı halinde iadesi öngörülerek sahiplerine bırakılan kısımları ile 2/B olarak tespit edilen kısımlarının, 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile öngörülen iade edilecek taşınmaz niteliğinde bulunduğu sonucuna varıldığından bu yönüyle dava konusu işlemde hukuka uyarlılık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun’un ‘Hak sahibi, başvuru ve doğrudan satış’ başlıklı 6. maddesinde; “(1) 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler bu Kanuna göre hak sahibi sayılır. (2) 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilecek kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler de hak sahibi sayılır. (3) Hak sahiplerinden birinci fıkra kapsamında olanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ikinci fıkra kapsamında olanlar ise, güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde idareye başvurarak, bu taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını isteyebilirler…”, hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun ‘2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar’ başlıklı 7. maddesinde ise; “(1) İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya resen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde; a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir. b) Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz. c) Bu fıkra kapsamında kalan taşınmazların kullanıcılarının kayıt maliklerinden farklı kişiler olmaları ve kayıt maliklerinin bu fıkradan yararlanmak istemeleri hâlinde, kullanıcılar bu Kanunda belirtilen şartları taşısalar dahi doğrudan satış hakkından yararlanamazlar…” kuralı benimsenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; 6292 sayılı Kanun’un 6. maddesinde 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar ile ilgili olarak bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre, bu taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerin bu Kanuna göre hak sahibi sayılacağı, yine aynı Kanun’un 7. maddesine göre iade edilecek taşınmazların, hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar olduğu anlaşılmaktadır.
Orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların, 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca iade edilecek taşınmazlar kapsamında bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Ayrıca, orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar, 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi kapsamında bulunmadığından, 345 Sıra No.lu Milli Emlak Genel Tebliğinin “İade edilecek taşınmazlar” başlığını taşıyan 10. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan (karşılığında daha önce taşınmaz verilen ya da bedel ödenenler ile mahkemelerce verilen kararlara göre tazminat ödenenler hariç), taşınmazlardan açılan davalar sonucunda mahkemelerce kişiler adına olan tapuları iptal edilerek; orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan veya doğrudan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle Hazine adına tapuya tescil edilenler ilgililerine iade edileceği hükmünün, 05.11.2013 gün ve 28812 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliğinde (Sıra No: 345)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin (Sıra No:359) 1. maddesi ile, 04.07.2012 gün ve 28343 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No:345)’nin 10. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan “orman vasfıyla tapuda hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan veya doğrudan” ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup; 359 Sıra No.lu Milli Emlak Genel Tebliği’nin bu tümceyi yürürlükten kaldıran hükmünün iptali için açılan davada ise, Dairemizin 17/04/2018 tarih ve E:2014/4794, K:2018/2155 sayılı kararı ile, 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesinin kapsamını genişleten kuralın yürürlükten kaldırılması amacıyla tesis edilen dava konusu Milli Emlak Genel Tebliğinin, 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesinin gereği gibi uygulanmasına yönelik olduğu anlaşıldığından, hukuk devleti ilkesine, kanuni idare ilkesine ve normlar hiyararşisine aykırılık taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, … Mah., … pafta, … ada, … parsel sayılı, 176.000,00 m² yüzölçümlü, arsa vasıflı taşınmazın … gün ve … sıra numarası ile … kızları … ve … adlarına kayıtlı olduğu, … tarihinde taşınmazın … yevmiye numaralı satış vaadi ile … Tarım İnşaat ve Turizm A.Ş.’ne satıldığı ve şirket adına kayıtlı iken … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… ve K:… sayılı kararı ile taşınmazın tamamının orman tahdit sınırları içerisinde bulunduğundan bahisle tapu kaydının iptali ile intifa hakkı orman idaresine ait olmak üzere Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline karar verildiği ve taşınmazın Hazine adına tescil edildiği, davacının 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi kapsamında adlarına kayıtlıyken tapusu iptal edilen dava konusu taşınmazın iade edilmesi isteminde bulunduğu, davalı idare tarafından yaptırılan inceleme sonucu Maliye Uzmanlarınca düzenlenen … tarih ve …/…,… sayılı inceleme raporuna istinaden talebin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, Üsküdar ilçesi, … mahallesinde bulunan … ada, … parsel no.lu 206.000,00 m² yüzölçümlü taşınmazın içinde bulunduğu Hekimbaşı Çiftliğinin … tarih ve … numaralı sicilden gelen … tarih … sıra numaralı tapu kaydı, Beykoz Anadolu Hisarı Göksu Boğaziçi mevkiinde bulunan “Maa müştemilat hekimbaşı çiftliği demekle maruf çiftliğin tamamı” cinsli olup … ve Anadolu Hisar kalesi Sipahi Vakıflarından Mukatalı olarak …’in mirasçılarının uhdesinde iken Maliye Vekaletinin … tarih ve …-… sayılı ve defterdarlığın 12.11.1943 tarih ve Milli Emlak Müdürlüğünün … ve … sayılı talebi üzerine, devlete intikal eden mal olarak tescil edildiği anlatılarak Hazine adına kayıt edildiği, daha sonra Hekimbaşı Çiftliği hissedarlarından … tarafından Hazine aleyhine açılan davanın … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/…-… sayılı kararıyla kabulüne, Hazine adına yapılan tescilin iptaline ve Hazinenin el atmasının önlenmesine karar verildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesince onanarak 04.05.1945 tarihinde kesinleştiği ve bu karar uyarınca … tarih … sıra numaralı tapu ile … ve diğer paydaşları adlarına tescil edildiği, bu kısmının 3116 sayılı Kanun gereğince 1940 yılında Devlet Ormanı olarak tahdit gördüğü, yapılan tahdit işlemine tapu malikleri tarafından dava açıldığı ve … Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde … tarihli ve Esas No: …, Karar No: … sayılı kararı ile bu taşınmazın orman tahdidinin iptal edip devlet ormanı sınırları dışına çıkarıldığı, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 01.07.1946 gün ve …/…-… sayılı kararı ile Hekimbaşı Çiftliğinin taksim edilmesi sonucu çekişmeli taşınmazında içinde bulunduğu yerin … tarih … sıra nolu tapu kaydı ile … kızı …adına tescil edildiği, söz konusu Mahkeme kararlarından sonra Hekimbaşı Çiftliğinin orman olan kısımlarının 1945 yılında yürürlüğe giren 4785 sayılı yasa uyarınca devletleştirilerek … gün … sıra nolu tapu kaydı ile Uzuntarla, Hekimbaşı ve Çavuşbaşı Ormanları niteliği ile Hazine adına tescil edildiği ve tapu sınırı 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre 1940 yılında yapılan kadastro çalışmalarındaki tespit edilen sınır olarak kabul edildiği, tüm tapu kayıtlarına “4785 sayılı Yasa uyarınca devlete intikal ederek tescil edildi.” ibaresinin yazıldığı, yörede 1952-1954 yıllarında 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayırma çalışması yapıldığı, ancak İstanbul Anadolu Yakasında yapılan tüm makiye ayırma çalışmalarının 1963 yılında iptal edildiği, çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu Hekimbaşı Devlet Ormanının Bakanlar Kurulunun … gün … sayılı kararı ile muhafaza ormanı rejimine alındığı, bu işlem aleyhine Hekimbaşı Çiftliği hissedarları tarafından Danıştay’da açılan davanın 1957/289 numara ile reddedildiği, taşınmazın … tarihli … yevmiye numaralı satış vaadiyle Beşiktaş Noterliğince ibraz edilen senet ve vekâletnameler ile sahipleri tarafından … Tarım İnşaat ve Turizm Anonim Şirketine satıldığı, 1974 yılında yapılan tapulama kadastrosu sırasında Temmuz 1961 tarih … numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle 176.000,00 m² yüzölçümüyle ve arsa niteliğiyle … Tarım İnşaat ve Turizm A.Ş. adına tespit edilerek tapuya tescil edildiği ve daha sonra tapuların 3. kişilerce satın alınarak tedavül gördüğü, taşınmaz dava dışı kişiler adına kayıtlı iken Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu … Asliye Hukuk Mahkemesinin … gün, …/… E. – … K. sayılı kararıyla, çekişmeli taşınmazın 1981 yılında nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu nitelikteki taşınmazların özel mülke konu olamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne ve … ada … parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin … gün ve …-… sayılı kararıyla onandığı, karar düzeltme taleplerinin … Hukuk Dairesinin … gün ve … E. – … K. sayılı karıyla reddedilerek aynı gün kesinleştiği, 19 Nolu Orman Kadastro Komisyonunca taşınmazın orman sınırları içinde aplike edilip, bir bölümünün 6831 sayılı Kanunun, 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın, orman dışına çıkarılan alanlara yönelik davanın kabulüne, diğer bölümlere yönelik davanın reddine, tescil davası hakkında görevsizliğe ilişkin … Kadastro Mahkemesinin … gün ve …/…-… sayılı kararının temyizi üzerine, Yargıtay …. Hukuk dairesinin … gün ve …/…-… sayılı kararıyla onandığı karar düzeltme talebinin de … Hukuk Dairesinin … tarih ve …/…-… sayılı kararıyla red edilmesinden sonra kesinleştiği, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunla değişik Orman Kanunun 2 nci maddesi uygulaması amacıyla 59 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1988, 1989 yıllarında yapılan daha önceki orman kadastrosunun aplikasyonu, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulaması sırasında orman sınırları içinde aplike edildiği, bu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu halde, 19 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılan orman tahditinin aplikasyonu sırasında orman sınırları içinde aplike edildiği, bir bölümünün P.I/A P.II/A poligon numarasıyla nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 3302 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman dışına çıkarılan yerlerde Alemdağ Orman İşletme Şefliğinin hazırladığı tescil dosyasına istinaden TKGM’lüğü Tasarruf İşleri Daire Başkanlığının 1994/12-996/4 sayılı Genelgesinin ilgili hükümleri gereğince idari yönden tescil beyannamesi hazırlanarak P.VI numaralı Poligon … ada …, P.VII numaralı poligon … ada …, P. VIII numaralı poligon … ada …, P. XI numaralı poligon … ada …, P. X numaralı poligon … ada …, P.XI numaralı poligon … ada …, P. XXXV numaralı poligon … ada …, Kısmen P.V, P.XIV numaralı 2/B poligonları … ada … parsel (kısmen) meskun arazi vasfı ile tapunun mayıs 1995 tarih ve … yevmiye numarasıyla Hazine adına tescil edildiği dosyadaki bilgi ve belgeler ile Adliye Mahkemelerinde görülen dava sonuçlarından anlaşılmıştır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; 6292 sayılı Kanun’un 6. maddesinde 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar ile ilgili olarak bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre, bu taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerin bu Kanuna göre hak sahibi sayılacağı, yine aynı Kanun’un 7. maddesine göre iade edilecek taşınmazların, hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar olduğu, orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların, 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca iade edilecek taşınmazlar kapsamında bulunmadığı açıktır.
Yine aynı Kanun’un 7. maddesinin 1. ve 2. fıkralarındaki düzenlemelere göre; iade edilecek taşınmazların; hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar olduğu, uyuşmazlıkta ise önceki kayıt maliklerinin tapu iptal gerekçelerinin 2/B olmadığı ve evveliyatı orman tahdit hudutları içinde olan ve devletleştirme sonucu Hazine adına tescil edilen bir yerin eski tapu kaydına dayandırılarak kadastro tespiti suretiyle evvelki malikleri adına (mükerrer) tapu tesis edilmesinin hukuki değer ifade etmediğinden, taşınmaz 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi kapsamında iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında bulunmamaktadır.
Öte yandan; orman sınırları içinde kalan ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde tapu ve iskan kayıtlarına değer verileceğini öngören 3402 sayılı Kanun’un 45. maddesi hükümlerinin Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarih ve 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün 1988/35-13, 13.06.1989 gün, 1989/7-25 sayılı kararlarıyla iptal edildiği ve T.M.K.’nın 1026. (E.M.Y. 934 – İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 sayılı Kanun’un 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı açık olup, bu tür kayıtlarda T.M.K.’nun 1023. (E.M.Y.931 – İsviçre M.Y.974) maddesindeki “iyi niyetle edinme” kuralının da hukuken uygulama olanağı yoktur.
Uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmazın 1945 yılında 4785 sayılı Kanun ile devletleştirildiği, 5658 sayılı Kanun’a göre de iade hükümlerine tabi olmaması nedeniyle dayanak tapunun hukuki değerini yitiren bir tapu olduğu, 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun’un 2/B uygulamasıyla yapılan kadastro çalışmalarında çekişmeli taşınmaz daha önce orman sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu göz önünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulduğu, bu tescilin ise 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.K.’nun 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı açıktır.
Bu durumda, yukarıda açıklanan nedenlerle 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi kapsamında iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında bulunmayan taşınmazın bedelsiz iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.