Danıştay Kararı 8. Daire 2021/4264 E. 2023/1268 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/4264 E.  ,  2023/1268 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4264
Karar No : 2023/1268

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mersin Şehit Altuğ Verdi Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü (POMEM) bünyesinde 23. Dönem öğrencisi olan davacı tarafından, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği’nin (ETSŞY) EK-3-8-A maddesi uyarınca “POMEM öğrencisi olamaz” kararı verilerek ilişiğinin kesilmesi yönünde tesis edilen 19.07.2019 tarihli işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Mersin Şehit Altuğ Verdi POMEM bünyesinde 23. dönem öğrencisi olarak geçici kaydı yapılan davacının sevkedildiği Adana Şehir Hastanesince düzenlenen … tarih ve … sayılı Sağlık Kurulu Raporu dayanak alınarak sağlık durumunun ETSŞY EK-3-8-A’ya uymadığından bahisle dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, uyuşmazlıkta; davacının Mahkemenin 21.08.2019 tarihli ara kararıyla POMEM öğrencisi olacaklarda aranan sağlık şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti amacıyla sevk edildiği hakem hastane olan Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesinin … tarih ve … sayılı sağlık kurulu raporunda; “ETSŞY’nin 03.01.2018 tarih ve 27.05.2019 tarihli değişikliklerin işlennmiş haline göre EK-3-8-A-2’ye uyar POMEM öğrencisi olamaz. 29.09.2019 tarihli değişikliklere göre EK-3-8-C-2b’ye uyar. POMEM öğrencisi olamaz” şeklinde ifadelere yer verildiği, bu durumda; davacı hakkında ‘POMEM öğrencisi olamaz’ şeklinde rapor verildiği dikkate alındığında okul ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince, uyuşmazlıkta, davacının istinaf dilekçesindeki talebi de dikkate alınarak, Dairenin 25/12/2020 tarihli ara kararı ile Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilerek, davacıda “Böbrek Kisti, Böbrekte Taş ve Hipoplazik Böbrek” hastalıklarının olup olmadığı, var ise gerek 03/01/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ETSŞY ve gerekse de 29.09.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği hükümleri doğrultusunda değerlendirilerek davacının POMEM öğrencisi olup olamayacağı hususunda bir rapor alınmasının istenilmesine karar verildiği, anılan Hastanece düzenlenerek dosyaya sunulan 16.03.2021 tarihli sağlık kurulu raporunda “Hasta tarafımızca değerlendirilmiş olup, tarafımıza bir şikayet bildirmemiştir. Fizik muayenesinde bir patolojiye rastlanmamıştır. Alınan kan ve idrar tanillerinde bir bozukluk görülmemektedir. Hastaya 04/03/2021 tarihinde çekilen abdomen tomografi, şu şekilde yorumlanmıştır: ‘Medüller nefrokalsinoz. Sol renal atrofi. Prostatomegali’ Tetkikin görüntüleri tarafımizca da incelenmiştir. Anlaşıldığı üzere; hastanın sol böbreğinde bir atrofi, ve her iki böbreğin loplayic sistemi içerisinde yaygın, çok sayıda taş mevcuttur. Ayrıca sol böbrekte orta kesimde 30x29mm’lik bir kist görülmektedir. Atrofi kelimesi, sağlıklı bir dokunun fonksiyon kaybederek küçülmesi, büzüşmesi anlamna gelmektedir. Adli yazıda incelenmesi istenen hipoplazi terimi ise, bir dokunun bireyin gelişimi boyunca hiç gelişmemiş olduğu anlamına gelmektedir. Yani iki terim arasındaki fark, gelişimi bozuk bir dokunun, bozukluğunun doğuştan mı, sonradan mı olduğuna dayanır. Mevcut hastanın değerlendirilmesinde, eskiden bir şikayetinin bulunmaması, eski bir radyoloji tetkikinin olmaması nedeniyle, hastanın böbreğinin bu durumunun doğuştan mı yoksa kazanılmış mı olduğuna dair bir yorum yapmak mümkün değildir. Eldeki tomografi görüntülerinin değerlendiritmesiyle beraber, hastanın böbreğinde birikmiş olan taşların sayısına, boyutuna bağlı olarak, sonradan gelişmiş olduğunu tahmin etmek, dolayısıyla hastanın durumunu ‘atrofi’ olarak tanımlamak tarafımızca makuldür. Adli mercilerce istenen kriterler göz önünde tutulacak olunursa; hastanın böbreğinde kist ve taş bulunmaktadır. Sol böbreğinin güncel durumu ise hipoplazi yerine atrofi olarak değerlendirilmiştir. Hastanın düzenli tedavi ve takip altında tutulması gerekmektedir. Sonuç olarak güncel POMEM yönetmeliği ve sağlık kriterleri incelendiğinde, haslanın ‘Böbrek ve ürelerin şekil ve yerleşim bozuklukları (atnalı böbrek, ektopik böbrek, atrofik böbrek, hipoplazik böbrek, soliter böbrek v.b.) öğrenciliğe engeldir.’ başlığı altında olduğu görülmektedir. Sol böbrekte fonksiyon kaybı mevcuttur. POMEM kriterlerine göre uygun olmadığı” şeklinde görüş bildirildiği, bu nedenle, istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, sağlık durumunun ETSŞY EK-3-8-A maddesine uygun olduğu, işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, davacının sağlık durumunun ETSŞY EK-3-8-A maddesine uygun olmadığı, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan isteme konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 16/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.