Danıştay Kararı 8. Daire 2021/2479 E. 2023/2079 K. 14.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/2479 E.  ,  2023/2079 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2479
Karar No : 2023/2079

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği ( Başkanlığı)
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ulaşım Madencilik Nakliye San.
ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …gün ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ordu ili, Ünye ilçesi, …Mahallesi sınırları içindeki … koordinatında bulunan arazi üzerinden davacı şirket tarafından ruhsatsız olarak kum – çakıl alındığı ve kendisine ait tesiste işlendiğinden bahisle 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca davacı şirkete 343.309,20 TL idari para cezası verilmesine ilişkin Ordu Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın …günlü, E.…sayılı yazısıyla bildirilen …günlü, …sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; dava konusu işleme dayanak 27/03/2018 tarihli tutanak ile davacı tarafından kaçak biçimde alındığı iddia edilen kum-çakıl miktarının el GPS’i ve şerit metre ile ölçümünün yapıldığı ve ofis çalışmasıyla alınan malzeme miktarının hesaplanacağının belirtildiği, daha sonra düzenlenen 02/04/2018 tarihli raporda söz konusu alan için yapılan hacim hesabının 7.273,50 m³ olarak hesaplandığı, idarece uyuşmazlık konusu alandan davacı tarafından 7.273,50 m³ kum ve çakıl alınarak ruhsatsız tesiste işlendiği yolunda yapılmış bir tespit bulunmadığı, nitekim davalı idarece sunulan dilekçelerde de alınan malzeme miktarının ofis çalışmasıyla belirlendiğinin, davacı şirketçe 7.273,50 m³ kaçak malzeme alımı yapıldığı hususunda davalı idare tarafından yapılmış herhangi bir tespitin olmadığının açık biçimde ifade edildiği, herhangi bir somut tespit veya gerekçe olmaksızın davacı şirket hakkında 7.273,50 m³ üzerinden idari para cezası uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, arazide alınan ölçülerin ofis ortamında cezaya dönüştürülmesinin tek başına işlemi sakatlamayacağı, jandarma tarafından mahallinde yapılan somut tespitlere dayanıldığı, malzeme alındığı ve kamyon üzerine yüklenmiş olan madenin taşındığının tespit edilerek fotograf ile de kayıt altına alındığı, sonrasında kendi personellerinin de alana ilişkin tespitler yaptığı, para cezası miktarının mevzuata uygun olarak belirlendiği, işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ünye İlçe Jandarma Komutanlığı’nın 24/3/2018 tarihinde yaptığı denetimde davacı şirkete ait işyerinin 400 metre kuzeyinde ekskavatör ile kamyona kum doldurulduğunun tespit edilmesi üzerine tutanak tutulmuş, konu ile ilgili kendisini işyeri sorumlusu olarak tanıtan …tarafından tutanak işyeri sorumlusu olarak imzalanmış ve adı geçen kişi tarafından bu alandaki çalışmanın kendileri tarafından yürütüldüğü, ancak kum alınmayıp daha önce çukur olan yerlere hafriyat döküldüğü belirtilmiştir.
Bu tutanak üzerine ve tutanaktan 3 gün sonra davalı idare personeli tarafından olay mahalline gidilerek ikinci bir tutanak tutulmuş, tutanakta söz konusu araziden alınan malzeme miktarının tespiti için el GPS’i ve şerit metre ile ölçümünün yapıldığı ve ofis çalışmasıyla alınan malzeme miktarının hesaplanacağı, alandan alınan malzemenin davacı şirkete ait hafriyat sahasına taşındığı ve çıkan malzeme yerine hafriyat toprağı doldurulmaya başlandığı belirtilmiş, bu tutanak da …tarafından davacı şirketin ismi de yazılmak suretiyle ve şirket yetkilisi olarak imzalanmıştır.
02/04/2018 tarihli maden, jeoloji ve harita mühendisi tarafından düzenlenen raporda, söz konusu alan için 7.273,50 m³ hacim hesabı yapılmış ve Maden Kanunu’nun 12. maddesinin 5. fıkrası kapsamında, ocak başı satış tutarı olan 23,60TL üzerinden 7.273,50 m3 malzemenin iki katına tekabül eden 343.309,20 TL idari para cezası olarak hesaplanmıştır.
Ordu Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın 16/04/2018 tarih ve 6199 sayılı oluru ile 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 12. maddesi 5. fıkrası ve Maden Yönetmeliği’nin 54/1. maddesi gereğince, davacı şirketin izinsiz ve ruhsatsız olarak iş makinesi ile kum-çakıl-ariyet malzemesi aldığından bahisle 343.309,20 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bu işlemin davacıya bildirilmesi üzerine …Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz edilmiş, Hakimlik tarafından, Maden Kanunu’nun 13/3. maddesinde 7164 sayılı Kanunun 13. maddesi ile yapılan ve 28/2/2019 yürürlüğe giren değişiklikle Maden Kanununa göre verilen idari para cezalarına karşı otuz gün içinde idare mahkemelerinde dava açılabileceği düzenlendiğinden 28/03/2019 tarihli kararı ile başvurunun reddine karar verilmiş, karara karşı yapılan itiraz …Sulh Ceza Hakimliği tarafından 19/04/2019 tarihinde reddedilmiş, bunun üzerine 14/05/2019 tarihinde kayıtlara giren iş bu dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3213 sayılı Maden Kanunu’nun, “Üretim ve sevkiyat” başlıklı 12. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 5. fıkrasında; “Değişik beşinci fıkra: 10/6/2010-5995/6 md.) Ruhsatı olmadan veya başkasına ait ruhsat alanı içerisinde üretim yapıldığının tespiti halinde faaliyetler durdurularak üretilen madene mülki idare tarafından el konulur. Bu fiili işleyenlere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve el konulma imkanı ortadan kalkmış olan tüm madenin ocak başı satış bedelinin üç katı tutarında idari para cezası uygulanır. Ruhsat alanında ruhsat grubu dışında üretim yapıldığının tespiti halinde faaliyetler durdurularak üretilen madene mülkî idare amirliklerince el konulur. Bu fiili işleyen kişilere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve el konulma imkânı ortadan kalkmış olan tüm madenin, ocak başı satış bedelinin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. El konulan madenler, mülki idare amirliklerince satılarak bedeli il özel idaresi hesabına aktarılır.” düzenlemesine; 13. maddesinin 5. fıkrasında, “Bakanlık, mülki idare amirlikleri ve il özel idareleri tarafından bu Kanuna göre verilen idarî para cezaları 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununa göre tahsil edilir. Tahakkuk eden ve ödenmeyen Devlet hakları ile ruhsat harçları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir.” düzenlemesine; “İlk müracaat ve ruhsatlandırma” başlıklı 16. maddesinin 2. fıkrasının ilk cümlesinde, “I. Grup (a) bendi madenler için alanlar il özel idarelerince ihale edilerek işletme ruhsatı verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Öte yandan, 3213 sayılı Kanunun Ek 2. maddesinde; Bakanlığın ve Genel Müdürlüğün bu Kanunda belirtilen yetkilerinden uygun gördüklerini valiliklere verebileceği kurala bağlanmıştır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve 11/12/2022 tarih ve 32040 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılan 21/09/2017 tarih ve 30187 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Maden Yönetmeliği’nin “Ruhsatsız üretim” başlıklı 54. maddesinin 1. fıkrasında, “Ruhsatı olmadan, başkasına ait ruhsat alanı içerisinde, ruhsata konu olmayan maden üretimi veya grubu dışında üretim yapıldığının Genel Müdürlükçe, il özel idaresince veya mülki amirlerin yetkilendirdiği kişiler tarafından tespit edilmesi halinde, durum bir tutanak ile tespit edilir. Bu tutanakta üretimin yapıldığı yer, üretimi yapanın adı ve adresi, maden cinsi ve miktarı gibi bilgiler yer alır. Üretilen madene mülki idare amirliğince el konulur. Bu kişilere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve/veya el konulma imkânı ortadan kalkmış olan tüm madenin, ocak başı satış bedelinin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. El konulan madenler, mülki idare amirliklerince satılarak bedeli büyükşehir olan illerde ilgili muhasebe birimi hesabına, diğer illerde il özel idaresi hesabına aktarılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanununun I (a) Grubu madenleri ile ilgili yapılacak işlemlere ait usul ve esasları düzenlemek amacıyla yürürlüğe konulan 03/02/2005 tarih ve 25716 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Kanununun I (a) Grubu Madenleri İle İlgili Uygulama Yönetmeliği’nin “Ruhsat ve izin olmadan üretim” başlıklı 18. maddesinde, “Ruhsatı olmadan veya başkasına ait ruhsat alanı içerisinde üretim yapıldığının Genel Müdürlüğün, mülki idare amirliklerinin veya ilgili idarelerin yetkilendirdiği kişiler tarafından tespit edilmesi halinde, durum bir tutanak ile tespit edilir. Bu tutanakta üretimin yapıldığı yer, üretimi yapanın adı ve adresi, maden cinsi ve miktarı gibi bilgiler yer alır. Üretilen madene mülki idare amirliğince el konulur. Bu kişilere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve/veya el konulma imkânı ortadan kalkmış olan tüm madenin, ocak başı satış bedelinin üç katı tutarında idari para cezası uygulanır. El konulan madenler, mülki idare amirliklerince satılarak bedeli ilgili idare hesabına aktarılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafından, 3213 sayılı Kanunun 13. madde düzenlemesi ile dava konusu idari para cezasını vermeye yetkili olan idarenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olduğu, mülkî idare amirliklerinin ise ruhsat ve işletme izni olmadan üretilen madene el koymakla ve el konulan madeni satmakla yetkili olduğu iddia edildiğinden, öncelikle işlemin yetki unsuru yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir.
3213 sayılı Maden Kanunu’nun 12. maddesinde idari para cezalarının tesisinde yetkili merci açıkça belirtilmemiştir, ancak 3213 Kanunun genel uygulamasında Bakanlığın yetkili olduğu dikkate alındığında, idari para cezaları açısından da Bakanlığın yetkili olduğu sonucuna varılmaktadır.
3213 sayılı Maden Kanunun Ek 2. maddesinde; Bakanlığın ve Genel Müdürlüğün bu Kanunda belirtilen yetkilerinden uygun gördüklerini valiliklere verebileceği kurala bağlanmıştır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının “Yetki Devri” konulu 01/02/2006 tarih ve 4 sayılı Bakan Olurlu Genelgesinde; Valilikler ile Genel Müdürlük arasındaki yazışmaların uzun süre almasından ötürü Maden Kanunun Ek 2. maddesinde yer alan hüküm gereği Maden Kanununun 12. maddesinin 3. ve 5. fıkralarına aykırı maden üretim ve sevkiyatı yapıldığının tespit edilmesi halinde ilgili Valiliklerce idari para cezası verilmesi konusunda valiliklere yetkinin devredildiği görülmektedir.
Yukarıda alıntısı yapılan Maden Kanununun Ek 2. maddesi uyarınca Bakanlık tarafından uygun görülen yetkilerin Valiliklere devredilebileceği açık olup, Bakanlığın 01/02/2006 tarih ve 4 sayılı sayılı Genelgesi kapsamında davalı idarenin dava konusu işlemin tesisinde yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Maden Kanununda I.Grup (a) bendi maden alanlarının il özel idarelerince ihale edilerek işletme ruhsatı verileceği düzenlenmekle birlikte, il özel idarelerince ruhsat ve izin olmadan üretim yapılması durumunda idari para cezası verilebileceğine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bununla birlikte, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Karanamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un “Büyükşehir belediyesi kurulması ve sınırlarının belirlenmesi” belirlenmesi başlıklı 1. maddesinde ise; “(1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.

(5) Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un çeşitli hükümler başlıklı 3. maddesinin 2. fıkrasında; “Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır.” düzenlemesine, 6. fıkrasında, “4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa göre verilen I (a) grubu maden ruhsatı ile 3/6/2007 tarihli ve 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununa göre verilen jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ruhsatına ilişkin yetki ve görevler, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde valiliklerce yürütülür.” düzenlemesine yer almaktadır.
6360 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna 28. maddesinden sonra gelmek üzere “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı” başlıklı 28/A maddesi eklenmiştir. Söz konusu maddede; “Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım ve hizmetlerinin etkin olarak yapılması, izlenmesi ve koordinasyonu, acil çağrı, afet ve acil yardım hizmetlerinin koordinasyonu ve yürütülmesi, ilin tanıtımı, gerektiğinde merkezi idarenin taşrada yapacağı yatırımların yapılması ve koordine edilmesi, temsil, tören, ödüllendirme ve protokol hizmetlerinin yürütülmesi, ildeki kamu kurum ve kuruluşlarına rehberlik edilmesi ve bunların denetlenmesini gerçekleştirmek üzere valiye bağlı olarak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı kurulmuştur.
Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, afet yardım, acil çağrı, yatırım izleme, rehberlik ve denetim, strateji ve koordinasyon ile idari müdürlükler kurabilir. Gerektiğinde geçici birimler kurulabilir. Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının çalışma usul ve esasları İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir….” düzenlemelerine yer verilmiştir.
İçişleri Bakanlığınca çıkarılan ve 04/04/2014 tarih ve 28952 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı Görev Yetki ve Sorumlulukları ile Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinde; Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının görev, yetki ve sorumlulukları düzenlenmiş ve maddenin 1. fıkrasının (g) bendinde tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerine, 3/6/2007 tarihli ve 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu, 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanunu ve 2863 sayılı Kanunun ilgili maddeleri kapsamında verilen her türlü görevi yapmak, hak ve yetkileri 6360 sayılı Kanunun 3. maddesi çerçevesinde kullanmak bu görevler arasında sayılmıştır.
Bu durumda, Maden Kanununun Ek 2. maddesi uyarınca yapılan yetki devri çerçevesinde Ordu Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından idari para cezası verilmesinde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin esası yönünden ise, Mahkemece, idarece uyuşmazlık konusu alandan davacı tarafından 7.273,50 m³ kum ve çakıl alınarak ruhsatsız tesiste işlendiği yolunda yapılmış bir tespit bulunmadığı, alınan malzeme miktarının ofis çalışmasıyla belirlendiği, herhangi bir somut tespit veya gerekçe olmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesine yer verilmiştir.
Olayda, jandarma tarafından 24/03/2018 tarihinde yapılan denetimde 50×50 genişliğinde 6 metre derinliğinde bir alandan kum-çakıl doldurulduğunun tutanak altına aldındığı, 24/03/2018 tarihinde davalı idare personeli tarafından olay mahalline gidilerek tutulan tutanakta da, araziden alınan malzeme miktarının tespiti için el GPS’i ve şerit metre ile ölçümünün yapıldığı ve ofis çalışmasıyla alınan malzeme miktarının hesaplanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla, olayda ölçümlerin yerinde inceleme ile yapıldığı, sadece hesaplamanın ofis ortamında gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, malzeme miktarının hesaplanmasında alandaki çukurun genişliği ve derinliğinin baz alındığı ve buna ilişkin alan hesabının mahallinde yapıldığı gözetildiğinde bu verilerin sisteme işlenmesi suretiyle ceza miktarının mahal dışında hesaplanmış olmasının işlemi sakatlamayacağı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davacı tarafından, tutanakta şirket yetkilisi olduğu belirtilen kişinin yetkili temsilcisi olmadığı gibi, çalışanı da olmadığı şirket arasında resmi bir ilişkisinin bulunmadığı belirtilmekle birlikte Mahmut Özkan’ın her iki tutanakta da işyeri yetkilisi olarak imzasının bulunduğu, soy isminin şirket yetkilileri ile aynı olduğu gözetildiğinde davacının bu iddiasına itibar edilmemiştir. Ayrıca, kum-çakıl malzemesi alınan yerin davacı şirkete ait işyerine 400 metre mesafede olması ve davacı şirketin de aynı işi yaptığı gözetildiğinde bu mesafeden başka birilerinin kum çakıl aldığını kabul etmek hayatın olağan akışına aykırı olacaktır.
Bu durumda, izinsiz ve ruhsatsız kum ve çakıl alma fiilini işlediği anlaşılan davacı şirketin idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptaline ilişkin karara karşı yapılan istinaf istemini reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamakadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …gün ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 14/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.