Danıştay Kararı 8. Daire 2021/2284 E. 2023/2085 K. 14.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/2284 E.  ,  2023/2085 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2284
Karar No : 2023/2085

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Birliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Özel muayenehanesinde doktor olan davacı tarafından, hakkında “3 ay süre ile meslekten alıkoyma” cezası verilmesine ilişkin 14.08.2017 İzmir Tabip Odası Onur Kurulu Kararının onanmasına dair Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu’nun … tarihli ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu dokümanlarda yer verilen bitkisel karışımların farmakolojik etkilerinin bulunduğunun ve akciğer ve beyin kanseri tedavisinde kullanımına ilişkin klinik bir bulgunun mevcut olmadığının, yine ürünlerin takviye edici onay numarasının bulunmadığı, Gıda güvenliği Bilgi Sisteminde etiketlerde yazılı … San. Tic. Ltd. Şti..” adlı üretici adına kayıtlı bitkisel karışımlar bulunmadığının Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan görüş yazıları ile sabit olması karşısında; davacının hastalıkların tanı ve tedavisinde bilimselliği henüz kanıtlanmamış ya da bilim dışı yöntemleri uygulamak veya önermek fiili ile usulüne uygun olarak ruhsatlandırılmamış maddeleri ilaç olarak önermek fiillerini işlediği anlaşılmakla, tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kararın hukuka aykırı olduğu, ürünlerin ilaç olmayıp gıda takviyesi olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmü yer almış; aynı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde ise; “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir: (…) c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları, d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları (…)” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Uyuşmazlıkta, “3 ay süre ile meslekten alıkoyma” kararının iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyiz kanun yoluna başvurulabilecek davaların tahdidi olarak sayıldığı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davası” olarak nitelendirilemeyeceği; öte yandan, doktorluk mesleği ticari faaliyet olarak da değerlendirilemeyeceğinden, bakılan davanın, 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın, Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlarından olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kesin olarak, 14/04/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- 2577 sayılı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir: … (d) bendinde; “Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları…” hükmüne yer verilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu ve sağlık mevzuatı hükümleri uyarınca doktorluk mesleği, ”Ticari bir iş/faaliyet” değil ise de; davacının yapmış olduğu özel muayenehanesindeki meslek faaliyetinin, geçimini temin ettiği gelir getirici bir iş olarak pekala ticari faaliyet olarak nitelendirilebileceği, kanun metninden de benzer sonucu doğuran her türlü işlemin temyize tabi olduğu anlaşıldığından, doktor olan davacının “3 ay süre ile geçici olarak meslekten men cezası” ile cezalandırılmasına dair kararın da doktorun ticari faaliyetinin (geçimini temin ettiği mesleki faaliyetinin) icrasını otuz günden uzun süreyle engellemesine sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Bu nedenle, bahse konu işlemin iptali istemiyle açılan davada temyiz yolu açık bulunduğundan, davacının temyiz isteminin esasının görüşülerek bir karar verilmesi gerektiği görüşü ile temyiz isteminin incelenmeksizin reddine ilişkin aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.