Danıştay Kararı 8. Daire 2021/2208 E. 2023/207 K. 27.01.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/2208 E.  ,  2023/207 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2208
Karar No : 2023/207

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av. … – Av. ….

DAVALI YANINDA MÜDAHİL : … Derneği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bilecik İlinde faaliyet gösteren S.S. … Kooperatifi üyesi olan davacı tarafından; Bilecik Valiliği İl Trafik Komisyonu kararı ile kooperatiflerinin faaliyete başladığı ve nizasız 14-15 yıl boyunca şehiriçi taşımacılık yaptıkları, 14-15 yıl sonunda fiilen çalışmalarının engellendiği, ancak müktesep haklarının olduğu, müktesep hakları dikkate alınarak kooperatif üyelerine ait araçların şehir içinde ihtiyaç olan hatlarda/güzergahlarda hatlandırılması ile üyelerine toplu taşıma ruhsatı düzenlenmesine yönelik 26/11/2019 tarihli S.S. … Kooperatifi’nin başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Bilecik Belediye Başkanlığı Hukuk İşleri Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; belediyenin yetki ve imtiyazları arasında yer alan toplu taşıma araçlarının sayılarını, zaman ve güzergâhlarını, durak yerlerini belirleme yetkisinin Belediye Meclisi’ne ait olduğu anlaşılmış olup, şehir içi toplu taşıma araçlarının sayı ve güzergahlarının, durak yerlerinin belirlenmesi ve buna yönelik olarak yapılan başvuruların değerlendirilmesi ile gerekli işlemlerin yapılmasına ilişkin yetki, yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca Belediye Meclisi’ne ait olduğu halde, Bilecik Belediye Başkanlığı Hukuk İşleri Müdürlüğü tarafından tesis edilen dava konusu işlemde yetki yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının esasa ilişkin kısmının hukuka ve usule uygun olduğu ve ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın bu kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, yargılama giderlerinin vekalet ücretine ilişkin kısmı yönünden ise; başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davaların … İdare Mahkemesinde 37 adet dava ve … İdare Mahkemesi nezdinde 40 adet dava olduğu ve bu davaların aynı olay ve aynı hukuki sebepten kaynaklanması nedeniyle söz konusu davaların seri dava niteliğinde olduğunun değerlendirildiği, buna göre bakılmakta olan dava ile aynı istemle açılmış çok sayıda dosya bulunduğu, dolayısıyla seri dava niteliğinde olduğu anlaşılan uyuşmazlık için, taraflara ölçüsüz bir yükümlülük getirmeyecek biçimde ve taraf vekillerinin harcadığı emek dikkate alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği buna göre … İdare Mahkemesinde açılan 40 adet davaya ilişkin olarak 21/10/2020 tarihinde duruşmasının yapıldığı da dikkate alındığında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen tam ücretin %50’si oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun işin esasına ilişkin kısmı bakımından reddine, söz konusu başvurunun yargılama giderlerine ilişkin kısmının vekalet ücreti yönünden kabulüne, Mahkeme kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının kaldırılmasına ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 22. maddesi uyarınca 1.295,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı tarafından, başvurunun kooperatif tarafından yapıldığı, davacının tüzel kişiliği bulunan kooperatife verilen cevaba dava açmasında taraf sıfatı bulunmadığı, dava konusu cevabın bilgi amaçlı olduğu kesin ve yürütülebilir nitelikte icrai bir işlem olmadığı, daha önce benzer taleplerle açılan davalarda ret kararları verildiği, bu kararlara rağmen aynı taleplerle dava açılabilmesinin mümkün olmadığı iddia edilerek temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, başvuruyu yapan kooperatifin üyesi olduğu ve dava açma hakkı bulunduğu, dava konusu işlemin doğrudan kendisini ilgilendirdiği, kazanılmış haklarının olduğu, davalı idarenin bahsettiği yargı kararlarının davanın konusu ile aynı olmadığı ve dava konusu işlemin farklı bir işlem olduğu, temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından varsa artan tutarın istemleri halinde Mahkeme tarafından taraflara iadesine,
4. Kesin olarak, 27/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.