Danıştay Kararı 8. Daire 2021/1852 E. 2023/2033 K. 13.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/1852 E.  ,  2023/2033 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1852
Karar No : 2023/2033

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi olan davacı tarafından, Milletlerarası Özel Hukuk dersi ile Kitle İletişim Hukuku dersinin ders programında çakışması nedeniyle iki dersi aynı dönemde alamamasına ilişkin işlem ile işleme dayanak olarak gösterilen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Önlisans ve Lisans Eğitim Öğretim Yönetmeliği’nin 10. maddesinin 5. fıkrasına eklenen “kısmen dahi olsa çakışan dersler birlikte alınamaz.” cümlesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının, farklı dönemlere ait Milletlerarası Özel Hukuku dersi ile Kitle İletişim Hukuku dersinin ders programında çakışması nedeniyle iki dersi aynı dönemde alamamasına ilişkin işlem yönünden; davalı idare vekili tarafından sunulan ve 03.01.2020 tarihinde kayda giren dilekçeyle, yeni bir ders programı oluşturularak davacının mağduriyetinin giderildiğinin belirtildiği, davacının mağduriyetini giderecek şekilde hazırlanan yeni ders programının dosyaya sunulduğu, dolayısıyla dava konusu işlemin tüm sonuçlarıyla birlikte davalı idarece ortadan kaldırıldığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın konusu kalmayan bu kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığı, dava konusu işleme dayanak olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Önlisans ve Lisans Eğitim Öğretim Yönetmeliği’nin 10. maddesinin 5. fıkrasına 14.07.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan değişiklik ile eklenen “kısmen dahi olsa çakışan dersler birlikte alınamaz.” cümlesinin iptali istemi yönünden ise; davalı idarenin birincil görevinin öğrencilerin eğitim ve öğretiminin sağlanması ve bunun için gerekli tedbirlerin alınması olduğu göz önüne alındığında, dava konusu düzenlemenin, öğrencilerin bazı durumlarda kısmen çakışan ama devam mecburiyetini yerine getirebileceği ihtimali bulunan dersleri birlikte alamaması durumuna sebep olması nedeniyle gerektiğinde eğitimini 1 yıl uzatmaya varacak kadar öğrenci için ağır külfetler doğuracak sonuçlar içerdiği dikkate alındığında kişilerin Anayasa ile güvence altına alınan eğitim hakkını kısıtlayıcı niteliğinin bulunması ve üniversitenin haftalık ders programında değişiklik yapmak suretiyle yaşanabilecek mağduriyetleri gerektiğinde engelleyebildiği hususu da gözetildiğinde, söz konusu düzenleme ile getirilen kuralın, hukuk devletinin bir gereği olan ölçülülük ilkesi ile bağdaşmadığı ve ilgililerin haklı beklentilerini korumadığı sonucuna varıldığından anılan düzenlemede hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılarak düzenlemenin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, iptali istenen düzenleyici işlem ile başarısız olduğu için alttan aldığı ders ile devam ettiği mevcut dönemde almak durumda olunan derslerin saatlerinin çakışması halinde bu iki dersi birden alamayacağı ve bu hallerde öncelikle alacağı dersin de alttan aldığı ve daha önce başarısız olduğu ders olması gerektiğinin belirtildiği, dolayısıyla düzenlemenin amacının öğrencileri mağdur etmek olmadığı, öğrencilerin tüm derslerde yükümlülüklerini yerine getirerek başarılı olunmasını sağlamak olduğu belirtilerek istinaf kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi ile hukuka uygun olarak verilen istinaf kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 13/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.