Danıştay Kararı 8. Daire 2021/1639 E. 2023/28 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/1639 E.  ,  2023/28 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1639
Karar No : 2023/28

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Metal Mamulleri Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ….

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sivas ili, Akıncılar ilçesi hudutları dahilinde ve davacı şirket uhdesinde bulunan … yürürlük tarihli ve … sayılı, IV. Grup Arama (işletme talepli) ruhsatı ile ilgili olarak davacı şirketin, … tarihli işletme ruhsat talebinden vazgeçme talebinin kabul edilmesine ve söz konusu ruhsatın … tarihi itibariyle iptal edilmesine dair … Müdürlüğü tarafından tesis edilen … tarih ve E…. sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; Mahkeme’nin … ve … tarihli ara kararları ile davalı idareye dava konusu işlemin davacıya ne zaman tebliğ edildiği hususunun sorulduğu, bunun üzerine davalı idare tarafından gönderilen ve … tarihinde Mahkeme kaydına giren bilgi ve belgelerden dava konusu … tarih ve E…. sayılı işlemin davacının “…” adlı KEP adresine 30/07/2019 tarihinde iletildiği, bu durumda, dava konusu işlemin davacının KEP adresine 30/07/2019 tarihinde iletildiği ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca da dava konusu işlem 04/08/2019 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş sayılacağından bu tarihten itibaren 60 günlük dava açma süresinin son günü olan 03/10/2019 tarihine kadar dava açılması gerekirken, 31/10/2019 tarihinde açıldığı anlaşılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, taraflarına 30/07/2019 tarihinde tebliği edilen bir evrak bulunmadığını, davalı idarece hatalı ve yanıltıcı olarak yazı düzenlenerek işlem tesis edildiğini bu nedenle zaman aşımından bahsedilemeyeceğini, idari işlemin geri alınması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcı ve posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 18/01/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
X- Dava, Sivas ili, Akıncılar ilçesi hudutları dahilinde ve davacı şirket uhdesinde bulunan 25/06/2007 yürürlük tarihli ve … sayılı, …. Grup Arama (işletme talepli) ruhsatı ile ilgili olarak davacı şirketin, …. tarihli işletme ruhsat talebinden vazgeçme talebinin kabul edilmesine ve söz konusu ruhsatın … tarihi itibariyle iptal edilmesine dair … Genel Müdürlüğü tarafından tesis edilen … tarih ve E…. sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davalı idareye dava konusu işlemin davacıya ne zaman tebliğ edildiği hususunun sorulduğu, bunun üzerine davalı idare tarafından gönderilen ve 14/01/2020 tarihinde Mahkeme kaydına giren bilgi ve belgelerden dava konusu … tarih ve E…. sayılı işlemin davacının “…” adlı KEP adresine 30/07/2019 tarihinde iletildiği, bu durumda, dava konusu işlemin davacının KEP adresine 30/07/2019 tarihinde iletildiği ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca da dava konusu işlem 04/08/2019 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş sayılacağından bu tarihten itibaren 60 günlük dava açma süresinin son günü olan 03/10/2019 tarihine kadar dava açılması gerekirken, 31/10/2019 tarihinde açıldığı anlaşılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, İdare Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ile reddedilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik tebligat başlıklı 7/a maddesinde; “(Ek: 11/1/2011-6099/2 md.) (Değişik:28/2/2018-7101/48 md.) Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.
….
7. Kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri.
….
Bu Kanun uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülür. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, sistemin güvenliğini ve bu sistemde kayıtlı verilerin muhafazasını sağlayacak her türlü tedbiri alır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”, aynı Kanun’un 32.maddesinde ise, ” Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır.” hükümleri yer almıştır.
19/01/2013 tarih ve 28533 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin, Elektronik tebligat hizmetinden yararlanma başlıklı 7. maddesinde; “(1) Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere, elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur. Gerçek kişiler ve diğer tüzel kişiler elektronik tebligattan isteğe bağlı olarak yararlanır.
(2) Kendilerine yalnızca elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu olan muhatapların, tebligat çıkarmaya yetkili merciler nezdindeki işlemlerinde elektronik tebligat adreslerini bildirmeleri zorunludur.
(3) Kendilerine zorunlu olarak elektronik yolla tebligat yapılması gereken muhataplara, elektronik tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde, Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır. Bu tebligatta ayrıca, müteakip tebligatların elektronik ortamda yapılacağı bildirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin, Tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olanlar başlıklı 5. maddesinde; “(1) Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur:
….
f) Kanunla kurulanlar da dâhil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri.”, Elektronik tebligat adresinin oluşturulması ve teslimi başlıklı 8. maddesinde; “(1) PTT, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde elektronik tebligat adresini, gerçek kişiler için kimlik bilgilerini, tüzel kişiler için ise tabi oldukları sistem bilgilerini esas almak suretiyle tek ve benzersiz olacak şekilde oluşturur ve UETSye kaydeder.
(2) PTT, 5 inci maddenin birinci fıkrası kapsamında kalanlar için oluşturduğu elektronik tebligat adresini, adres sahibine teslim edilmek üzere ilgili kurum, kuruluş veya birliğe gönderir. Teslim işleminin gerçekleştiği bilgisi kendisine iletildikten sonra bu adresi tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına derhâl sunar.”, Tebligatın elektronik yolla yapılamaması başlıklı 16. maddesinde; “(1) Elektronik yolla tebligatın, zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde Tebligat Kanununda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.”, Yürürlükten kaldırılan yönetmelik başlıklı 31. maddesinde; “(1) 19.01.2013 tarihli ve 28533 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.”, Yürürlük başlıklı 32. maddesinde; “(1) Bu Yönetmelik 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girer.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda alıntısına yer verilen hükümlerden anlaşılacağı üzere 06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 31. maddesiyle; 19/01/2013 tarihli ve 28533 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin (KEP adresini düzenleyen) yürürlükten kaldırıldığı, 32. maddesinde, bu yönetmeliğin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği dolayısıyla 01/01/2019 tarihinden itibaren UETS sisteminin kullanılacağı açıktır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Sivas ili, Akıncılar ilçesi … dahilinde ve davacı şirket uhdesinde bulunan 25.06.2007 yürürlük tarihli ve 200706253 sayılı, IV. Grup Arama (işletme talepli) ruhsatı ile ilgili olarak davacı şirketin, 24.07.2019 tarihli işletme ruhsat talebinden vazgeçme talebinin kabul edilmesine ve söz konusu ruhsatın 24.07.2019 tarihi itibariyle iptal edilmesine dair … Genel Müdürlüğü tarafından tesis edilen … tarih ve E…. sayılı işlemin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuattan hareketle, 06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak tebligatın yapıldığı 11/08/2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin, 5, 31 ve 32. maddelerine istinaden, davacıya yapılacak tebligatların 01/01/2019 tarihinden itibaren UETS adresine yapılması gerektiği, UETS adresinin tespit edilememesi durumunda ise; 7201 sayılı Kanun’da belirtilen usullere göre tebligat yapılması gerektiğinin açık ve mecburi olduğu, davalı idare tarafından bu mecburiyete uyulmadan ve yürürlükten kaldırılan 19/01/2013 tarih ve 28533 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliğine istinaden davacının KEP adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Dolayısıyla iş bu davada dava açma süresinin dava konusu işlem yönünden ıttıla tarihi tarihinden itibaren 60 gün olarak işletilmesi gerekmekte olup 31/10/2019 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmadığından aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında ve anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşü ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.