Danıştay Kararı 8. Daire 2021/1175 E. 2022/8413 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/1175 E.  ,  2022/8413 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1175
Karar No : 2022/8413

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : …Valiliği
Vekili : Av. ….

Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/12/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Dava, Niğde ili, Altunhisar ilçesi, … Mevkii … ve … parsel No.lu meranın … dekarlık kısmında tecavüzde bulunularak mera vasfının bozulduğundan bahisle, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca mera geri dönüşüm masrafı olarak ..-TL’nin ödenmesinin istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü kararının iptali istemiyle açılmıştır.
4342 sayılı Mera Kanunu’nun 4. maddesinin 4. fıkrasında, “Amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan veya yapılacak olan masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir. Yapılan masraflar karşılığı tahsil edilen tutarlar genel bütçeye, yapılacak olan masraflar karşılığı tahsil edilen tutarlar ise il müdürlüklerince hazırlanan ıslah projelerine uygun olarak o yerin ıslah çalışmalarında kullanılmak üzere köy sandığında veya belediye bütçesinde açılacak hesaba gelir kaydedilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun hükmüne göre, amaç dışı kullanım nedeniyle tahrip olan meraların eski hale getirilmeleri için yapılan veya yapılacak olan masrafların ilgililerden tahsil edilmesi gerekmektedir.
Aynı Kanun’un 19. maddesinin 3. fıkrasında, “Muhtarlar ve belediye başkanları, mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğu takdirde durumu derhal Bakanlık il veya ilçe müdürlüğüne, il ve ilçe müdürlükleri de valilik veya kaymakamlığa bildirmekle yükümlüdürler. Bu makamlarca 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesi uyarınca gerekli işlemler yapılır.” düzenlemesi; 27. maddesinin 2. fıkrasında ise, “Yasaklanmış yerlerde hayvanlarını otlatmaya devam edenlerle mera, yaylak ve kışlak arazisini sürmek sureti ile tahrip edenler ve izinsiz inşaat yapanlar hakkında, valilik tarafından 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun ile Türk Ceza Kanununun 513 üncü ve devamı maddelerine göre gerekli kanuni işlem yapılır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Bahsi geçen düzenlemeler ile, meraların amacı dışında kullanımına engel olmak üzere 3091 sayılı Kanun hükümlerinin işletilmesi öngörülmüştür.
Yukarıda yer verilen mevzuatın birlikte değerlendirilmesi neticesinde, Kanun koyucu tarafından, meraların gerek 3091 sayılı Kanun hükümleri kapsamında amaç dışı kullanıma karşı korunmasının gerekse de amaç dışı kullanım halinde eski hale getirilmelerine dair masrafların tahsil edilmesinin amaçlandığı sonucuna varılmıştır. Başka bir ifadeyle 3091 sayılı Kanun hükümlerinin işletilmesi eski hale getirme masraflarının tahsiline engel oluşturmayacaktır.
Dosyanın incelenmesinden,Niğde ili Altunhisar ilçesi Merkez … Mevkii … ve … no’lu parsellerde yer alan taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanunu’na göre Mera Komisyonu’nca alınan karara göre mera olarak tahsis edildiği ve bu işlemin Mera, Yaylak ve Kışlak Kütüğü’ne 2003 yılında tescil edildiği; bilahare söz konusu meraya tecavüzde bulunulduğu iddiasının davalı idarece mahallinde konunun incelenmesi neticesinde; davacıların söz konusu mera parselinin 110,213 m²’lik kısmına mısır ve sebze ekmek suretiyle tecavüzde bulunduğu, bu suretle mera vasfının bozulmasına sebep olduğu gerekçesiyle öncelikle tecavüzün men’ine karar verilerek, dava konusu işlemle Mera Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca mera geri dönüşüm masrafı olarak 37.960,70-TL’nin ödenmesinin istenildiği, bakılmakta olan davanın söz konusu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacıların meraya tecavüzlerinin men’ine dair Niğde Valiliğince tesis edilen işleme karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı ya da dava açılmadığı, bu kararın kesinleşmesinden sonra dava konusu işlemin tesis edildiği görülmektedir.
İdare Mahkemesince, dava konusu taşınmazın mera olarak tahsis edilmesinden önce tarım arazisi olarak kullanılmaya başlanması nedeniyle ortada fiilen mera olarak kullanılan ve vasfı bozulan bir mera bulunmadığı, mera arazisi olduğu halde amacı dışında kullanıldığı savunulan bir yer için Mera Kanunu’nun anılan hükmü uyarınca bir bedel talep edilebilmesi için, arazinin eski haline gelmesi için masraf yapılması zorunlu olan bir müdahalede bulunulduğunun ortaya konulması gerektiği, ancak, dava konusu olayda idarece davacıların ekip biçmek suretiyle müdahalede bulundukları savunulmakta olup, bu müdalahe türünün bırakılması halinde arazinin kendiliğinden mera vasfına geri döneceği açık olup; idarece aksi yönde bir belirleme de yapılmamış olduğundan, dava konusu işlemde bu açıdan da hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilerek dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
İdarece mahallinde konunun incelenmesi sırasında 29.07.2015 tarihinde davacı tarafından verilen ifadesinde, … nolu parsellerin mera parseli olduğunu bilmediğini, bilseydi zaten ekip kaldırmayacağını bundan sonra adı geçen parsellerde herhangi bir ürün ekip kaldırmayacağını beyan ederek, söz konusu meraya tecavüzde bulunulduğunu ikrar etmiştir.
Bu kapsamda, ziraat mühendisi ve ziraat teknikeri tarafından dava konusu alanın eski haline getirilebilmesi için yapılması gerekli olan masrafları gösteren detaylı bir liste çıkartılmış, her bir dekar için hesaplanan masraf ile tecavüz edilen alanın çarpımı sonucu bulunan eski konumuna getirme bedeli esas alınarak dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Bu durumda, meraya tecavüz edildiği sabit olan alan esas alınarak Mera Kanunu uyarınca hesaplanan eski konumuna getirme bedelinin istenilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından, kararın bozulması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.