Danıştay Kararı 8. Daire 2020/7543 E. 2023/1108 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/7543 E.  ,  2023/1108 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/7543
Karar No : 2023/1108

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …

DİĞER DAVALI : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü … Anabilim Dalı … Bilim Dalı’nda 2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesi kapsamında araştırma görevlisi olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, lisansüstü eğitimini azami sürede bitirmemesi nedeniyle araştırma görevlisi kadrosundan ilişiğinin kesilmesine ilişkin Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemi ile davacının araştırma görevliliği çalışma süresinin öğrencilik süresine eşitlenmesine ilişkin talebi üzerine davalı üniversite tarafından istenilen görüşe istinaden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tesis edilen işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü … Anabilim Dalı, … Bilim Dalı’nda 2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesi kapsamında araştırma görevlisi olarak görev yapmakta olan davacının, 2012 yılında Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde (TODAİE) doktora eğitimine başladığı ve 09/02/2012 tarihinde asistan kadrosuna atamasının yapıldığı, akabinde 703 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi ile TODAİE’nin kapatılması üzerine Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne naklen atamasının yapıldığı, devamında lisansüstü eğitimde azami süresinin 14/03/2019 tarihinde dolduğu belirtilerek Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün … tarih ve … sayılı kararıyla araştırma görevlisi kadrosundan ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin tesis edildiği, bunun üzerine söz konusu ilişik kesme işlemi ile anılan hususa ilişkin olarak davalı üniversite tarafından istenilen görüşe istinaden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından da işlem tesis edildiği, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün … tarih ve … sayılı kararına ilişkin olarak; davacının, 2547 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 67. madde ile getirilen yasal düzenlemenin yürürlüğe girdiği 2014 yılı itibariyle lisansüstü öğrenimine devam ettiği, Yükseköğretim Kurulu’nun 2547 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 67. madde ile getirilen lisansüstü öğretimde azami sürelerin belirlenmesine ilişkin hükmün kapsamı hakkında 29/07/2015 tarihinde aldığı Yönetim Kurulu kararı ile, halen ÖYP, 2547 sayılı Kanun’un 50/d ve 35. maddesi kapsamında araştırma görevlisi kadrosunda bulunanların lisansüstü eğitim sürelerinin hesaplanmasında Geçici 67. maddenin uygulanmayacağına karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle açılan davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 26/04/2017 tarih ve YD İtiraz No:2017/231 sayılı kararında, “2547 sayılı Geçici 67. maddesinde, düzenlemenin yürürlüğe girdiği 26/11/2014 tarihinde yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan tüm öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim sürelerinin dikkate alınmayacağı öngörülmüş olup, bu tarihte araştırma görevlisi olan ya da olmayan öğrenciler arasında herhangi bir ayrıma gidilmediği gibi söz konusu hükmün araştırma görevlilerine uygulanmamasına yönelik bir istisnanın da Kanun’da yer almadığı, bu itibarla, 2547 sayılı Kanunun Geçici 67. maddesinin, halen ÖYP, 2547 sayılı Kanun’un 50/d ve 35. maddeleri kapsamında araştırma görevlisi kadrolarında bulunanların lisansüstü eğitim sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına ilişkin dava konusu YÖK Yürütme Kurulu kararının üst norm olan 2547 sayılı Kanun’a aykırı olduğu” gerekçesiyle yürütmesinin durdurulması üzerine, 07/03/2017 tarihinde alınan YÖK Yürütme Kurulu kararıyla halen ÖYP, 2547 sayılı Kanun’un 50/d ve 35. madde kapsamında araştırma görevlisi kadrosunda bulunan ve azami öğrenim sürelerini dolduran ve dolduracak olan araştırma görevlilerinin kadro ile ilişiklerinin kesilmesi gerektiği, ancak öğrencilik sürelerinin 2016-2017 güz dönemi itibariyle yeniden başlaması nedeniyle öğrencilik statülerinin devam etmesi gerektiğine karar verildiği, her ne kadar YÖK Yürütme Kurulu’nun anılan kararı ile kadroda bulunma süreleri ile öğrencilik süreleri arasında ayrıma gidilmiş ise de, 2547 sayılı Kanun’un Geçici 67. maddesi uyarınca, bu maddenin yürürlüğe girdiği 26/11/2014 tarihinde yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan tüm öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında daha önceki öğrenim sürelerinin dikkate alınmayacağı, 2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesi kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna yapılan atamanın lisansüstü eğitim süresince her defasında bir yıl için olmak üzere belirlendiği hususları göz önüne alındığında, Kanun’la getirilen yararlandırıcı bir hakkın Yürütme Kurulu’nun kararıyla sınırlandırılamayacağı ve Geçici 67. madde uyarınca davacının lisansüstü azami öğrenim süresinin (12 yarıyıl) 2021-2022 eğitim öğretim döneminin bahar yarıyılının sonunda dolacağı anlaşıldığından, davacının 14/03/2019 tarihi itibariyle doktora programı için öngörülen azami öğrenim süresini doldurduğundan bahsedilemeyeceği gibi, eğitiminin tamamlanmaması nedeniyle araştırma görevlisi kadrosundan ilişiğinin kesilmesine de olanak bulunmadığı, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile bu işlemin iptaline; davacının araştırma görevliliği çalışma süresinin öğrencilik süresine eşitlenmesine ilişkin talebi üzerine davalı üniversite tarafından istenilen görüşe istinaden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tesis edilen işleme ilişkin olarak; Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün 05/11/2018 tarihinde görüş isteminde bulunması üzerine 8215 sayılı işlem ile görüş verilmesine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemin icrai nitelik taşımadığı, açıklayıcı ve bilgilendirici mahiyette bulunduğu, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından Ankara Üniversitesi’nin görüş isteme yazısı üzerine tesis ettiği işlemin kesin ve yürütülebilir bir işlem olmadığından hukuken incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle bu işlem açısından davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı … Üniversitesi tarafından yapılan istinaf başvurusuna konu kararın iptale dair kısmının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı Üniversite tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı Üniversite tarafından, davacının azami öğrenim süresi içerisinde doktora eğitimini tamamlayamaması nedeniyle araştırma görevlisi kadrosundan ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, 6111 ve 6569 sayılı Kanunlar ile öğrenim sürelerinin yeniden düzenlendiği, 10/10/2017 tarihli YÖK Yürütme Kurulu kararının kanuni idare ilkesine ve geriye yürümezlik ilkesine aykırı olduğu, yasal öğrenim süresini aşmadığı, kadroda bulunma süresinin olmadığı, hukuki güvenlik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırılık olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü … Anabilim Dalı … Bilim Dalı’nda 2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesi kapsamında araştırma görevlisi olarak görev yapmakta olan ve 08/02/2013 tarihinde doktora eğitimine başlayan davacı tarafından, lisansüstü eğitimini azami sürede bitirmemesi nedeniyle araştırma görevlisi kadrosundan ilişiğinin kesilmesine ilişkin Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemi ile davacının araştırma görevliliği çalışma süresinin öğrencilik süresine eşitlenmesine ilişkin talebi üzerine davalı üniversite tarafından istenilen görüşe istinaden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tesis edilen işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle) ‘Tanımlar’ başlıklı 3. maddesinin (p) fıkrasında; öğretim yardımcıları, yükseköğretim kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzmanlar, çeviriciler ve eğitim-öğretim planlamacıları olarak tanımlanmış olup ‘Lisans üstü öğretim’ başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde; “Lisans üstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine de atanabilirler.” hükmü, Geçici 67. maddesinde ise; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz.” hükmü yer almıştır.
13/10/1984 tarih ve 18544 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Lisansüstü Öğrenim Görenlerden Öğretim Yardımcısı Kadrolarına Atanacakların Hak ve Yükümlülükleri ile Tıpta Uzmanlık Öğrencilerinin Giriş Sınavları Hakkında Yönetmeliğin ‘Kadroyu Boşaltma’ başlıklı 10. maddesinde; “2547 sayılı Kanun’un 50. maddesine göre öğretim yardımcılığı kadrolarına geçici olarak atanıp, yükseklisans, doktora, sanatta yeterlik ve tıpta uzmanlık öğrenimlerini başarı ile tamamlayarak yükseklisans, doktora veya sanatta yeterlik diploması veya tıpta uzmanlık belgesi alanların kadro ile ilişkileri kendiliğinden kesilir…” düzenlemesine yer verilmiştir.
20/04/2016 tarih ve 29690 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nin doktora programını düzenleyen kısmının ‘Süre’ başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasında; “Doktora programı, bilimsel hazırlıkta geçen süre hariç tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın sekiz yarıyıl olup azami tamamlama süresi on iki yarıyıl; lisans derecesi ile kabul edilenler için on yarıyıl olup azami tamamlama süresi on dört yarıyıldır.” düzenlemesi mevcuttur.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun Geçici 67. maddesinde yer alan “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz.” hükmünün halen ÖYP, 50. maddenin 1. fıkrasının (d) bendi ve 2547 sayılı Kanun’un 35. maddesi kapsamındaki araştırma görevlisi kadrolarında bulunanların lisansüstü eğitim sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına ilişkin 29/07/2015 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 26/04/2017 tarih ve YD İtiraz No: 2017/231 sayılı kararıyla, anılan kararın yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş; yürütmeyi durdurma kararının yerine getirilmesini teminen Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nun 29/07/2015 tarihli kararı değiştirilerek, 2547 sayılı Kanun’un Geçici 67. maddesinin, 2547 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında atanan araştırma görevlileri ile ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosunda bulunanların araştırma görevlisi kadrolarında azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına, bu kapsamda yer alan araştırma görevlilerinin lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında ise uygulanmasına ilişkin Yükseköğretim Yürütme Kurulunca 10/10/2017 tarihli karar alınmış olup, bu kararın iptali istemiyle açılan davada Dairemizin 10/02/2021 tarih ve E:2017/7164, K:2021/748 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile YÖK Yürütme Kurulu kararları ve anılan kararlar hakkında verilen yargı kararlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; 2547 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında, Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanan öğrencilerle, yüksek lisans, sanatta yeterlilik ve doktora öğrencilerinin, öğrenim süreleri ile sınırlı olmak üzere araştırma görevlisi kadrosuna atanabileceği, Lisansüstü Öğrenim Görenlerden Öğretim Yardımcısı Kadrolarına Atanacakların Hak ve Yükümlülükleri ile Tıpta Uzmanlık Öğrencileri Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesi gereği, 2547 sayılı Kanunun 50. maddesine göre öğretim yardımcılığı kadrolarına geçici olarak atanıp, yüksek lisans, doktora, sanatta yeterlik ve tıpta uzmanlık öğrenimlerini başarı ile tamamlayarak yüksek lisans, doktora veya sanatta yeterlik diploması veya tıpta uzmanlık belgesi alanların kadro ile ilişkilerinin kendiliğinden kesileceği, Yükseköğretim kurumlarında lisansüstü eğitim yapmak isteyenlerin, 2547 sayılı Kanunun 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ve ÖYP kapsamında, araştırma görevlisi kadrosunda azami bulunma sürelerine ilişkin kurallar koyan düzenlemelerin, araştırma görevlisi kadrolarının amacı dışında uzun sürelerle kullanılmasının engellenerek, kaynaklardan etkin ve verimli şekilde faydalanılması amacını taşıdığı, aksinin kabul edilmesi durumunda bu kapsamdaki araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitimde başarısızlıklarının ödüllendirilmesine yol açacağı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan; araştırma görevlilerinin, kadrolarında azami bulunma süreleri ile lisansüstü eğitim nedeniyle öğrencilikte azami bulunma sürelerinin farklı şekilde değerlendirilmesi gerekmekte olup, 2547 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ve ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında Geçici 67. maddeden yararlanmalarını engelleyen ya da sınırlandıran bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla birlikte davacının azami sürede eğitimini tamamlayamadığı açıktır.
Bu durumda; 2547 sayılı Kanun’un Geçici 67. maddesi, yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanması için öngörülen bir düzenleme olup, araştırma görevlisi kadrolarında azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanması mümkün olmadığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 09/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.