Danıştay Kararı 8. Daire 2020/7440 E. 2023/350 K. 03.02.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/7440 E.  ,  2023/350 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/7440
Karar No : 2023/350

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … Üniversitesi
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Başkanlığı
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 2577 sayılı Kanun’un 50/4. maddesi uyarınca Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50/4. maddesi uyarınca, İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının İdare Mahkemesince bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/02/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X-) Dava, davacı Üniversite tarafından, Yükseköğretim Denetleme Kurulunca düzenlenen “06/02/2014 tarihli Atılım Üniversitesi 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı Olağan Denetim Raporu” ve “11/03/2014 tarihli Atılımı Üniversitesi 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı Olağan Denetleme Raporundaki Tespitlere Verilen Cevaplar ile İlgili Değerlendirme Raporu” gerekçe gösterilerek Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 17/04/2014 tarihli toplantısında tesis edilen işlemin “Yüksek Lisans programlarına öğrenci alınmamasına”, “Yeni program açılmamasına ve yeni birim kurulmamasına” ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
Uyuşmazlıkta; vakıf üniversitesi olan davacı Üniversitenin 2012-2013 eğitim öğretim yılının, yıl sonunda Anayasa’nın ve 2547 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye dayanılarak davalı idare tarafından değerlendirildiği, bu değerlendirmenin 2012-2013 eğitim öğretim yılına ilişkin kurumsal yapı, akademik ve idari insan kaynakları, öğrenciler ile ilgili bilgiler ve öğrenciye verilecek hizmetler, eğitim öğretim bilimsel araştırmalar, alt yapı bütçe başlıkları altında kapsamlı bir şekilde yapıldığı, bilahare bu denetime istinaden hazırlanan raporda bazı konuların eleştirildiği, bazı konular hakkında ise tavsiyede bulunulduğu, 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı Olağan Denetleme Raporu ve bu rapora verilen cevaplara ilişkin Değerlendirme Raporlarının Yükseöğretim Kurulu Genel Kurulu’na gönderilmesi üzerine “üniversite tarafından avans ödemesi yapılarak satın alınmasına karar verilen gayrimenkulün mülkiyetinin üniversiteye devrinin gerçekleştirilmemesi” ve “üniversitenin bulunduğu il dışındaki yüksek lisans programlarına öğrenci kabulünün 06/09/2012 tarihli yazılarına aykırılık teşkil ettiği” gerekçe gösterilerek, önce Maliye Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunulmasına, Üniversite’de yeni program açılmamasına ve yeni birim kurulmamasına, yüksek lisans programlarına öğrenci alınmamasına ve 2014-2015 eğitim-öğretim yılı kontenjan talepleri değerlendirilirken 2013-2014 yılında verilen kontenjanlardan tam burslu kontenjanların korunmasına ve kalan tüm lisans ve ön lisans programları kontenjanlarının ise %50 oranında azaltılmasına karar verildiği, bu karara karşı davacı Üniversite tarafından yapılan açıklamalar ile mülkiyete ilişkin problemin çözüldüğüne dair tapu kaydı ile ilgili belgelerin sunulması üzerine cezai nitelikte olan yaptırımlardan Maliye Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunulmasına”, “2014-2015 eğitim ve öğretim yılı kontenjan talepleri değerlendirilirken 2013-2014 yılında verilen kontenjanlardan tam burslu kontenjanların korunmasına ve kalan tüm lisans ve ön lisans programları kontenjanlarının ise %50 oranında azaltılmasına” ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra yapılan açıklamalar çerçevesinde ise ilk tesis edilen işlemin “Yüksek lisans programlarına yabancı öğrenci hariç öğrenci alınmamasına” ve “yeni program açılmamasına ve yeni birim kurulmamasına” şeklinde uygulanmasına karar verildiği hususu da dikkate alındığında, davalının idarenin hangi hukuka aykırı fiil nedeniyle hangi cezayı verdiği ve hangi gerekçeyle bu işlemlerin bir kısmının geri aldığının belli olmadığı, denetim sonrasında tespit ettiği ve hukuka aykırı olarak gösterdiği durumlar sebebiyle uygulanan yaptırımların ise ne 2547 sayılı Yükseöğretim Kanunu’nda ne de Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde düzenlenmediği, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 26. maddesinde faaliyetten alıkoyma yaptırımı dışında bir yaptırımın da öngörülmediği, davalı idarenin Anayasa ve 2547 sayılı Kanun uyarınca denetim ve gözetim yetkisi bulunduğu açık ise de, bu yetkinin kanunda ve yönetmelikte öngörülmeyen bir yaptırım uygulamak suretiyle sınırsız ve keyfi bir şekilde kullanılmasının da mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ilgili mevzuat hükümlerinde yer almayan bir yaptırım şeklinin idarece genel denetim ve gözetim yetkisine istinaden kullanılmasının mümkün olmadığı, Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 17/04/2014 tarihli toplantısında tesis edilen ve davacı üniversitenin yaptığı başvurulardan sonra “Yüksek Lisans programlarına öğrenci alınmamasına”, “Yeni program açılmamasına ve yeni birim kurulmamasına” şeklinde uygulanmasına karar verilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.