Danıştay Kararı 8. Daire 2020/6527 E. 2020/4781 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/6527 E.  ,  2020/4781 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6527
Karar No : 2020/4781

TEMYİZ EDEN (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Barolar Birliği Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Bakanlık tarafından, … İstanbul Barosu staj listesine yazılmasına ilişkin isteminin İstanbul Barosu kararı ile reddedilmesi üzerine, ilgili tarafından anılan karara itiraz edilmesi sonucu itirazın kabulüne baro staj listesine yazılmasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği kararının, bakanlık tarafından uygun bulunmayarak bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmesine karşın Türkiye Barolar Birliği’nin ilk kararında ısrar edilmesine ilişkin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararında; müdahil … hakkında tesis edilen Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmasına ilişkin işlemin Avukatlık Kanunu 5. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davalı idare yanında davaya katılan müdahilin mahkeme kararının kaldırılmasına ilişkin istinaf başvurusunda bulunduğu; söz konusu kararın kaldırılmasına yönelik olarak davalı Türkiye Barolar Birliği Başkanlığınca istinaf isteminde bulunulmaması nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca müdahilin “tek başına” bu yönde bir talepte bulunmasına hukuken olanak bulunmadığından, müdahilin isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 04/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY:

(X)- Dava; davacı Bakanlık tarafından, … İstanbul Barosu staj listesine yazılmasına ilişkin isteminin İstanbul Barosu kararı ile reddedilmesi üzerine, ilgili tarafından anılan karara itiraz edilmesi sonucu itirazın kabulüne baro staj listesine yazılmasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği kararının, bakanlık tarafından uygun bulunmayarak bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmesine karşın Türkiye Barolar Birliği’nin ilk kararında ısrar edilmesine ilişkin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin üçüncü kişilerin davaya katılmaları konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 68. maddesinde, davaya katılanın, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği, onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği kuralı bulunmaktadır.
Davaya müdahale, görülmekte olan davada, hakkı davanın sonucuna bağlı olan kişinin kendi hukuki yararını korumak için, davanın tarafı olmadan, davayı kazanmasında yararı bulunan tarafın yanında ve ona yardımcı olarak davaya müdahalesine imkan veren bir hukuki kurumdur. Dolayısıyla, kişisel menfaati davanın sonucundan etkilenecek olması nedeniyle davaya müdahalesi kabul edilen kişinin, yanında yer aldığı taraf temyiz isteminde bulunmasa bile, yanında yer aldığı tarafın aleyhine sonuç doğurmayacak şekilde, dava sonunda verilen kararın temyiz yoluyla incelenmesini tek başına isteyebileceğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Aksi durum, Anayasa’nın “Hak Arama Hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “Adil Yargılanma” başlıklı 6. maddesine aykırı olacaği gibi, idari yargılama usul hukuku yönünden, davaya müdahalenin etkin işletilememesinin hukuka uygunluğunun incelenmesi ve tesis edilmesi amacı ile bağdaşmıyor olacaktır.
Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Menemen Minibüsçüler Odası/Türkiye kararında, yargıya erişim hakkı veya diğer bir deyimle hukuk davası açma hakkının, AİHS’nin 6. maddesinin “yargılanma hakkı” ile ilgili birinci fıkrasının yalnızca bir yönünü oluşturduğu, erişim hakkının etkin olabilmesi için, haklarına müdahale edilen bir kimsenin açık ve kesin bir şekilde bu işleme itiraz edebilmesi ve mahkemece tartışılabilmesi ve incelenmesi gerektiği, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin mahkemeye erişim hakkını doğrudan etkilediğine işaret etmiştir.
Bu durumda, davalı yanında müdahilin tek başına temyiz isteminde bulunabileceğinin kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalı yanında müdahilin istinaf başvurusunu incelenmeksizin reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.