Danıştay Kararı 8. Daire 2020/6455 E. 2022/7816 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/6455 E.  ,  2022/7816 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6455
Karar No : 2022/7816

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Haliç Üniversitesi Tıp Fakültesine yabancı öğrenci kontenjanından kayıt yaptıran davacı tarafından, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 04/07/2019 tarihli Genel Kurul toplantısında, mavi kart sahibi adaylar ile lise eğitimlerini yurtdışında görmüş (KKTC hariç) T.C. uyruğunda bulunanlar ve uyruğundan biri T.C. olan çift uyruklu adaylar için kontenjanın %10’unu aşamayacağı yönünde karar alındığı gerekçesiyle Haliç Üniversitesi Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ve Mütevelli Heyeti onayı ile kaydının silindiğinin bildirimine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında; dava konusu işlemin dayanağı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurulu’nun, … gün ve … sayılı kararında yer alan, “Bununla birlikte bu programlara mahsus olmak üzere bu adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmaması” ibaresinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 22/10/2019 tarih ve 2018/6974 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne karar verildiği, hukuki istikrar, güvenlik ve belirlilik ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin dayanağı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı kararının (… tarih ve … sayılı işlem ile tüm üniversitelere bildirilen) “Hukuk, Tıp, Diş Hekimliği ve Öğretmenlik programlarına mahsus olmak üzere, Yurtdışından Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar uyarınca yurtdışından öğrenci kabul kontenjanlarına başvurma imkanı bulunan adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmamasına” ilişkin kısmının yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne karar verildiği görüldüğünden dava konusu işlemde hukuki istikrar, güvenlik, belirlilik ilkelerine ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yükseköğretim Kurulu’nun davalı Üniversite’ye … tarihinde tebliğ ettiği … sayılı yazısı (… tarih ve … sayılı evrak) ile 04.07.2019 tarihli Yükseköğretim Genel Kurul toplantısında davacının yararlandığı kontenjanın %10 ile sınırlandırıldığının belirtildiği, anılan kontenjan dışında kayıt yapılmasının mümkün olmadığı, kazanılmış haktan söz edilemeyeceği, zira davacı taleplerinin kabulünün imkansızlığı ve davacının yapmış olduğu kayıt başvurusunun davacı tarafından yapılmış tek taraflı bir işlem olduğu, davacının talebine karşı herhangi bir kabulün söz konusu olmadığı ve kişinin kendi eylemi ile kendi lehine müktesep hak elde edemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dava konusu Haliç Üniversitesi Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ve Mütevelli Heyeti onayı ile kaydının silindiğinin bildirimine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tesis edilmediği anlaşıldığından dava konusu işlemle ilgisi bulunmayan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın hasım konumundan çıkarılmasına karar verilerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 04/07/2019 tarihli toplantısında kabul edilen ve … tarih ve … sayılı yazı ile tüm üniversitelere bildirilen Yurtdışında Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar’ın 2. maddesinin (c) fıkrasının (i) bendinde, “Yükseköğretim kurumları tarafından önerilen ve Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen yurtdışından öğrenci kabul kontenjanlarında yer alan Öğretmenlik, Hukuk, Tıp ve Diş Hekimliği programlarına da öğrenci kontenjanı belirlenmesinin devamına”, (ii) bendinde ise, “Bununla birlikte bu programlara mahsus olmak üzere bu adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmaması” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 2019 yılında yapılan Yabancı Öğrenci Sınavı sonucunda Haliç Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yerleştirildiği ve 06/06/2019 tarihinde ilgili bölüme kaydının yapıldığı, davacının anılan bölümde eğitime başladığı, 02/10/2019 tarihli dava konusu işlem ile, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 04.07.2019 tarihli Genel Kurul toplantısında, mavi kart sahibi adaylar ile lise eğitimlerini yurtdışında görmüş (KKTC hariç) T.C. uyruğunda bulunanlar ve uyruğundan biri T.C. olan çift uyruklu adaylar için kontenjanın %10’unu aşamayacağı yönünde karar alındığından bahisle kaydının silinmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bölge İdare mahkemesince, dava konusu işlemin dayanağı olan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 25/07/2019 tarih ve 54050 sayılı Yurtdışında Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar’ın 2. maddesinin (c) fıkrasının (ii) bendinde yer alan ”Bununla birlikte bu programlara mahsus olmak üzere bu adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmaması” ibaresinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesinin 22/10/2019 tarih ve E:2019/6974 sayılı kararı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı kararının ”Bununla birlikte bu programlara mahsus olmak üzere bu adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmaması”na ilişkin kısmının yürütmesinin durdurulması isteminin kabulüne karar verildiği gerekçesiyle, anılan düzenlemeye dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmakla birlikte, Danıştay Sekizinci Dairesinin 22/04/2021 tarih ve K:2021/2479 sayılı kararı ile, dava konusu düzenlemenin kapsadığı öğrenci grubunun, bu düzenleme vasıtasıyla yurt dışından öğrenci kabul kontenjanları ile tercih edilen programa yerleşme hakkına sahip olmakla birlikte, Türk vatandaşları gibi yükseköğretim kurumları sınavına girerek bir programa yerleştirilmelerinin de mümkün olduğu, bu haliyle bir yükseköğretim programına yerleşme konusunda diğer öğrencilere göre çift imkana sahip oldukları, bunun yanında kontenjan sınırlaması getirilen alanların yükseköğretim kurumları sınavında yüksek puanlar ve başarı yüzdesi gerektiren alanlar olduğu, sadece yükseköğretim sınavı ile bu alanlara yerleştirilme imkanı bulunan öğrencilerin de bu yönden diğer bir sınırlama ve yarışma ile karşı karşıya oldukları değerlendirildiğinde, Kanun ile verilen yetki çerçevesinde tesis edilen dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı, bu kararın sonraki eğitim-öğretim yıllarında yapılacak sınavlarda uygulanmasına da bir engel bulunmadığı gerekçesiyle Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 04/07/2019 tarihli toplantısında kabul edilen ve … tarih ve … sayılı yazı ile tüm üniversitelere bildirilen Yurtdışında Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar’ın 2. maddesinin (c) fıkrasının (ii) bendinde yer alan “Bununla birlikte bu programlara mahsus olmak üzere bu adaylar için anılan alanlardaki kontenjanın %10’unun aşılmaması” ibaresi yönünden davanın reddine karar verilmesi karşısında; dava konusu işlemin dayanaksız kaldığından söz edilemeyeceğinden, yukarıda yazılı gerekçeyle verilen Bölge İdare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, Anayasa’nın 2. maddesinde Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukuk kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk devletinin ön koşulları arasında “hukuk güvenliği ilkesi” ile “hukuki belirlilik ilkesi” bulunmaktadır. Hukuki belirlilik ilkesi, yalnızca yasal belirliliği değil, daha geniş anlamda hukuki belirliliği ifade etmektedir. Yasal düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir niteliksel gereklilikleri karşılaması koşuluyla, mahkeme içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemleri ile de hukuki belirlilik sağlanabilir. Hukuki belirlilik ilkesinde asıl olan, bir hukuk normunun uygulanmasıyla ortaya çıkacak sonuçların o hukuk düzeninde öngörülebilir olmasıdır.
Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesi ise, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Hukuk güvenliği ilkesi, özel kişiler arasında oluşan ve kesinlik kazanan ilişkilerin yanı sıra özel kişilerin devlet ile olan münasebetleri neticesinde kişiler lehine ortaya çıkan ve kati hale gelen neticelerin de muhafazasını mecburi hâle getirmektedir. Devletin birey ile hukuk âlemindeki etkileşiminden doğan neticelerin korunması yükümlülüğü, hem özel hukuk alanına hem de kamu hukuku alanına sirayet eden neticeler bakımından geçerlidir. Bu bakımdan devletin tek taraflı olarak ve üstün buyurma gücüne dayanarak kişiler hakkında başlattığı hukuki süreçlerin neticesinde kişiler lehine oluşan durumların korunması gerekmektedir. Bu bağlamda yürürlükte bulunan hukuk kurallarına uygun olarak kişilerin lehine sonuçlanan süreçlerin yok sayılması hukuk güvenliği ilkesini zedeler.
Diğer taraftan, Danıştay Sekizinci Dairesinin 22/04/2021 tarih ve E:2021/6974 K:2022/2479 sayılı kararında; dava konusu işleme de dayanak teşkil eden 04.07.2019 tarihli Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurul toplantısında alınan kararın üniversitelere bildirimine ilişkin bir yazı olduğu, bu tarihten önce yapılmış ve sonucu alınmış bir sınavda uygulanacağına ilişkin bir talimat içermediği, bildirim mahiyeti taşıdığı, bu bakımdan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesine de yer verildiği gibi anılan kararda, “…ancak sınav sürecinin belirlenmesi, açıklanması ve buna göre işlemlerin yapılması sonrasında, söz konusu yazıya dayanılarak bu işlemlerin geçersiz kılınması ve yeniden değerlendirme yapılması hukuki güvenlik ve belirlilik ilkeleri ile bağdaşmamakta, bu doğrultuda İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, İstanbul Üniversitesi Yabancı Öğrenci Sınavı sonucu yapılan yerleştirme işleminin yeniden değerlendirilmesi sonucu tesis edilen davacının kayıt hakkını kazanamadığına dair 21/08/2019 tarihli işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesiyle, bu kısım yönünden İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünün 21/08/2019 tarihli işleminin iptaline karar verildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 27/01/2022 tarih ve E:2021/3370, K:2022/201 sayılı kararı ile onandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, tesis edildiği tarihten önceki işlemlere uygulanma imkanı bulunmadığı anlaşılan kontenjan sınırlaması gerekçe gösterilerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık ve Bölge İdare Mahkemesi kararında ise “sonucu itibariyle” hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 20/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.