Danıştay Kararı 8. Daire 2020/6428 E. 2023/1106 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/6428 E.  ,  2023/1106 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6428
Karar No : 2023/1106

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Üniversitesi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi … Bölümü’nde 2547 sayılı Kanun’un 33/a maddesi kapsamında araştırma görevlisi olarak görev yapıp aynı zamanda anılan Bölüm’de doktora programına devam eden davacı tarafından, doktora eğitimini azami süresi içerisinde tamamlayamadığından bahisle ilişiğinin kesilmesine ve kadrosunun boşaltılmasına ilişkin Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörlüğü’nün … tarih … sayılı işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; davacının 16/09/2011 tarihinde Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi … Bölümü araştırma görevlisi kadrosuna 2547 sayılı Kanun’un 33/a maddesi kapsamında atandığı, 17/01/2013 tarihinde Doktora Programına kayıt yaptırdığı, 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 49. maddesi ile 2547 sayılı Kanun’a eklenen 30. madde uyarınca davacının statüsünün herhangi bir işleme gerek kalmaksızın aynı Kanunun 50/d maddesine dönüştürüldüğü, sonrasında davacının başvurusu üzerine … tarih ve … sayılı işlemle statüsünün tekrar 33/a maddesinde belirtilen statüye dönüştürüldüğü, davacının doktora programındaki yasal öğrenim süresinin 17/01/2019 tarihinde dolduğu ve bu süre içerisinde öğrenimini bitiremediğinden bahisle … tarih ve … sayılı işlem ile araştırma görevlisi kadrosundan ilişiği kesilerek kadrosunun boşaltılmasına karar verildiği, idarece davacının görev süresi 2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesi kapsamındaki araştırma görevlisi kadrosuna göre değerlendirilerek dava konusu işlem tesis edilmişse de, davacının dava konusu işlem tarihinde anılan Kanun’un 33/a kapsamında araştırma görevlisi kadrosunda görevli olduğu, aynı Kanun’un 50/d maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve buna göre azamî öğrenim süresine tâbi tutulmasının mümkün olmadığı, kaldı ki dava konusu işlemin dayanağı olarak gösterilen Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı’nın 23/03/2017 tarih ve …1721 sayılı yazısında da açık bir şekilde halen 2547 sayılı Kanun’un 50/d ve ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosunda bulunan, ancak azami öğrenim süresini dolduran veya dolduracak olan araştırma görevlilerinin kadro ile ilişiklerinin kesilmesi gerektiğinden bahsedildiği görüldüğünden tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, Anayasa’nın 125. maddesinde hüküm altına alınan, idarenin, kendi işlem ve eyleminden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu yönündeki kuralı gereğince, hukuka aykırı olduğu tespit edilen işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal hakların dava tarihinden (05/03/2019) itibaren işleyecek yasal faiziyle davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; ÖYP araştırma görevlilerinin öğrenim sürelerinin Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nde belirlenen azami öğrenim süreleri olduğu, 2547 Yükseköğretim Kanunu’nun 44. maddesinin (c) fıkrasına dayanılarak hazırlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nin 17. maddesinin birinci fıkrasında doktora programının azami on iki yarı yıl olduğu, her ne kadar 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na 26/11/2014 tarih ve 29187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6569 sayılı Kanun’un 32. maddesi ile eklenen Geçici 67. maddesinde “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz.” düzenlemesine yer verilmiş ise de, Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nun 10/10/2017 tarihli toplantısında, 2547 sayılı Kanunun Geçici 67. maddesinin, 2547 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında atanan araştırma görevlileri ile ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosunda bulunanların araştırma görevlisi kadrolarında azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına karar verildiği, 16/08/2011 tarihinde 2547 sayılı Kanun’un 33/a (ÖYP) maddesi kapsamında Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi … Bölümü araştırma görevlisi kadrosuna atanan, 17/01/2013 tarihinde davalı idare Sosyal Bilimler Enstitüsü … Ana Bilim Dalı Doktora Programına kayıt yaptıran davacının 17/01/2019 tarihi itibariyle eğitimini 12 yarıyıl olan azami doktora programı süresi içinde tamamlayamadığı açık olduğundan, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında görev yaptığı araştırma görevliliği kadrosu ile kesilmesine ve kadrosunun boşaltılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 19/09/2019 tarih ve E:2019/193, K:2019/704 sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, 2547 sayılı Kanun’un 33/a maddesine göre istihdam edildiği ve bu kadronun öğrenim süresi ile sınırlanmadığı, azami sürenin dolduğu gerekçesi ile ilişiğinin kesilemeyeceği, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na eklenen Geçici 67. maddenin uygulanması gerektiği, doktora eğitimi azami süresinin dolmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 09/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.