Danıştay Kararı 8. Daire 2020/6278 E. 2023/1404 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/6278 E.  ,  2023/1404 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6278
Karar No : 2023/1404

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi … Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapan davacı tarafından, görev süresinin uzatılmamasına ilişkin … tarih ve E… sayılı işlemin iptali ile işlem sebebiyle yoksun kaldığı parasal hakların dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; davacının kendisine verilen görevleri tam ve zamanında yerine getirmeyerek görevli olduğu birimde hizmetin ve eğitimin aksamasına sebebiyet verdiği, saygısız davranışlarının olduğu, çoğu öğretim üyesi ile arasında vahim olaylar yaşadığı ve bölüme zarar verdiği iddia edilmekte ise de, davacının görevlerini gereği gibi yerine getirmediği hususuna ilişkin olarak görevli olduğu döneme dair davacı hakkında açılmış herhangi bir disiplin soruşturmasının ve/veya verilmiş bir disiplin cezasının bulunmadığı, bu yakınmalara ilişkin olarak 2547 sayılı Kanun’un 53. maddesinde düzenlenen genel hükümler kapsamında bir soruşturma yapılmaksızın, işlediği iddia edilen fiillerin sübuta erip ermediğinin tespiti yapılmadan işlem tesis edildiği, öte yandan davacının 02/10/2017 tarihinde doçentlik unvanını kazandığı ve davalı Üniversitece oluşturulan inceleme komisyonu tarafından Hacettepe Üniversitesi “doçentlik kadrosuna” atama kriterlerini taşıdığının belirlendiği, davacının akademik yönden doktor öğretim üyesi kadrosu için gerekli niteliklere sahip olduğu, görev süresinin uzatılmayarak kadrosuyla ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline ve davacının yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kararın gerekçesiz olduğu, 2547 sayılı Kanun’un 23. maddesine göre yeniden atama konusunda idarenin takdir yetkisi olduğu, davacının çoğu öğretim üyesi ile arasında vahim olaylar yaşandığı, telefonla öğretim üyelerini videoya çekip dava açmakla tehdit ettiği, fiziksel olarak bölümde çalışmadığından dolayı uzmanlık öğrencisi verilmediği, bölümün huzurunu bozduğu, davacının hizmetinden faydalanma imkanının kalmadığı, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 23/03/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- İdareye; personel çalıştırıp çalıştırmama veya görevi sona eren bir personelin görev süresini uzatıp, uzatmama hususunda takdir hakkı tanındığında tartışma bulunmamakta, takdir hakkının kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılacağı hususu ise yargısal içtihatlarla istikrarlı şekilde gözetilmektedir. Kimi hukuk yazınında ve yargı kararlarında; idarenin görev süresini uzatmama yönünde tesis ettiği işlemler ile devam eden bir görevin sona erdirilmesine yönelik işlemler arasındaki nitelik farkı gözetilmeksizin, görev süresini uzatmama işlemlerinde de idarenin kullandığı takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun kullanıldığının, idarece ispat edilmesi yani somut delillerle ortaya konulması gerektiği ifade edilmektedir. Oysa süresi devam eden bir görevin sona erdirilmesinde idarenin, göreve son vermenin haklılığını ispat etmek diğer bir anlatımla göreve niçin son verildiğini somut gerekçelerle ortaya koymak zorunluluğu bulunmasına karşın, süresi bitmiş bir görevin uzatılmaması konusunda idareye ispat külfeti yüklemek yani görev süresinin niçin uzatılmadığını somut gerekçelerle ortaya konulmasını beklemek ya da mahkeme kararlarıyla idareyi görev süresini uzatmaya zorlamak, kanun koyucunun idareye tanıdığı takdir yetkisini büsbütün ortadan kaldırma, her nasılsa bir defa kamu hizmetine şu veya bu statüde dahil olan bir kişinin disipliner sonuç doğuran bir eylemde bulunmadığı ve bu eylemin soruşturma raporuyla tespit edilmediği sürece mütemadiyen kamu hizmetinde kalma sonucunu doğuracaktır.
Öte yandan, süreli görevlerde görevlendirmenin başlangıcında ilgililer tarafından görevlendirmenin süreli olduğu ve sürenin bitiminde kendiliğinden sona ereceği bilinmekte olup, görevlendirmenin devamı konusunda haklı bir beklenti oluştuğundan da söz edilemez.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde, davacının süresi biten görevlendirmesinin uzatılmayacağının bildirilmesi şeklinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görmediğimden aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.