Danıştay Kararı 8. Daire 2020/6180 E. 2023/1736 K. 07.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/6180 E.  ,  2023/1736 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6180
Karar No : 2023/1736

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Ltd.Şti.
VEKİLİ : Av…..

KARŞI TARAF (DAVALI) : …. Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …. gün ve E:…., K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yalova ili, Çiftlikköy ilçesi, … köyü sınırları dahilinde I-B grubu (puzolanik kayaç) maden ruhsatına istinaden 20.951,61 m² maden işletme ve 4.524,46 m² maden alt yapı tesisi olmak üzere toplam 25.476,07 m²’lik ormanlık alanda maden işletme ve alt yapı tesisi izni verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik tesis edilen …’nün … tarih ve E…. sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ormanlarda yapılacak madencilik faaliyetleriyle ilgili talepler hakkında davalı idarenin gerekli incelemeleri yapmak suretiyle izin verip vermeme yetkisine sahip olduğu hususu tartışmasız olup, …Bakanlığının 2014/1 sayılı Genelgesiyle bu hususa ilişkin belirlemeler yapıldığı, olayda davacı şirketin talebi ile ilgili olarak davalı idare elemanlarınca hazırlanan değerlendirme formlarında belirtildiği üzere izin talebine konu olan alan Genelge de belirlenen otoyol ve karayolu ön görünümünde en az 2 km’lik mesafede kaldığından toz kalkması sebebiyle çevre ve görüntü kirliliğine neden olacağının değerlendirildiği, davalı idarece bir tercih yapılıp toplum, çevre ve insan sağlığının korunmasının yeğlenmesinde ve çevresel etkisi bulunan madencilik faaliyetine izin verilmemesine dair işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, işlem tesisine neden olan Genelgenin ilgili maddesinin Danıştay tarafından iptal edildiği, ruhsatının 2005 yılında alınması nedeniyle kazanılmış hakkı bulunduğu, orman işletme şefi ve kadastro mülkiyet şefinin imzaladığı hassas yerlere uzaklık haritasında izin başvurusu yapılan alanın otoyol ve karayolu öngörünümünde olmadığının belirtildiği, Maden İşler Genel Müdürlüğü’nün 07.12.2015 tarihli tutanağında da izin alanının otoyol öngörünüm alanı dışında olduğunun belirtildiği, bölgede kendisinden yola çok daha yakın işletmelerin kazanılmış hak nedeniyle faaliyetlerine devam ettiği, yapılacak çalışmanın otoyola olumsuz etkisinin olmadığı, aksi düşülünüyorsa keşif yapılarak bunun ortaya konulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Davacı şirketin, Yalova İli, Çiftlikköy ilçesi, … köyü civarında … nolu I-B Grup İşletme Ruhsatı (puzolonik kayaç) bulunmaktadır.
Anılan maden ruhsatına istinaden 20.951,61 m² maden işletme ve 4.524,46 m² maden alt yapı tesisi olmak üzere toplam 25.476,07 m²’lik ormanlık alanda maden işletme ve alt yapı tesisi izni verilmesi amacıyla davalı idareden izin verilmesi istenilmiştir.
Davalı idarece izin talebi yerinde incelenmiş ve Bölge Müdürlüğü’nün 22.05.2018 tarihli hammadde, maden arama, işletme, tesis ve altyapı tesisleri izin raporu ile talebin 2014/1 sayılı Genelgenin “Başvuruların Değerlendirmeye Alınmayacağı Sahalar” başlıklı maddesinin c bendinin 1. ve 2. fıkralarında belirtilen alanlarda kaldığı, izin verilmesinde anılan Genelge uyarınca sakınca olduğu, talep alanının otoyol öngörünümünde otoyola yaklaşık 300 metre mesafede bulunduğu, otoyol öngörümünde olması nedeniyle görüntü ve çevre kirliliğine sebep olacağından izin verilmemesinde kamu yararı bulunduğu yönünde görüş verildiği, ardından dava konusu işlemle izin talep edilen sahanın Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu öngörümünde ve 350-500 metre mesafe bulunduğu, izin talep edilen sahanın otoyol öngörümünde ve 2 km lik mesafe içinde kalması sebebiyle talebinin uygun görülmediğinden bahisle talebi reddedilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Orman Kanunu’nun 16. Maddesinin Uygulama Yönetmeliği’nin “İnceleme ve değerlendirme” başlıklı 5. maddesinde “(1) Bölge müdürlüğü yapılan müracaatı öncelikle evrak üzerinde inceler, eksiklikler varsa, on işgünü içinde müracaat sahibine bildirir. Eksiklikler tamamlanıncaya kadar talep değerlendirmeye alınmaz. Evrakın tam olması halinde heyet tarafından arazi üzerinde gerekli incelemeler yapılarak, talebin Devlet ormanlarına isabet eden kısımları için ön izin veya kesin izin raporu düzenlenir.”, “(2) Ancak kazı gerektirmeyen maden arama izinlerinde belgelerin tam olması halinde bölge müdürlüğü müracaat yazısının bir örneği üzerine kayıt tarihini ve sayısını belirterek talep sahibine iade eder. Maden ruhsat sahibi ruhsat süresince bu belge ile ruhsat alanında prospeksiyon, jeolojik harita yapımı, numune alımı, jeofizik araştırma gibi kazı gerektirmeyen maden arama faaliyetinde bulunabilir. Aramanın el karotu ile karot alma şeklinde yapılmak istenmesi halinde idarece teminat alınmak suretiyle belirlenen sürede ve alanda el karotu ile arama yapılmasına izin verilebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Aynı yönetmeliğin 7. maddesinde ” (1) Bakanlıkça uygun görülenlere ruhsat süresi dikkate alınarak izin verilir. Ormanlık alandan verilen izin, müracaat sahibine tebliğ edilir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde izin sahibinden teminat, bedeller ve onaylı taahhüt senedi istenir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde bedellerin ödenmemesi, teminatın veya onaylı taahhüt senedinin verilmemesi halinde ise saha teslimi yapılmaz, her hangi bir bildirime gerek kalmaksızın izin iptal edilir. İptal işlemi ilgiliye bildirilir. Aynı yerle ilgili yeniden izin talep edilmesi yeni izin talebi olarak değerlendirilir. (2) Maden işletme izinlerinde, izin sahibi; izne konu alanı kapsayan işletme izin belgesini orman idaresine vermeden saha teslimi yapılmaz.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu işlemin dayanağı olan 2014/1 Sayılı Genelgenin 5. maddesinin (c) fıkrasının 1 ve 2 numaralı bentlerinin iptali istemiyle Danıştay Onuncu Dairesi’ne açılan dava sonucunda, Dairenin 06.11.2019 tarihli E:2015/1148 K:2019/7505 sayılı kararıyla, Genelge ile madencilik faaliyetlerine yönelik başvuruların değerlendirmeye alınmayacağı alanların belirlendiği düzenlemenin, Kanunda ve Yönetmeliklerde yer alan hükümleri aşar nitelikte olduğu, ancak dava konusu Genelge maddesinin hukuka uygun görülmemiş olması davalı idare tarafından, madencilik faaliyetlerine yönelik kendisine yapılacak başvurulara doğrudan izin verilmesi gerektiği anlamına gelmediği, faaliyete izin verilip verilmeyeceği hususunda mevzuat çerçevesinde idareye verilen görev ve yetkiler kapsamında gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılarak işlem tesis edilmesi gerektiği belirtilerek, Genelge maddelerinin iptaline karar verilmiş, anılan karar İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 17.03.2022 tarihli E:2020/1104 K:2022/855 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Davacı tarafından izin talep edilen alanın otoyol öngörümünde olmadığı ileri sürülmektedir.
Uyuşmazlıkta keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle davacının izin talep ettiği sahanın otoyola uzaklığının net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca izin verilmesi halinde bunun doğurabileceği sakıncalar ile tespit edilen mesafenin yol güvenliğine etkisi değerlendirilerek, yol güvenliğini tehlikeli hale getirip getirmeyeceği konularında inceleme ve araştırma yapılarak bir sonucu varılması gerekmektedir.
Bu durumda dava konusu işlemin dayanağı Genelgenin, üst hukuk normlarını aşar nitelikte düzenleme içermesi nedeniyle iptal edilmiş olması karşısında, davacının izin talebinin sırf Genelge gerekçe gösterilerek reddine ilişkin işleme karşı açılan davanın reddinde hukuka uygunluk bulunmamıştır.
Öte yandan bu karar davacının izin talebinin kabulü anlamına gelmemekte olup, yukarıda belirtilen konularda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki …İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak 07/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.