Danıştay Kararı 8. Daire 2020/6053 E. 2020/4455 K. 15.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/6053 E.  ,  2020/4455 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2020/6053

Karar No : 2020/4455

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: … Üniversitesi İşletme Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken, 2009 ÜDS Sonbahar Dönemi yabancı dil sınavına kendisi yerine başka birinin sınava girmesini sağladığından bahisle 07/12/2017 tarih ve 2017/29.04 sayılı … Yönetim Kurulu kararı ile sınav sonucu geçersiz sayılarak doçentlik unvanı geri alınan davacı tarafından, hakkındaki iddia sebebiyle davalı idarenin suç duyurusu üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28/01/2019 tarih ve 2017/215324 soruşturma ve 2019/11747 karar numaralı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği belirtilerek sınav sonucunun geçersiz sayılması işleminin geri alınması istemiyle 17/04/2019 tarihli dilekçeyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin 22/04/2019 tarih ve E.10153 sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından 2009 ÜDS Sonbahar sınavının geçersiz sayılmasına ilişkin … Kurulu’nun 07/12/2017 tarihli işlemine karşı herhangi bir dava açılmadığı, olaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/215324 sayılı soruşturma dosyasında verilen 28.01.2019 tarihli kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar üzerine dava açıldığı, bahse konu kararın ise dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle verildiği ve usule ilişkin olduğu, dolayısıyla bu kararın davacının yerine başkasının sınava girmesini sağlayarak iddia edilen suçu işleyip işlemediğine yönelik bir tespit ve değerlendirme içermediği ve sınavının geçersiz sayılması işlemini ortadan kaldıracak nitelik taşımadığı sonucuna varılarak, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kendisi yerine başka birinin sınava girmesini sağladığı iddiasıyla … Başkanlığı tarafından yapılan şikayet üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/215324 numaralı soruşturma dosyasında, kendisinin yerine sınava girdiği iddia edilen …’nun 14.03.2018 tarihinde alınan ifadesinde, davacıyı tanımadığı, kim olduğunu bilmediği, kimsenin yerine joker aday olarak sınava girmediği, Almanca üzerine eğitim gördüğü, İngilizcesinin yeterli düzeyde olmadığını beyan ettiği, davalı idarenin sınav sonucunun geçersizliğine yönelik işlem tesisinde dayanak aldığı tek hususun sınava başvuru esnasında başka birine ait fotoğrafın kullanıldığı iddiası olduğu, bunun dışında iddianın ispatına yönelik somut bir delilin bulunmadığı, sınavda kullanılan cevap kağıdı mevcut olmadığı gibi … isimli kişinin bahse konu sınava girip girmediği hususunun dahi idarece ortaya konulamadığı, davacının daha önceki bütün sınavlarından düşük not aldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, nitekim davacının 2006 Ekim ÜDS sınavında 52,5 puan alarak doktora yeterlilik sınavından başarılı olduğu belirtilerek İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Usule ilişkin olarak, … Yönetim Kurulu’nun 07/12/2017 tarih ve 2017/29.04 sayılı kararı ile söz konusu sınavın geçersiz sayıldığının davacıya 18/12/2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafından süresi içinde idari yargı yoluna başvurulmadığı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28/01/2019 tarih ve 2017/215324 Soruşturma ve 2019/11747 Karar sayılı kararı ile davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş ise de; bu karar söz konusu suçun işlenmediğine ilişkin esasa yönelik verilmiş bir karar olmadığından dava açma süresini canlandıracak nitelikte yeni bir hukuki durum oluşturmasından söz edilemeyeceğinden, davanın süre aşımı sebebiyle reddi gerektiği,

Esasa ilişkin olarak ise, … İhbar Değerlendirme Komisyonu’nca yapılan araştırma neticesinde, davacının 2009-ÜDS Sonbahar Dönemi sınavında kullandığı fotoğrafın kendisine ait olmadığı, bu fotoğrafın …’na ait olduğunun tespit edildiği, Komisyonun 06/12/2017 tarih ve E.46787 sayılı yazısında, şüphelilerin fiilleri sebebiyle suç duyurusunda bulunulması önerisi getirildiği, … Yönetim Kurulu’nun 07/12/2017 tarih ve 2017/29.04 sayılı kararı ile İhbar Değerlendirme Komisyonu’nun tespitleri doğrultusunda davacının geçmiş dönem yabancı dil sınav sonuçlarının analiz edildiği, davacının 10 yabancı dil sınavına başvurduğu, bunlardan 5’ine katıldığı, sınav ortalamasının 35,125 olmasına karşın, farklı resimle girilen 2009 ÜDS Sonbahar Dönemi sınavından 67,5 puan aldığı görüldüğünden, davacının ilgili sınavının geçersiz sayılmasına ve hakkında 6114 sayılı Kanunun 10/3-(b) bendi uyarınca suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, 6114 sayılı Kanunun 10/3-(b) bendi ile aynı maddenin 5. fıkrasında, kendi yerine bir başkasının sınava girmesine katkı sağlayanların sınavının iptal edileceği, bu sınavdaki başarısına dayalı olarak bir kamu görevine atanmış veya sair bir hak iktisap etmiş olanların bu haklarının geri alınacağı açıkça ifade edildiğinden, söz konusu yaptırımın uygulanması için kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararına bağlı mahkumiyet hükmünün aranmadığı, davacı hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı, zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle verildiğinden esasa ilişkin olmadığı, anılan kararda kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi durumunun mevcut olmadığı, bu nedenle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ın DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/B maddesi uyarınca işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,

3. Posta giderleri avansından artan tutarın istemi hâlinde davacıya iadesine,

4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/B maddesi uyarınca kesin olarak 15/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.