Danıştay Kararı 8. Daire 2020/6003 E. 2023/128 K. 25.01.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/6003 E.  ,  2023/128 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6003
Karar No : 2023/128

Temyiz İsteminde Bulunanlar : I- (Davacılar)
1-) …
2-) …
(…’a velayeten, kendilerine asaleten)
3-) …
4-) …
Vekili : Av. …
II- (Davalı) … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının manevi tazminata ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacıların yakını …’ın 02.11.2011 tarihinde meydana gelen kaza sonucu ölmesi nedeniyle davalı idarenin hizmet kusuru olduğundan bahisle meydana geldiği ileri sürülen maddi ve manevi zararların tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi’nce, davanın görev yönünden reddine ilişkin ısrar kararının İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 26.02.2015 tarih ve E:2014/4072, K:2015/558 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyulduktan sonra, olayın meydana gelmesinde idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığı ve kimin hangi oranda kusurlu olduğu hususunun tespiti amacıyla dosya üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi sonrası hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalı belediyenin %25 oranında kusurlu olduğu, davacılar tarafından dava konusu olayın meydana gelmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi istemiyle Emniyet Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan davada … İdare Mahkemesi’nin … tarih, E:…, K:… sayılı kararı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle % 100 kusur oranı esas alınıp hesaplama yapılarak destekten yoksun kalma tazminatının tamamının ödendiği görüldüğünden, davalı belediye olayın meydana gelmesinde 2. derecede ve %25 oranında hizmet kusurlu bulunmuş ise de, davacılara ikinci kez destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi mümkün olmadığından maddi tazminat isteminin reddine, davacıların yakını …’ın 02.11.2011 tarihinde meydana gelen kaza sonucu ölmesi nedeniyle kendilerinin ve ailesinin duyduğu elem ve üzüntü nedeniyle takdiren annesi … için 25.000,00-TL, babası … için 30.000,00-TL, kardeşleri … için 5,000,00-TL, … için 5,000,00-TL, … için 5,000,00-TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 20/03/2012 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Anılan karar taraflarca karşılıklı olarak temyiz edilmiştir.
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlı olup; temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise kararın düzeltilerek onanmasına karar verileceği kurala bağlanmıştır.
Davacıların dava dilekçesinde talep ettiği manevi tazminat miktarları anne … için 30.000,00-TL, baba … için 25.000,00-TL olarak belirtilmiş olmasına rağmen, İdare Mahkemesi’nce sehven anne … için 25.000,00-TL, baba … için 30.000,00-TL manevi tazminat isteminin kabulüne karar verildiği görülmekte olup, söz konusu hatanın düzeltilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, Usul Hukukunun yerleşik içtihatlarından olan “taleple bağlılık” ilkesi uyarınca, idari yargı mercilerinde açılan davalarda, idare mahkemelerinin davacının istemi ile bağlı olduğu, bu istemi genişletecek biçimde karar verilemeyeceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesinde talep edilen tazminatın dava tarihinden (16.07.2012) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenmesine rağmen İdare Mahkemesi’nce kabul edilen 70.000,00-TL tutarındaki manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda, taleple bağlılık ilkesi gereğince faizin başlangıç tarihine ilişkin talep aşılarak, belirlenen manevi tazminat tutarına başvuru tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Sonuç olarak temyize konu kararın “(…) davacıların oğlu diğer davacıların kardeşi olan …’ın 02.11.2011 tarihinde meydana gelen kaza sonucu ölmesi nedeniyle kendilerinin ve ailesinin duyduğu elem ve üzüntü nedeniyle takdiren annesi … için 30.000,00-TL, babası … için 25.000,00-TL, kardeşleri … için 5,000,00-TL, … için 5,000,00-TL, … için 5,000,00-TL manevi tazminatın 16/07/2012 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir.” olarak ve hüküm fıkrasının “(…)manevi tazminat isteminin ise kabulüne, 70.000,00-TL manevi tazminatın 16/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacılara ödenmesine(…)” olarak düzeltilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/01/2023 tarihinde temyize konu kararın maddi tazminata ilişkin kısmı yönünden oybirliği, manevi tazminata ilişkin kısmı yönünden ise oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
X- Dava, davacıların yakını …’ın 02.11.2011 tarihinde meydana gelen kaza sonucu ölmesi nedeniyle davalı idarenin hizmet kusuru olduğundan bahisle meydana geldiği ileri sürülen maddi ve manevi zararların tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacıların yakını …’ın motosikletli polis memuru olarak görev yaparken 02.11.2011 tarihinde meydana gelen bir kaza sonucunda hayatını kaybetmesi sebebiyle kazanın meydana geldiği yolun yapım ve bakımından sorumlu davalı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na karşı maddi ve manevi tazminat istemli açılan işbu dava haricinde, herhangi bir eğitimi ve motosiklet ehliyeti olmadan kendisini böyle bir görevde görevlendiren Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hizmet kusuru olduğundan bahisle toplamda 150.000,00-TL maddi ve 110.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle aynı davacılar tarafından … Bakanlığı’na karşı … İdare Mahkemesi’nin E:… esasına kayıtlı ayrı bir dava daha açıldığı, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla toplamda 121.446,73-TL maddi ve 110.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği, anılan kararın temyiz ve karar düzeltme incelemesinden geçerek kesinleştiği görülmektedir.
Hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibarıyla manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir.
Davacılar tarafından yakınlarının vefat etmesi nedeniyle meydana geldiği ileri sürülen manevi zararlarının tazmini istemiyle iki ayrı davanın açılamayacağı, söz konusu davaların farklı idareler aleyhine açılmış olmasının da durumu değiştirmeyeceği, zira olay nedeniyle uğranılan manevi zararın tek olduğu, davacının aynı maddi olay nedeniyle İçişleri Bakanlığına karşı açtığı davada, manevi tazminat talebinin tamamına hükmedildiği görülmekle iş bu davada ayrıca ve mükerreren manevi tazminata hükmedilemeyeceği kanaatıyla davacıların manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin temyize konu kararın bozulması gerektiği görüşüyle, bu kısma yönelik çoğunluk kararına katılmamaktayız.