Danıştay Kararı 8. Daire 2020/5893 E. 2020/4548 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/5893 E.  ,  2020/4548 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5893
Karar No : 2020/4548

Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan(Davacı): … Mot. Taş. Koop.
Vekili: Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 25/12/2019 gün ve E:2016/3018, K:2019/12678 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İstemde bulunan tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından karar düzeltme isteminin reddine, karar düzeltme giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 21/10/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

(X)- Dava, … Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı’na davacı kooperatif üyesi tarafından sunulan … günlü güzergah izin belgesi istemli başvuruya istinaden güzergah izin belgesi taleplerinin uygun olmadığına ilişkin olarak tesis edilen … günlü ve … sayılı … Büyükşehir Belediyesi … Genel Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; adına işlem tesis edilmeyen ve üyelerinden gelen başvuruyu davalı idareye sunan davacının güncel ve meşru bir menfaatinin etkilenmediği, işleme konu iznin verilmesi halinde üyelerinin faaliyette bulunabileceği yönüyle davacı kooperatifin menfaatinin var olduğu düşünülebilirse de subjektif nitelikte bir idari işlem olan dava konusu güzergah izin belgesi verilmemesi işleminin şahsa yönelik işlem olması yönüyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı oldukları iddiasıyla iptali için dava açılabileceği; 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde dilekçelerin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, 14. maddenin 3. fıkrasının (c) bendine aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
İdare hukukunun yerleşik içtihatları gereği; idarî işlemlerin, bu idarî işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurabilenler tarafından, iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur.
Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan subjektif ehliyet koşulu olan “menfaat ihlali” kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilişkisinin varlığı, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı mercilerince belirlenmekte; davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için gerekli sayılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı Kooperatif üyelerinin güzergah izni verilmesi istemiyle … Odası vasıtasıyla davalı idareye yaptıkları başvuru sonucunda güzergah izin belgesi taleplerinin uygun olmadığına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği; anılan işlemi bildirici nitelikteki … günlü, … sayılı … isimli şahıs adına hitaplı yazının davacı Kooperatif üyesi şahsa gönderilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, dava konusu işlemde davacı kooperatif adına bir karar alınmadığı, güzergah izni talep eden kooperatif üyeleri yönünden bireysel nitelikli işlem tesis edildiği görülmekle birlikte, söz konusu işlemin sonuçları itibarıyla davacı Kooperatifin de menfaatini etkileyeceği sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Dairemizin 25/12/2019 gün ve E:2016/3018, K:2019/12678 sayılı sayılı kararının kaldırılması ve işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği görüşü ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyoruz.