Danıştay Kararı 8. Daire 2020/5515 E. 2023/1646 K. 05.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/5515 E.  ,  2023/1646 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5515
Karar No : 2023/1646

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi …Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken, davalı idarenin hakkında uyguladığı …tarih ve …sayılı görevden uzaklaştırma işleminin keyfi ve hukuka aykırı olduğu, tarafına tebliğ edilmediği, darbe girişiminden sonra tesis edilen işlem sebebiyle darbe girişimini yapanlarla ilgisi olduğu yönünde tarafına iftira atıldığı, davalı idarenin bu işlemi sebebiyle pasaportuna el konulduğu ve görevlendirilmesi sebebiyle yurtdışında yapılacak toplantıya katılamadığı, FETÖ/PYD terör örgütüyle mücadelede en etkin ve en kritik görevlerde bulunan çok az sayıda kişiden birisi olduğunun yetkili kişilerce üniversiteye bildirildiği halde söz konusu işlem ile adının lekelendiği ve isminin mücadele ettiği terör örgütüyle birlikte anılmasına sebep olunduğu, sosyal ve çalışma hayatına büyük zararlar verildiği ileri sürülerek, uğradığı manevi zararlarına karşılık 1.000.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile; Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi …Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapan davacının TÜBİTAK’ta geçici görevlendirildiği, geçici görevlendirmesi devam etmekteyken, 657 sayılı Kanun’un 137. maddesi uyarınca 29/07/2016 tarihinde görevden uzaklaştırılmasına karar verildiği, 02/08/2016 tarihinde emekli olarak tam zamanlı olarak TÜBİTAK’ta çalışmaya başladığı, 23/01/2017 tarihinde Brüksel’de yapılacak Avrupa Birliği nezdindeki toplantıya katılmak üzere TÜBİTAK ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından görevlendirildiği, 22/01/2017 tarihinde Atatürk Havalimanı’ndan Brüksel’e çıkış yapmak üzere pasaport kontrolüne müracaat ettiği sırada pasaportunun 05/08/2016 tarihinde iptal edildiğini öğrendiği, iptal sebebi olarak görevden uzaklaştırma veya kamudan ihraç edilmiş olma durumunun olabileceğinin söylendiği, düzenlenen tutanakla pasaportuna el konulduğu ve yurt dışına çıkışının engellendiği, akabinde davacı tarafından yapılan başvurular neticesinde davalı idare tarafından 29/07/2016 tarihi itibariyle hakkında görevden uzaklaştırma işleminin uygulandığının öğrenilmesi üzerine, görevden uzaklaştırılması nedeniyle uğradığı manevi zararlarına karşılık 1.000.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, davacı tarafından, görevden uzaklaştırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; “dava konusu görevden uzaklaştırma işlemi öncesi ve sonrasında davacı hakkında soruşturma açılmadığı, davacı hakkında ceza kovuşturmasının da bulunmadığı, davacının FETÖ/PDY ile ilişkisinin olduğu değerlendirilerek görevden uzaklaştırılmasına rağmen, davacı hakkında tesis edilen …tarih ve …sayılı “görevden uzaklaştırma” kararının, Hacettepe Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun …tarih ve …sayılı kararı ve 15/11/2016 tarihli Rektörlük Oluru ile kaldırıldığı” gerekçesine yer verilerek dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, davalı idarece, …A.Ş. bünyesinde yapılan yatırımlar kapsamında hazırlanan inceleme raporunda davacının da isminin geçmesi üzerine ve üniversitelerine ulaşan bilgi, belge, ihbar ve şikayetlerin de dikkate alınarak Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla arasında bağ olduğu değerlendirilerek davacının görevden uzaklaştırıldığı belirtilmiş ise de, dava dosyasının içeriğinde bahsedilen ihbar, şikayet, bilgi ve belgelere rastlanılmadığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinin üçüncü fıkrasında verilmeyen bilgi ve belgelere dayanılarak ileri sürülen savunmaya göre karar verilemeyeceğinin hüküm altına alındığı, anılan inceleme raporunun içeriğinin Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla ilgili olmaktan çok …A.Ş. bünyesinde yapılan yatırımların mevzuata uygun gerçekleşip gerçekleşmediği, kamu zararına sebebiyet verilip verilmediği ile ilgili olduğunun anlaşıldığı, davacının görevden uzaklaştırılması ve sonrasında yaşananlar nedeniyle derin bir elem duyduğu ve manevi zarara uğradığı açık olup; olayın önem ve ciddiyeti, yukarıda özetlenen gelişimi ve sonuçları, davacının konumu, uygulanan işlemin davacı üzerindeki etkisi dikkate alınarak, takdiren 10.000,00-TL manevi tazminatın davalı idare tarafından davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 1.000.000,00-TL’lik manevi tazminat isteminin; 10.000,00-TL’lik kısmının kabulüne; fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kararın gerekçesiz olduğu, davanın süresinde açılmadığı, davacı hakkında güvenlik tedbiri olarak görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulandığı, daha sonra ise Üniversite tarafından kaldırıldığı, işlemden dolayı tazminat hakkının doğmayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 05/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.