Danıştay Kararı 8. Daire 2020/5325 E. 2023/1639 K. 05.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/5325 E.  ,  2023/1639 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5325
Karar No : 2023/1639

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Teknik Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava … Dairesinin gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; … Üniversitesi İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, Ulaştırma Anabilim Dalı araştırma görevlisi kadrosuna atanmasının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin (A) bendinin 8 numaralı alt bentte belirtilen şartı sağlamadığından bahisle, atamasının yapılmamasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında hakkında olumsuz bilgiye rastlanmayan davacının, devletin güvenliğini tehlikeye düşürebilecek yasa dışı faaliyetlerde veya kurumun güvenliğini ihlal edebilecek tutum ve davranışlar içerisinde bulunduğunu ortaya koyan hukuken kabul edilebilir somut bir tespite yer verilmediği gibi hukukun evrensel bir prensibi olan ceza sorumluluğunun şahsiliği ve hiç kimsenin başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamayacağı prensibi de göz önüne alındığında, ideolojik herhangi bir faaliyeti bulunmayan ve herhangi bir suçtan hüküm giymemiş olan davacının, bilgi notunda yer alan ablası ve babası ile ilgili istihbari bilgi nedeniyle güvenlik soruşturmasının olumsuz değerlendirilerek 657 sayılı Kanunun 48/8. maddesinde memuriyete girişte aranan söz konusu genel şartı taşımadığı değerlendirilerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; dava konusu işlemin yasal dayanağı olan 657 sayılı Kanun’un 48. maddesinin A-8 bendinde yer alan Devlet memurluğuna alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması gerektiğine ilişkin düzenlemenin, Anayasaya ve hukuka aykırı olduğunun Anayasa Mahkemesinin 24/07/2019 tarih ve E:2018/73; K:2019/65 sayılı kararı ile ortaya konularak iptal edilmesi karşısında, davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Anayasa Mahkemesi kararlarının geçmişe yürümeyeceğinden uyuşmazlığın çözümünde işlem tarihindeki mevzuatın esas alınması gerektiği, işlem tarihinde yürürlükte bulunan Devlet Memurları Kanunun 48. maddesi uyarınca kamuya ilk defa atanacakların güvenlik soruşturmasının yaptırılmasının şart koşulduğu, davacının da bu kapsamda güvenlik soruşturması yapıldığı ve olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle atamasının yapılmadığı ileri sürülerek istinaf kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : … Üniversitesi İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, Ulaştırma Anabilim Dalı araştırma görevlisi kadrosuna yerleştirilmeye hak kazanan davacının, 657 sayılı Kanunun 48. maddesinin 8. fıkrası uyarınca hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğu gerekçesiyle atamasının yapılmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun dava konusu işlem tarihindeki 48. maddesinde “Madde 48 – (Değişik: 12/5/1982 – 2670/14 md.) Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır. A) Genel şartlar: 1. Türk Vatandaşı olmak, 2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak, 3. Bu Kanunun 41 nci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak, 4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak, 5. (Değişik: 23/1/2008 – 5728/317 md.) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…)(1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak. 6. Askerlik durumu itibariyle; a) Askerlikle ilgisi bulunmamak, b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak, c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak, 7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek (…) akıl hastalığı (…) bulunmamak. 8. (Ek: 3/10/2016 – KHK-676/74 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/60 md.) Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak. B) Özel şartlar: 1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 nci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak, 2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak.” hükmü yer almakta olup, Anayasa Mahkemesinin 24/07/2019 tarih ve E:2018/73; K:2019/65 sayılı kararıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (8) numaralı alt bendinin iptaline karar verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’nın “Anayasa Mahkemesinin kararları” başlıklı 153. maddesinde; Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının kesin olduğu, iptal kararlarının gerekçesi yazılmadan açıklanamayacağı, Anayasa Mahkemesi’nin bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemeyeceği, kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümlerinin, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı, gereken hallerde Anayasa Mahkemesi’nin iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabileceği, bu tarihin, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemeyeceği, iptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda Türkiye Büyük Millet Meclisinin, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun teklifini öncelikle görüşüp karara bağlayacağı, iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, Anayasa Mahkemesi kararlarının Resmi Gazetede hemen yayımlanacağı ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 12/12/1989 tarih ve E:1989/11, K:1989/48 sayılı kararında, “Türk Anayasa sisteminde Devlete güven ilkesini sarsmamak ve ayrıca Devlet yaşamında bir karmaşaya neden olmamak için iptal kararlarının geriye yürümezliği kuralı kabul edilmiştir. Böylece, hukuksal ve nesnel alanda sonuçlarını doğurmuş bulunan durumların iptal kararlarının yürürlüğe gireceği güne kadarki dönem için geçerli sayılması sağlanmasına” ilişkin hususlar belirlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği ilkesi uyarınca, her ne kadar 657 sayılı Kanun’un anılan hükmü Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş ise de; dava konusu işlem tarihi olan 14/05/2018 tarihi itibariyle düzenlemenin yürürlükte olduğu, anılan düzenleme uyarınca davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapıldığı görüldüğünden, işin esasına girilerek değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü tarafından davalı idareye gönderilen yazının incelenmesinden; davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında olumsuz bilgiye rastlanmadığı, devletin güvenliğini tehlikeye düşürebilecek yasa dışı faaliyetlerde veya kurumun güvenliğini ihlal edebilecek tutum ve davranışlar içerisinde bulunduğunu ortaya koyan hukuken kabul edilebilir somut bir tespite yer verilmediği, herhangi bir suçtan hüküm giymediği, ablasının 2009 yılında PKK terör örgütü adına düzenlenen etkinliğe katıldığı, babasının 2001 yılında PKK terör örgütünün legal yapılanmasının düzenlemiş olduğu etkinliğe katıldığının bildirildiği görülmektedir.
Bu durumda; davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturmasında, davacı ile ilgili herhangi bir olumsuz durumun tespit edilmediği, ablası ve babası hakkındaki bilgilerin de tek başına davacının PKK terör örgütü ile irtibatının veya iltisakının bulunduğu anlamına gelmeyeceği göz önüne alındığında, güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğu gerekçesiyle atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla; Bölge İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın, yukarıda aktarılan gerekçe ile onanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava … Dairesinin gün ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda yer verilen GEREKÇE İLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 05/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.