Danıştay Kararı 8. Daire 2020/5258 E. 2023/1410 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/5258 E.  ,  2023/1410 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5258
Karar No : 2023/1410

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Teknik Üniversitesi
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bursa Teknik Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazanan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48.maddesinin birinci fıkrasısının (A) bendine 676 sayılı KHK’nın 74. maddesi ile eklenen bent gereğince yürütülen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması raporu ile Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeli’ğinin 15. maddesine istinaden Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme neticesinde ilgili kadroya atamasının uygun bulunmamasına ilişkin Üniversite Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacı hakkında tesis edilen işlemle ilgili olarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-8 maddesindeki “Güvenlik Soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” hükmü gereğince “terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı bulunup bulunmadığı” konusunda … tarih ve … sayılı yazı ile; Bursa Valiliği’nden güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırmaları sonucunda davacının anılan yapılarla irtibatlı ve irtisaklı olduğu yönünde davalı idareye istihbari nitelikli bilgiler geldiği ve bu bilgilerin Bursa Teknik Üniversitesi Rektörlüğü Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Değerlendirme Komisyonu’nda incelenerek dava konusu işlemin tesis edildiği, uyuşmazlık konusu olayda, davacının yürüteceği görev ve somut olayın niteliği göz önüne alındığında, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğu sonucuna ulaşılarak, idarece sunulacak kamu hizmetinin niteliği dikkate alınarak ve sahip bulunduğu takdir yetkisi kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılarak tesis edildiği anlaşılan davacının araştırma görevlisi kadrosuna atamasının uygun görülmemesine ilişkin dava konusu işlemde bu aşamada açıkça hukuka aykırılık şartının gerçekleşmediği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Anayasa Mahkemesi’nin 24.07.2019 gün ve E: 2018/73; K: 2019/65 sayılı kararı ile, ”Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda devlet memurluğuna atanmada esas alınacak kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına ve işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesi Anayasa’nın 13., 20. ve 128. maddeleriyle bağdaşmamaktadır. ” gerekçesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendine eklenen (8) numaralı alt bendinin iptaline karar verildiği, sözkonusu kararın 29/11/2019 gün ve 30963 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, bir kanun ya da kanun hükmünde kararnamenin uygulanması niteliğindeki idari işlemlerin iptali istemiyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasanın 153. maddesi uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin, hak veya menfaatlerini ihlal eden kuralın iptal davası veya itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması halinde iptal hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerekeceği, dava konusu işlemin yasal dayanağı olan 657 sayılı Kanun’un 48. maddesinin A-8 bendinde yer alan Devlet memurluğuna alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması gerektiğine ilişkin düzenlemenin, Anayasaya ve hukuka aykırı olduğunun Anayasa Mahkemesi kararı ile ortaya konularak iptal edilmesi karşısında, davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle araştırma görevlisi kadrosuna atanmamasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bursa Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nden gelen raporda yer alan olumsuz bilgilerin değerlendirmeye alındığı Değerlendirme Komisyonu’nun sınırlı bilgi erişimine rağmen olumsuz hususları aydınlatıcı bilgiler edinilmeye çalışıldığı, bilgi ve belgelerin olumsuz değerlendirildiği, 657 sayılı hükmün iptal edilmiş olmasına rağmen istihbari bilgi ve ülkenin içinde bulunduğu süreç birlikte değerlendirildiğinde, işlemin hukuka uygun ve takdir yetkisi sınırları içerisinde olduğu ileri sürülerek istinaf kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Bursa Teknik Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazanan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin birinci fıkrasısının (A) bendine 676 sayılı KHK’nın 74. maddesi ile eklenen bent gereğince yürütülen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması raporu ile Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeli’ğinin 15. maddesine istinaden Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme neticesinde, Üniversite Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … sayılı işlemi ilgili kadroya atamasının uygun bulunmamasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun dava konusu işlem tarihindeki 48. maddesinde “Madde 48 – (Değişik: 12/5/1982 – 2670/14 md.) Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır. A) Genel şartlar: 1. Türk Vatandaşı olmak, 2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak, 3. Bu Kanunun 41 nci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak, 4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak, 5. (Değişik: 23/1/2008 – 5728/317 md.) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…)(1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak. 6. Askerlik durumu itibariyle; a) Askerlikle ilgisi bulunmamak, b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak, c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak, 7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek (…) akıl hastalığı (…) bulunmamak. 8. (Ek: 3/10/2016 – KHK-676/74 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/60 md.) Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak. B) Özel şartlar: 1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 nci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak, 2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak.” hükmü yer almakta olup, Anayasa Mahkemesinin 24/07/2019 tarih ve E:2018/73; K:2019/65 sayılı kararıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (8) numaralı alt bendinin iptaline karar verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’nın “Anayasa Mahkemesinin kararları” başlıklı 153. maddesinde; Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının kesin olduğu, iptal kararlarının gerekçesi yazılmadan açıklanamayacağı, Anayasa Mahkemesi’nin bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemeyeceği, kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümlerinin, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı, gereken hallerde Anayasa Mahkemesi’nin iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabileceği, bu tarihin, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemeyeceği, iptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda Türkiye Büyük Millet Meclisinin, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun teklifini öncelikle görüşüp karara bağlayacağı, iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, Anayasa Mahkemesi kararlarının Resmi Gazetede hemen yayımlanacağı ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 12/12/1989 tarih ve E:1989/11, K:1989/48 sayılı kararında, “Türk Anayasa sisteminde Devlete güven ilkesini sarsmamak ve ayrıca Devlet yaşamında bir karmaşaya neden olmamak için iptal kararlarının geriye yürümezliği kuralı kabul edilmiştir. Böylece, hukuksal ve nesnel alanda sonuçlarını doğurmuş bulunan durumların iptal kararlarının yürürlüğe gireceği güne kadarki dönem için geçerli sayılması sağlanmasına” ilişkin hususlar belirlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği ilkesi uyarınca, her ne kadar 657 sayılı Kanun’un anılan hükmü Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş ise de; dava konusu işlem tarihi olan 16/08/2017 tarihi itibariyle düzenlemenin yürürlükte olduğu, anılan düzenleme uyarınca davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapıldığı görüldüğünden, işin esasına girilerek değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla; dava konusu işlemin iptaline ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine yönelik Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak 23/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.