Danıştay Kararı 8. Daire 2020/5251 E. 2023/2043 K. 13.04.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/5251 E.  ,  2023/2043 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5251
Karar No : 2023/2043

Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davacı) … Ltd. Şti.
2- (Davalı) … Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …

İstemin Özeti :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı Dairemizin bozma kararına uyularak verilen kararın hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Davalı idarece istemin reddi gerektiği savunulmakta olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA ve temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, kesin olarak,13/04/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50/4. maddesi uyarınca, Bölge İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının Bölge İdare Mahkemesince bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe Dairemizin 17/07/2019 tarih ve E:2018/1580, K:2019/7064 sayılı bozma kararına uygun olup, kararın bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın 2577 sayılı Kanun’un 50/4. maddesi uyarınca onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.

KARŞI OY:
(XX)- İstanbul Bölgesi 3. havaalanı projesi ile çakışan alanlarda madencilik faaliyeti yapılmasına son verilmesi neticesinde davacının yatırım giderleri kapsamında talep etmiş olduğu ve davalı idare tarafından kabul edilmeyen “personelin ihbar ve kıdem tazminatı yükü” için 2.207,00.- TL, ileride yapılacak üretim havzası koruma drenaj gideri” için ıslah sonrası toplam 865.000,00.- TL, “kayıp karşılığı tutarı/kar kaybı tazminatı” için 290.000,00.- TL olmak üzere toplam 1.157.207,00.- TL zararın yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan davada, davalı idarece vekalet ücreti yönünden karar temyiz edilmiştir. Miktarı belirli olan maddi tazminata ilişkin uyuşmazlıkta, Bölge İdare Mahkemesince maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşüncesiyle, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.